Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)

Bölüm 20

          Enis Güney karşısında elele oturan çifte sevgiyle baktı. "Eee... Nasıl gidiyor hazırlıklar?"

"Sormayın."diye yalancıktan sitem etti Semih. "Biraz daha uğraşırsak kraliyet düğününü de geçecek. Evlenemeden yaşlanıp öleceğim diye korkmaya başladım."

Senem genç adama kaşlarını çatarken Enis gülmeye başladı. "Ethem Baydar'ın kızını alıyorsun. Sen kabul ettiğine dua et... Bu arada nasıl oldu da ihtiyar sizi birlikte oturmaya ikna etti, merak ediyorum."

"Aslında teklif Semih'ten geldi."diye açıkladı Senem.

"Evlat sen tehlikeyi gerçekten de seviyorsun."

Semih omzunu silkerken gülümsedi. "Koca ev dururken bir de yeni bir ev için koşturmaya gerek yoktu açıkçası... Üstelik biz 'babam'la birbirimizi çok iyi anlıyoruz. İkimizin de tek isteği Senem'in mutlu olması." Sevgiyle yanındaki güzel kıza baktı.

Yaşlı adam onaylarcasına başını sallarken mutluydu. "Şaka bir yana bu kararınız Ethem'i çok mutlu etti. Yalnız benden duymuş olmayın, arada bir onu bebek odası dekorasyonuyla ilgili siteleri incelerken yakalıyorum."

Genç çift kahkahalarını tutamadı. Durulduklarında Enis ciddi bir ifadeyle baktı Semih'e. "Bu arada Demir'i yalnız bırakmadığın için teşekkür ederim oğlum. Sen ve diğer arkadaşların olmasaydı iyice dağıtacaktı."

"Severek yapıyorum. Teşekküre gerek yok efendim. Aslında işime de geliyor. Örneğin iyi bir takımın nasıl olacağından pek haberim yok. Demir bu konuda çok zevkli."

"Provaya bugün mü gideceksiniz?"

"Evet. Gelirken yanına uğradım. Az bir işi kalmıştı. Birazdan gelir."

"Seninle konuşuyor mu?"

"Maalesef... Ne zaman konuyu açmaya kalksam her şey kontrolüm altında deyip lafı çeviriyor."

"Benimle hiç konuşmuyor Enis Amca."diye üzüntüyle araya girdi Senem. "Normal değil bence... Neredeyse dokuz ay oldu ama... Dışarı çıkmayı geçtim, etrafındaki kadınlara bakmıyor bile. Tanıştırmayı denemediğim kadın kalmadı. O yapışkan Melisa'ya bile razıydım. Üstelik kadın yaralı ceylan görmüş sırtlan gibi peşinden de ayrılmıyor. Ama Demir için varsa yoksa iş."

"Annesi de ben de farkındayız ama biz de bir şey yapamıyoruz. Şirketin işleri gittikçe artıyor ama... Demir'i kaybediyoruz yavaş yavaş."

"Atlatacaktır. Atlatmak zorunda... Böyle devam edemeyeceğini kendisi de fark edecektir." dedi Semih. "Ona soramadım bir türlü ama boşanma konusunda hala aynı düşünüyor, değil mi?"

"Doğru."diye üzüntüyle başını salladı dertli baba. "Neva benimle konuşana kadar bir adım bile atmam diye tutturdu."

"Neva'dan da hala bir haber yok anladığım kadarıyla."

"Yok maalesef... Nerde olduğunu bir tek Kemal Yeral biliyor ama o da Neva'dan bile daha inatçı çıktı. Birkaç kez sormaya çalıştım. Ama her seferinde de yavrusu tehlikede olan bir tavuk gibi kabardı durdu."

Semih, dayanamayıp yaşlı adamın benzetmesine gülmeye başladığı an Demir göründü. İyice süzülmüş, yüzünde yorgun çizgiler belirmişti. Dudaklarındaki zorlama gülücük, gözlerindeki hüznü saklayamıyordu. Eski neşeli halinden eser kalmamış, acıyla ve belki de pişmanlıkla olgunlaşmış bir adam olmuştu.