Bölüm 25

11.8K 653 46
                                    


     Akşamın ilerleyen saatlerinde Neva'da keyif namına bir şey kalmamıştı. Doktor Halise'nin herhangi bir sululuğa meydan bırakmayan kısa ve ciddi açıklamasını izlerken neşesi yerindeydi aslında.

Ancak oğlunu yatırıp tekrar dinlenme odasına döndüğü sırada ekranda verilen haber hiç de iç açıcı değildi.

"Üzülme lütfen." dedi Demir genç kadının yanına otururken. "Her şey yoluna girecek."

Gözyaşları ani bir sağnak gibi inerken "Ne yoluna girmesi..?"diye kızgınlıkla söylendi genç kadın."Her şey daha da beter oluyor. O ev benim tek sığınağımdı. Şimdi şu hale bak."

Muhabirler evinin bulunduğu sitenin kapısına adeta kamp kurmuş, ortalık kameraların ışığı ile gündüz gibi aydınlanmıştı. Orta yaşlı bir kadın büyük bir iş başarmış gibi, ağzı kulaklarında önüne uzatılan her mikrofona aynı şeyleri anlatıyordu. "Evet, daha önce kim olduğunu bilmiyordum. Televizyonda o fotoğrafı görünce anladım." Ekranın yan tarafında küçük bir resim belirdi o arada. Bu çay bahçesinde, Demir'in kucağında aceleyle götürülürkenki fotoğrafıydı.

"Orada bulunan biri çekip, habercilere servis etmiş." diye bilgilendirdi Demir pek gerekliymiş gibi.

"Bu milletin başka işi gücü yok mu ya?" dedi sinirle Neva. "Herkes insanların özel hayatına bu kadar mı meraklı? Hele o kadın... Kendisine kaç kere alışveriş çantalarını taşırken yardım etmiştim bir de..." Hırsını alamayıp bağırdı genç kadın. "Yazıklar olsun."

Demir gülmemek için kendini zorlarken içinden o kadına teşekkür ediyordu aslında. Çünkü Neva evime gideceğim diye tutturmuştu. En azından son haberi izleyene kadar... "Kötü bir niyeti olduğunu sanmıyorum Neva. Bence verdiği zararın pek farkında değil."

"Ya tabi... Eminim değildir. Sen bilmezsin, sürekli ağzımdan laf almaya çalışıyordu bu kadın."

"Hımm..."

Neva burnunu çekerken ters ters genç adama baktı. "Sen gülüyor musun?"

"Yoo... Tabi ki gülmüyorum." dedi Demir ciddi bir yüz ifadesi takınmaya çalışırken. "En az senin kadar kızgınım."

"Hah... Kızgınmış... Bu durum işine geldi. Sakın inkar etmeye kalkma." Genç adam bir elini kendini savunur gibi kaldırırken söylemeye niyetlendiği sözleri adeta yuttu.

Hiddetle devam etti genç kadın. "Seninle o eve gelmeyeceğim. Unut bunu..."

"Ama şu anda basından saklanabileceğin tek yer orası Neva. Orada güvenliği çok rahat sağlayabiliriz." Karısının ikna olmaya yanaşmayan kararlı bakışlarını görünce inlememek için zor tuttu kendini Demir. "Basını bir şekilde kontrol edebiliriz ama sosyal medya aldı başını gidiyor... En azından ortalık biraz durulana kadar..."

Neva başını inatla iki yana salladı. "Kemal Bey'le konuşacağım. Bana uygun bir yer bulması için."

"Doktor yarın çıkabileceğini söyledi ama. O kadar kısa sürede nasıl bulacak ki?"

Kemal Yeral'le doğum çantasını getirdiğinde karşılaşmıştı Demir ve bu ser verip sır vermeyen adamı boğmamak için zor tutmuştu kendini. Üstelik adam utanmadan Neva'yı alnından öpmüş ve oğlunu da kucağında tutmuştu. En kötüsü de oğlu hiç mızmızlanmadan yaşlı keçiye gülücükler yollamıştı. En kısa zamanda oğluyla sıkı bir konuşma yapmak zorundaydı. Gerçi oğlu pek bir şey anlamayacak kadar minikti daha ama en azından biraz rahatlamasına yardımı olurdu.

Soğuk Ateş - Neva (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin