OYUN |11

2.7K 247 80
                                    

Daha fazla ölüm...
Daha fazla hüzün...

Bunları haketmiyordum. Hiçbirimiz haketmiyorduk. Ama yaşıyorduk. Yaşamak zorundaydık. Tüm bu olanların olması gerekiyordu ve hala da olmaya devam ediyordu.

Arkadaşlarım ve erkek arkadaşım gözlerimin önünde ölmüştü, artık yoktu. Bir daha hiç gelmeyecekti ama biz yaşıyorduk. Üç kişi...

Ancak hangimizin öleceği belli değil. Her an birimiz olabiliriz ölecek olan kişi ancak ben kimsenin ölmesini istemiyorum. Şimdi de geleceğini söyledi. Gelecek mi acaba gerçekten? Belki de bu oyunu uzaktan uzağa oynamak sıkıcı gelmiştir. Belki de öldürürken hüznü, acıyı ve daha fazlasına tanıklık etmek istiyordu.

Ama tek bildiğimiz şey vardı ki o geliyordu. Kim olduğunu bilmediğimiz bir cani, bir katil ve şimdi sıra üçümüzden birindeydi.

"Ölmek için daha çok erken."

Dilara'ya hak vermeyi istiyordum ama hak versem ne olacaktı ki? Önceki ölümler ve artık yaşamamız için uğraşıp duran yorulmuş kalbimizde biriken acı, yaşamamıza izin verecek miydi?

"Gelemez herhalde?"

Cenk de şaşkındı. Konuşurken, çoktan yorulmuş olan ve kapanmayı isteyen gözleriyle etrafı yokluyordu. Bir an olsun katilin geleceğini mi sanmıştı yoksa? Bu yaşadıklarımız artık bizi ürkütüyordu. Korkuyorduk ve tedirgindik. Her an her yerde olabilirdi artık.

"Gelmeyip de ne yapacak Cenk? Şimdi, Dilara telefonun çekiyor mu?"

Bir an önce bir plan kurmalıydık ve hızlıca konuşmuştum. Konuşurken ellerimi savuruyordum ve etrafıma da dikkatlice bakıyordum. Delirmiş miydim yoksa?

"Çekmiyor."

Dilara uzun süre telefonuyla koridorda gezindikten sonra vermişti cevabı.

"Çekmiyor madem nasıl yazıyor bu adam?"

"Adam mı?" diye düşünmeden de edememiştim. Kendi kullandığım kelimeye bile şaşırıyordum. Belki de bize bunları yapan kişi bir kadındı. Ama her kimse bizi hiç sevmediği belli oluyordu.

"Belki kullandığı farklı bir ağ cihazı vardır ve bizim telefon bilgilerimizle birlikte bize bağlanabiliyordur."

Cenk her zaman olduğu gibi bu konuda da bilgiye sahip bir kişiydi. Bilgisayar, telefon ve ağ işlerinde bazı zamanlarda işe yarıyordu. Hatta belki şimdi de işe yarayabilirdi bu bilgileri.

"O zaman biz de o ağı kullanarak başka birilerini arayamaz mıyız?"

Soruyu sorarken heyecanla birlikte gözlerimi kocaman açmıştım.

"Bilemiyorum. O tarz bir şeyle hiç ilgilenmedim."

İşte şimdi Cenk hayallerimi alt üst etmişti ama pes etmeye sabrım yoktu. Daha fazla beklemeyecektim. Mutlaka bir şeyler yapmam veya en azından denemem gerekiyordu.

"Yine de şansımızı denemeliyiz ama değil mi?" diyen Dilara da en az benim kadar heyecanlanmış görünüyordu. Bir destekçim vardı ve bu da beni sevindirmişti. Birkaç saniye için olmuş olsa da.

"Ne yapmayı planlıyorsunuz kızlar?"

Cenk şaşırmıştı ama ilgiyle bize bakıyordu. Bir taraftan da başını kaşıyordu. Hiç böyle bir hareket yaptığını görmemiştim.

"Bir plan var ama plan olup olmadığını bilmiyorum."

Böyle deyince Dilara da şaşırmıştı. Belli bir planım yoktu gerçekten de. Ama yapmamız gerekeni biliyordum en azından.

OYUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin