OYUN BAŞLASIN

5.8K 397 135
                                    

Hazırlandıktan sonra mutfağa geçtim ve son bir kez daha dolaptan soğuk su çıkarıp içtim. Yaklaşık yarım saat önce dolaba koyduğum bir şişe soğuk suyu da alarak sırt çantama koydum.

Madem şehrin çıkışında bir yerdi o zaman ben de kesin çok susayacaktım. Zaten bir de otobüsle gideceksek kesinlikle çok terleyeceğizdir diye düşünmüştüm.

Telefonumun zil sesini duyar duymaz oturma odasına koştum. Ortadaki sehpanın üzerinden telefonumu aldım. Ekranda Taner'in ismi yazıyordu. Hiç beklemeden telefonu açtım.

"Efendim?"

"Ezgi, haydi neredesin? Kızların hiçbiri daha gelmedi. Cenk arıyor şimdi. Saat geliyor."

"Tamam, tamam. Geliyorum hemen."

Telefonu kapattım ve hızlıca ışıkları kapatıp telefonumu da alıp kapıya yöneldim. Spor ayakkabılarımı da ayağıma giyip dışarıya çıktım.

*****

Parka vardığımda herkes çoktan gelmişti. Bir tek ben kalmıştım. İleriden Taner yanıma geldi.

"Ezgi, bir şey olmadı değil mi? Geç kalınca merak ettim. Aradım da o kadar. Açmayınca daha da telaşlandık."

Sırt çantamdaki telefonu almaya yönelirken araya Elif girdi.

"Ya Ezgi öldüm meraktan."

"Allah Allah. Telefonumun sesini kısmışım. Özür dilerim gençler."

"Bir daha geç kalma." diyerek endişeli endişeli baktı Dilara.

O sırada ileriden mavi farları olan bir otobüs bize doğru gelmeye başladı.

"Bu gelen otobüs bizimki herhalde?" diyerek uzun zaman sonra sesini duyurdu Mert.

"Adamların otobüsü bile havalı lan." diyerek hepimizi gülümsetti yine Cenk. Aslında çok da gülecek bir durum yoktu. Ama Cenk'in söyleyiş biçimi bile güldürmeye yetiyordu.

"Haydi, haydi. Bekletmeyelim adamları." diye komik bir liderlik yaptı Taner.

Otobüs çoktan durmuştu. İçindeki adam bize cins cins bakıyordu ve sinirli görünüyordu.

Hızlıca otobüse bindik. Anlaşılan bugünkü randevu tek bizimki idi. Bu da iyi bir şeydi aslında. Kendi grubumuz dışında başka insanlar olsaydı sıkıcı olurdu bence.

Otobüste birçok oturulacak yer vardı. Dilara ve Cenk sevgili oldukları için ikisi yan yana oturdular. Elif ve Mert de yan yana oturmuşlardı. Ben de Taner'in yanına oturmuştum.

Herkes fısır fısır konuşuyordu. Oyun hakkındaki düşüncelerini ve deneyimlerini kendi YouTube kanalında takipçilerine anlatmak eminim Dilara için mükemmel bir şey olacaktı. Evet, arkadaşım bir youtuber ve ben de onunla gurur duyuyorum.

Taner boş boş oturmaktan sıkılmış olacak ki konuşmaya başladı.

"Sence nasıl bir şeydir?"

"Bence çok da farklı bir şey olmayacak. Yani her zamanki korku oyunları işte. Sadece birkaç şifre çözüp anahtarı bulacağız ve çıkacağız."

Taner gülmeye başladı.

"Niye güldün?"

"Bu cümleleri söylerken aslında içten içe korktuğunu biliyorum."

Yanaklarıma dokundum.

"Ay, çok mu belli oluyor yahu?"

Taner hala gülüyordu. Omzuna hafifçe vurdum. Arkadan Cenk seslendi.

OYUN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin