❇9.Bölüm❇

1.1K 130 29
                                    

Multi mükemmel değil mi?

9.Bölüm❇ Havuz

"Pekala, film izleyelim!" dedim, diğerleri bana hayretle bakarken Chris kaçmak istercesine konuştu. Bu hareketine her ne kadar gözlerimi  devirme ihtiyacı duysam bile yapmadım.

"Benim gitmem gerekiyor. Kararını verdiğin zaman ararsın." dedi elime numarasının yazılı olduğu küçük bir kağıt bırakırken. Başımı salladım. Karar verdikten sonra kararımı ona danışmam iyi olabilirdi.

"Pasta olayı mı? Delisiniz." dedi Sean gülerek. Bende tedirgince güldüm ve giden Chris'in arkasından baktım. Pasta yalanıyla -her ne kadar çok çok çok saçma olsa bile- iyi toparlamıştım. Şimdi bunu söyledikleri zaman ise vicdanım yalan söylemenin getirdiği ağırlıkla yanıyordu.

"Hangi film?" dedi Austin televizyona yaklaşırken. Birkaç dakika içinde elinde bir sürü filmle gelince şaşırmadan edememiştim. Animasyon filmden tutun, korkuya kadar film doluydu.

Neden daha önce izlemeyi teklif etmedim ki?

Donavan bir film söylediği zaman elindeki diğer filmleri yerine koydu ve seçilen filmi açtı.

Film izleyeceğimiz için hepimiz koltuklara dizilmiştik. Tekli koltuğun birine Ian, diğerine Donavan, üçlü koltuğa Austin, Sean ve Dylan, ikili koltuğa ise Dylan'ın isteği(!) üzerine Dean ve ben geçmiştik.

Filmin açılışına bakınca korku filmi olduğunu gördüm. Gözlerim korkuyla açılırken kaslarım havaya kalkmıştı. Donavan'a içimden müthiş(!) hayal gücümle yeni bulduğum küfürlerimi iletirken kendime şaşırmadan da yapamıyordum. Gerçek hayatta başıma geldiği zaman korksam bile aşırı tepki vermeyeceğim olayları filmde izlerken garip tepkiler veriyordum.

"Bö!" dedi Dean kulağıma fısıldayarak. Perdeleri kapatarak karanlık yaptığımız salonda, televizyonda açık olan korku filmini izlerken bir anda bunu yapması korkmamı sağladığı için hafif bir çığlık atarak sıçradım.

Ona dönüp gözlerimi kısarak baktım ve konuştum.

"Manyak mısın sen? Korku filmi izliyoruz!" diye, nasıl oluyorsa fısıltıyla bağırdığım zaman güldü ve kolunu omzuma atarak göğsüne yasladı. Her ne kadar kurtulmak için çırpınsam bile karşımdaki Dönüşümcü bir vampirdi. Avcı olsam bile şansım sıfırdı. Bende bu yüzden bu anın keyfini çıkarmaya başladım.

  Aklıma beni yakalamaya çalıştıkları gün Dean'ın yine beni korkuttuğu gelince gülmeden edemedim.

O an bundan korkmuştum. O an onların her şeyinden korkmuştum aslında. O gece karanlık ormanı aydınlatan ay ışığının altındaki mermer kadar beyaz ve parlak olan heykelimsi tenleri; kırmızı göz bebekleri...

O sırada hepsine göz gezdirdim. Bembeyaz tenleri ve kıpkırmızı gözleriyle birlikte diğer vampirlerden daha korkunç olduklarına kalıbımı basardım.

Korkuyla onlara bakarken sarışın olan uzun ve sivri köpek dişlerini göstererek gülümsedi.

"Bö!" dediği zaman hafifçe sıçramama engel olamadım.

Beni korkutan dönüşümcü kahkaha atarken diğerleri ona baygın bakışlar atıyordu.

"Ah, biraz olsun görev yerine de eğlenceye odaklansanız." dediği zaman diğerleri hiçbir şey demezken gözlerimi devirdim.

"O günde seni korkutmuştum." dedi Dean aklımı okumuş gibi. Evet, beni korkutmuştu. Ama şimdi nasıl olduysa beni korkutan adamdan korkmuyordum. Yani sanırım...

Avcı |Tamamlandı|Where stories live. Discover now