Bölüm 53

6.1K 371 15
                                    

Vefa dirseklerini masaya dayayarak hafifçe öne eğildi."Kim olduğu hakkında bir fikriniz olmadığını söylüyorsunuz Nilgün Hanım. Ama buna inanmak güç..."

"Sizin neye inandığınız umurumda bile değil." diye söylendi Nilgün öfkeyle. "Üzerimize ateş edildi. Kurşun tam kulağımın dibinden geçti. Oğlum ve ben ölümün kıyısından döndük. Siz nelerle uğraşıyorsunuz?"

"Sakin olun." dedi Vefa kuru bir sesle. "Bu rutin bir sorgulama..."

Nilgün daha da öfkelenmişti. "Sorgulama..?" derken burnundan soluyordu. "Niye bizi sorguluyorsunuz? Burda kurban biziz... Ben ve oğlum... Çıkıp gerçek suçluyu yakalayacağınıza burada oturmuş saçma sapan sorularla hem canımı sıkıyor hem de vakit kaybediyorsunuz. Hem ne cüretle oğlumu benden ayırırsınız? Çocuk büyük bir şok geçirdi. Ben de hala olayın etkisini atlatamadım. Şu anda hastanede tedavi görüyor olmalıydık. Bu küçük odada tıkılıp kalmak değil..."

Vefa ellerini masadan çekip arkasına yaslanırken yüzündeki ciddi ifadede en ufak bir değişiklik olmadı. "Oğlunuz şu anda başka bir nedenle sorgulanıyor..."

"Hangi nedenden bahsediyorsunuz siz?" diye bağırdı Nilgün. "Benim oğlum çok iyi bir çocuktur..."

"Çocuk kaçırmaya teşebbüs, konut dokunulmazlığını ihlal, yaralama..." dedi tane tane Vefa. "Eminim hatırlıyorsunuzdur. Ne de olsa üzerinden çok fazla zaman geçmedi."

Nilgün duyduklarına inanamıyormuş gibi bakakaldı adama. "Siz..." diye kekeledi sonra. "Siz ne saçmalıyorsunuz böyle? Ne çocuk kaçırması, ne yaralaması..? Oğluma iftira atıldığı yetmiyormuş gibi... Bir de kalkıp ciddi ciddi bunları söyleyebiliyorsunuz? Kime hizmet ettiğinizin farkında mısınız acaba?"

"Nilgün Hanım..." diye araya girdi Vefa tok bir sesle. "Kullandığınız kelimelere dikkat ederseniz iyi olur..."

Kadın oralı bile olmadı Aksine "Hemen..." derken sesi bir kat yükselmişti. "Oğlumu görmek istiyorum. Ve hemen avukatımıza da haber verilsin."

Vefa kısa bir süre karşılık vermedi. O sırada bakışlarını da çekmemişti. Sonra derin bir nefes alıp önündeki dosyayı açtı. "Tarcan Bey bir yetişkin olarak haklarını biliyor. Avukat talep ettiği an gereken yapılır."

"Oğlum böyle şeylere alışık değil." dedi Nilgün aceleyle. "Bu durumda ne yapılacağını bile bilmez. Üstelik yaşadığımız travma da düşünülecek olursa..."

Vefa buz gibi bir sesle araya girdi. "Peki ya siz..?" Nilgün anlamayan gözlerle bakınca açıkladı. "Kendi adınıza avukat talep ediyor musunuz?"

"Niye..?" dedi kadın. Bir anda afallamıştı. "Niye avukata ihtiyacım olsun ki? Ben hayatımı kurtarın diye sizi aradım ama burada utanmadan suçlu muamelesi yapıyorsunuz bana. Ne büyük rezillik... ne büyük..."

"Eşiniz nerde?" diye sordu birden Vefa. Aynı konu etrafında dönüp durmaktan sıkılmıştı. "Onunla bağlantı kuramadık. Keza kızınızla da..."

Kısa bir sessizlik oldu. Ardından Nilgün gayet dikkatli bir ifadeyle sordu. "Muktedir'in ya da kızımın sizinle ne alakası var ki? Niye durup dururken kocamı soruyorsunuz?"

"Durup dururken değil hanımefendi." dedi kuru bir sesle Vefa. "Birisi sizi ölümle tehdit etti. Bununla da yetinmeyip üzerinize ateş açtı. Nedeni konusunda bir fikriniz olmadığını söylediniz, kim olduğu hakkında da bir tahmininiz yok... Bu durumda eşiniz veya kızınızın da hedef olabileceğini düşünmemiz gerekiyor, değil mi?"

"Ama... Bu mümkün değil." diye mırıldandı Nilgün.

"Neden..? Bence gayet de mümkün..." dedi Vefa sakince. "Hatta olaya mantık çerçevesinden yaklaşacak olursak gerçek hedefin kocanız olduğunu söylemek de yanlış olmaz sanırım." Kadın bir an için irkildiyse de sessiz kaldı. "Benim düşünceme göre size ateş eden adamın amacı öldürmek değil, rehin almaktı. Bu durumda da konu eşinizle alakalı olmalı..." Genç adam ciddi bakışlarını gözünü kırpmadan dinleyen kadından ayırmadan derin bir nefes aldı. "Bu durumda eşiniz ve kızınız ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya demektir... Eğer bir an önce onlara ulaşamazsak güvenliklerini garanti etmemiz mümkün değil."

Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)Where stories live. Discover now