17 -Kız İsteme Mevzusu-

2.1K 156 53
                                    

Bu bölümde bana katkısı bulunan, canımdan çok sevdiğim arkadaşım Sıla'ya sevgilerimi gönderiyorum.

Karşımda bir elinde çiçek, bir elinde de çikolatayla Eren duruyordu. Sağında annesi, solunda babası. Takım elbisesini de giymiş, sıçtık.

"E-Eren?" Şaşkınlıkla kurduğum cümle karşılığında gülümseyip kulağıma eğildi.

"Sana geleceğimi söylemiştim." Eren hafifçe uzaklaşırken birkaç adım geriledim. O sırada elinde matematik defterimle yanımıza gelen abim beni geriye doğru itti.

"Ne oluyor burada?" Gözlerimi kırpıştırarak abime bakmaya başladım. Ne diyecektim acaba? Abi, kantinde Eren'e şakasına beni istemeye gel dedim o da gelmiş verin gitsin mi diyecektim? Allah'ım sen yardım et!

"Hayırlı bir iş için geldik." Ortaya bir anda atılan Eren'e hepimiz bakışlarımızı çevirdik. Tek fark bizim şaşkınlıkla, abimin sinirle bakmasıydı. 

"Anlamadım?" Abim, sinirden ölecekken Eren yüzüne alaycı bir gülümseme takındı.

"Çiçek, çikolata, hayırlı bir iş anlamadın mı hala?" Eren'e abimle birlikte ölümcül bakışlarımızı yollarken tekrardan abime bakıp sırıttı ve ağzında fısıltıyla bir şeyler geveledi.

"Bir de beyin cerrahı olacak, geri zekalı." Tamam, bitti şimdi, imamı aramaya gidiyorum.

"Ne diyorsun lan sen?" Öfkeden küplere dönmüş abimin son cümlesini de bitirince Eren'in gözüne sağlam bir yumruk indirdi. Eren'in dengesini kaybedip yere düşmesiyle annesi tiz bir çığlık attı. Babasıysa sinirle abime bakarken yumruğunu sıktı.

"Beyin cerrahı olmuş ama adam olamamış." dedi Eren gözünü tutarken. Abim, sinirden koyulaşan mavi gözleriyle Eren'e ilerleyip bacağına sert bir tekme geçirdi. Abimi geriye çektiğim anda Eren, dengesini kurup ayağa kalktı. 

"Dua et sevdiğim kızın abisisin." Ben hala abimi tutmaya çalışırken Eren kapının önünden ayrıldı.

"Abi, içeri geç içeri!"

...

Sinan

Dolunay'ı zar zor okula bıraktıktan sonra hastaneye geldim. Şu an ameliyattan yeni çıkmış bir bankta kahvemi yudumluyordum. 

"Sinan Aykaç?" Başımı sesin geldiği yöne doğru kaldırdım. Karşımda sarı saçlarının bir tutamı alnına dökülmüş, mavi gözlerini öfkeden kısmış bir kadın duruyordu. Üzerindeki beyaz önlük sayesinde burada işe başlayan yeni cerrah olduğunu anlayabilmiştim.

Yalnız çok güzel kız be.

"Buyurun benim?" Elimde tuttuğum kahveyi yere koyup biraz yana kaydım. 

Elimle boş olan bankı gösterip, "Oturabilirsiniz." dedim. Başıyla onaylayıp aramızda kısa bir mesafe kalacak şekilde oturdu. Ardından gözlerini gözlerime sabitleyip öksürdü. 

"Yurt dışından geldim." dedi otoriter havasını koruyarak. "Eren'in ablasıyım." 

Al birini vur ötekini!

"Sizinle, 'dayak meselesi' hakkında konuşmak istiyorum." Başımla onaylayıp yerde duran kahvemi elime aldım. 

"İçmemin sakıncası olur mu?" dedim dalga geçerek.

"Konuşurken içmezseniz sevinirim." Koruduğu otoriter havası birden yerini egosuna bırakırken ukalaca kahvemden bir yudum aldım. 

"Anladım." dedim alayla. Bu tavrım karşısında gözlerini devirip derin bir nefes aldı. Hani okulun belalı çocuğunu karşısına alıp senden adam olmaz bakışları yollayan müdürler gibisinden.

Sevgili Manyak |Tamamlandı.| (DÜZENLEME)Where stories live. Discover now