[12]

960 98 98
                                    

İyi okumalar dilerim

Soğuk bedenlerde yatan bilinçaltları.. Kişilerin en derin korkuları veya en büyük hayallerinin yattığı, zifiri bir zindan gibidir..
Bazı durumlar da rüyaların en derinlerine sızarak insana gerçeğimsi bir alisenasyon yaşatır..
Durumların farklı olma durumlarında insanlar kendilerini geleceğe hazırlar veyahut hazır olduklarını sanarlar..
Dünya, tesadüflerden ibarettir..

"ERENNN?!"

Yere dank diye düşmesi ile uyandı Levi. Zihni o kadar bulanıktı ki hareket edemiyordu. Gördüğü şey rüya mı gerçek mi hala seçemezken, gözlerindeki yaş ve yüzündeki korku hala belirgindi.
Hafif oturur pozisyonu alarak başını etrafta gezdirdi. Bir koltukta uyuyordu, etraf daha ışımamıştı ve tüm vücudu acayip kasılmıştı.
Hala derin derin nefes almaya çalışırken, zihninindeki kiremitler yerlerine oturmuştu.

Rüya

Rüyaydı

Şükürler olsun ki bir rüya idi.

Hayır,

Bu bir kabustu

En korkuncundan

Bunları düşünürken yüzünde bir tebessüm doğdu. O şey gerçek değildi, Eren hala burda ve güvendeydi.
Gerçek olmamasına rağmen bir karar aldı, Bu Eve İçki Kesinlikle Girmeyecek. Rüya onu derinden sarsmasının yanında bilinçaltına daima onu kaybedeceği korkusu da kazınmıştı..

Gördüğü Rüya o kadar net ve ayrıntılıydı ki hala üzerinden atlatamıyordu, göz yaşları sevinç eklenince iyice akmaya başladı ve hıçkırıklarına engel olmadı. Saniye saniye tekrar yaşarken, engel olunamayacak duyguları sardı bedenini..
Fiziksel gücünün yanında zihni o kadar kuvvetli değildi.. Zihni yoğun düşüncelerin altında ezilirken, vücuduna yorgunluk çöktü..

Birkaç dakika sonra koluna dokunan minik bir el ile irkildi. Dokunduğu yer, tamamiyle huzurla kaplanırken, zihnindeki yorgunluk hafiften kaybolmaya başlamıştı.. Gözlerini kaldırıp bakınca, karşısında Eren'i gördü. Attığı çığlığa geldiği belliydi. Ona iri yeşil gözlerle bakarken, yanlış bir hareketten çekindiği için sadece eli ile koluna dokunuyordu. Levi'nın sesi onu yataktan sıçratırken, o da Levi kadar korkmuş, ona sahip çıkan adama bir şey oldu sanarak karanlıkta buraya kadar gelmişti..

Karşısında onu hıçkırarak görürken sevinip üzüleceği arasında kalmıştı..
Bir şey olmamıştı hala buradaydı, ancak bir şeyden etkilenmişti bunu anlamak oldukça kolaydı..
Bunun dışında gözünde kahraman olarak bildiği insanın ağlaması ona tuhaf gelmişti..
Yani insanlar elbette kusursuz varlıklar değildi, bazı şeylerden korkuları olması muhtemel bir durumdu..
Eren niye buna bu kadar takıldığını hala kendi bile bilemezken, onu güçsüz görmesi karşısında bir hayal kırıklığı yaşadı..
Bir şey Levi'ı üzmüştü.. minik buna engel olamıyor ve olmasına ihtimal veremiyordu..

Levi bir anlık tereddütü beyninden atıp, o minik meleğe sıkıca sarıldı. Canını acıtmak son isteyeceği şey olduğu için, olabildiğince geniş tutarak onu bırakmayacakmış gibi sarıldı. Eren ufak bir şokla karşılık verirken, yanaklarında belli kızarıklıklar oluştu. Sessizlik sabahın ışıklanmasına karışırken miniğin sesi böldü.

"Levi, iyi misin?" diyerek ondan uzaklaşmaya çalıştı, ancak Levi'nın buna izin vereceği yoktu. Uzun süredir görmüyormuş..uzun süredir hastermiş gibi..
Kucakladı, bir daha bırakmayacak gibi.
"İyiyim, Eren?" dedi onun kokusunu içine çekerken.

"Titriyordun az önce? Kabus mu?" diye sorduğunda, Levi başı ile onaylayıp ona daha sıkı sarıldı.
İkisi de durumdan memnunken Levi'nin beyninde yine son yeminler duyuldu.

Bu melek bu dünya ya ait değil.

Kimse, hiç kimse onu üzmeyecek, üzemiyecek.

Bu küçük en saf ve masum insan olarak benim korumamda bulunacak.

...

Levi'nin uykusu yoktu, ancak Eren'in hala uyuması gerekiyordu. Eren mışıl mışıl uyurken, Levi o ipek saçları karıştırıyor, gördüğü rüyayı hatırlayıp korkuyor, ardından Eren'in sesi ile içine su döküyordu.
Bu küçüğe bir hediyesi olacaktı bu gün.

Canını kurtardığı için,
Ailesinden sevgi almasına sebep olduğu için,
Sevgi nedir öğrettiği için,
Levi'nin aklında şimdiden son oturmuştu.
Eren'i asla bırakmamak. Belki de nüfusuna geçerdi.

"Levii" miniğin sesini duyunca ona doğru döndü. Uykulu gözlerle Levi'a bakıyordu.
"Efendim?" dedi saçlarını iyice okşarken.

"Yanakların kızarmış Levi, hasta mısın?" dediğinde Levi kendine lanet etti. Eren uyanacak en mükemmek zamanı bulmuştu zaten. O sıra Eren, Levi'a ne kadar gömüldüğünü fark edip, kırmızıda mastır yaparken Levi'nın kıkırdamasına engel olamadı.

"Senin de" dedi aynı şekilde. Eren iyice kızarmış ve başını gömmeye çalışırken Levi bu hali daha da sevimli bularak onu sıkıca kendine bastırdı. 5 dk sonra ise
"Levi!" dedi hafif kıpırdanırken.

"Velet anı bölme" dediğinde Eren kıpırdamayı kesti ancak, birkaç dakika sonra tekrar konuştu.

"Levi" Levi of çekerek gözlerini açtı.

"Pff ne, ne var?" dedi sinirlice. İlla bu anı bozmalıydın zaten, diye içinden çocuğa saldırırken, konuştu.

"Nefes alamıyorum."

Tabi ki rüyaydı.. Sadist değilim .

Küçük Ve Masum -RiRen-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin