[5]

1K 113 69
                                    

İyi okumalar dilerim

Çocuğun yüzü gittikçe düşerken Levi bunu fark etmekte gecikmedi.
Çocuğun saflığı yüzünden okunuyordu, bunun yanında hissettiklerini isteksizce son noktasına kadar yansıtıyordu. Bu tamamiyle bir dejavantajdı ancak zaten hayatı mahvedilmiş bir çocuk daha ne kadar üzülebilirdi ki?

"Bir şey sorabilir miyim?" diyerek yüzü Levi'a döndü küçüğün. Başını 'evet' anlamında sallayarak karşı koltukta, ayakları havada kalmş çocuğa baktı.
O.. minnacıktı,
5, belki de 6 yaşlarında küçük bir melek gibiydi.

"Seni arada ziyaret edebilir miyim?" dedi büyük bir çekingenlikle. Bunu Levi'da istiyordu o minikle zaman geçirmek güzeldi ancak bu tamamiyle yalnız kalmadığı yönündeydi. Fakat sorun olan o değildi. Bu mahallede Levi'a bulaşan yoktu çünkü tamamiyle soğuk ve korku salacak bir yapıdaydı. Eren'in bu minik isteğine olumlu cevap vermesi onun gardını düşürecekti.

Eren, Levi'da ki üstü örtülü cevabı şimdiden almştı, 'Hayır'.
Başını yere doğru hafifçe eğdi, ne diye bu aptal soruyu sormuştu ki?
Levi'nin onu eve alması bile büyük bir etkiyken, bunu ikinci kez niye yapsın ki?
'O senin neyin oluyor ki Eren?'

Ona gösterilen kısa süreli bir sevgi hatta bir acımaydı. Levi onu niye koruyup, sahip çıksın ki?
'Bu kısa süreli bir rüyaydı ve bitti, Uyan artık Eren.'
'Sen mutlu olabileceğini gerçekten düşünüyor musun?'

Kapının çalma sesi ile bitti bu cehennem. Levi cevap verme zorunluluğundan kalktığı için mutlu olmuştu.
Yavaş adımlarla ilerlerken, aklı minikteydi.

Hayat böyle olmak zorunda değil!

Kapıyı yavaşça aralarken, hala Eren'e evet demesini düşünüyordu.

O kadar dalmıştı ki ne kim olduğuna baktı, ne de temkinini aldı.

Ancak

Bu hata ona büyük bir sorun çıkardı.

Kapıyı daha açmamışken, koca bir tekme ile dengesini kaybetti, daha ne olduğunu bile anlamadan boğazını sıkan bir el ile ikinci bir şok geçirdi

Daha önce simasını bile görmediği, iri bir adam onu adeta ölümüne götürüyordu.

Eğer ki bir kere bile görseydi tanırdı, hafızası kuvvetli olmak zorundaydı.

Ciğerleri oksijen alarmında zirve yakarken, sağa sola sallanmaya, kurtulacak en ufak bir yol aramaya başlıyordu.
Ancak adam onu kusursuz bir şekilde tutmuş ve öldürmeden duracağa benzemiyordu. Levi durumun ciddiliğini hala anlamazken, hareketleri yavaşlayınca anlayabildi. Gözleri hafifçe aralığını kaparken, içinden

Hayır

Böyle bitemez

Aniden dolan oksijenle öksürmeye başladı, yere doğru çarpmış ve onu tutan adamı acı ile inlerken gördü.
Bacağına doğru gözlerini indirirken, farkettiği şey ile duraksadı.

Eren

Boyunun yetereceği kadar adamın bacağını morartacak derecede ısırıyordu. Levi kendini toparlamaya çalışırken,
Adam kendini ondan önce hazırlamıştı bile, bacağını ısıran küçüğe iğrentili bir bakış attıktan sonra

"İyh aptal şey." diyip karnına son hızla bir tekme savurdu. Eren kaskatı kesilip ileri doğru savrulurken onu acıyla izledi Levi.

Böyle bir hamleyi, heleki minik bir çocuk kesinlikle normal atlatamazdı.

Çocuğa sadist birkaç bakıştan sonra yarım kalan işe döncekken unuttuğu bir şey vardı;

Levi..

İnsanlığın en güçlüsü

Boğazına inen keskin acı ile yere yapışırken, gözü dönmüş bir Levi gördü.

Hem ona, hem miniğe bulaşmanın cezası
Biraz ağır olacaktı.

...

Küçük Ve Masum -RiRen-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin