HAYATIMIN SÜRPRİZİ

Karşılaşma

   Uzun bir aradan sonra tekrar yeni bir bölümm. Lüfen birazcık oy ve yorumlarınızdan fırlatın. :) İyi okumalar :)))) 

    Ben ona şaşkınca bakarken oysa hala yüzündeki sırıtışı silmemişti. "S-sen." diyebilmiştim sadece. Bana elini uzatıp "Evet, ben. Yeniden karşılaştık 'küçük hanım'." Rüzgâr'ın bana seslenişini duymuş olmalıydı. Ama nasıl olurdu? Hala şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım. Eli hala aynı hizada bana doğru duruyordu. Şaşkınlığımı üzerimden atmak için silkelendim. Ben elini tutmak için bir harekette bulunacakken benim yerime Rüzgâr elini tutmuştu. Yüzünde beliren damarlardan anladığım kadarıyla da sinirliydi. Karşımdaki çocuğa döndüm o da gergin görünüyordu. Sanırım Rüzgâr elini fazla sert sıkıyordu. "Ben de Rüzgâr." Dedi ve çocuğun elini daha çok sıktı sanki daha ne kadar sıkabilecekmiş de. "Bende Alp." Dedi zorlayarak çıkardığı ses tonunu dişlerini sıkarak konuşurken. Rüzgâr elini çekip kolunu omzuma attı. "Duru'nun da abisiyim." Dedi. Allah'ım yaa kıskançlık kokuları alıyordum. O değil de şu an Rüzgâr'ın yanaklarını sıkmamak için zor tutuyordum kendimi. Çok tatlı değil miydi yani? Ne ara yanımıza geldiklerini anlamadığım bizimkilere çevirdim bakışlarımı. Kızlar 'ne oluyor' bakışları atıyordu. Bilmiyorum anlamında kaşlarımı yukarı doğru kaldırdım. Kızlara baktığımda hepsinin teker teker gözlerinin büyüdüğünü fark ettim. Daha yeni mi fark etmişlerdi yani. O değil de şimdi Alp buradaysa diğer çocuklarda buradadır. Hay bin uçan inekler aşkına. Tamam, saçmaladığımın farkındayım ama olası senaryolar gözümün önüne geldiğinde aynen uçan inekler dolaşıyor etrafta. Hatta bir tanesi Alp'e çok benziyordu. 

    Kafamı sallayıp saçma düşüncelerden kurtuldum. Hem nasıl gelmiştim bu saçma düşüncelere. He hatırladım Derin'in Alp'e olan bakışlarını gördüğümden onun Alp'i uçurduğunu düşününce olan olmuştu. Aman o kim oluyor ya? O kim oluyor da Alp'i uçuracakmış. Ne bakıyorsun diye çakacağım şimdi o çok tatlı suratına. Ne diyorum ya ben. Peynir bile ondan daha tatlıdır. Ki ben peynir hiç sevmem. O kadar çirkin yani. Yakışıklı bile değil yani. Tövbe Allah'ım çok tövbe. Çarpılmak istemiyorum haşa olur mu onu da sen yarattın tabi ama işte. Ben susayım daha fazla çarpılmadan en iyisi. Şu an herkes birbirine garip bakışlar atıyordu. En sonunda çocukcağız ortamın gerginliğine dayanamayıp konuşmaya başlamıştı. "Karşılaşacağımızı tahmin etmiştim ama bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum." Demişti bana bakıp dudakları kıvrılırken. Şu an tabiiki de o dudaklarını sıkma isteği uyanmadı içimde canım saçmalayın. Ama ne yalan söyleyeyim böyle yanağında çıkan o belediye çukuru gibi gamzesiyle aşırı tatlıydı. Neyse konumuza dönelim. Ne demişti bu çocuk? Ha ne? Bir dakika? Nereden tahmin ediyordu karşılaşacağımızı ya? Tek kaşımı kaldırma çabalarına girip Rüzgâr'ın sadece benim duyabileceğim kadar olan kıkırtısını duyup vazgeçmiştim. Arada kaldırabiliyorum yani ne yapayım. Hah bu da alay eder gibi sırıtıyor ohh çok güzel oldu.

      "Nasıl yani?" dedim gözlerimi kısarak. "Yani seni birkaç kez görmüş olabilirim." Dedi gülümsemesi yüzünden hiç eksik olmayan bir şekilde. Az önce Rüzgâr elini sıkarken hiç de öyle bir suratın yoktu. "He yani beni takip ettiğinden veya izlediğinden dolayı değil." Deyip bende gülümsedim. Rüzgâr omzumda olan kolunu belime indirip biraz sıktı. "Ah be-bileğim." deyip aşağı eğilip acımayan bileğimi ovdum. Tamam, abi mesaj alınmıştır sakin olabilirsin. Şimdi belimdeki elini yavaşça eski yerine getir. Tabi bunları Rüzgâr'a bakışlarımla anlatmaya çalışıyordum. Bakışlarımı anlayan canım kuzenim elini gevşetti. Artık acımıyordu ohh. "İyi misin?" diye tedirginlikle yanıma yaklaşan Doğa'ya iyiyim anlamında kafamı salladım. Ah canım benim yaa. Nasıl da düşünür beni. Fark etti tabi Rüzgar'ın belimi sıktığını. "Tabiki de takip etmiyorum sadece tesadüf." Dedi Alp samimi bir gülümseme. Ayy sen gülme o nasıl gamzedir ya rabbim. Dokunsam mı acaba? Şş saçmalama kızım şu an herkes size bakıyor. Evet haklısın iç ses. Ama yine de çok güzel değil mi gamzesi ya. Tamam sustum. Bunlar bana niye öldürecekmiş gibi bakıyor ya? Haa ben çocuğun gamzesine daldım gitti ondan şey oldu herhalde.