Yalnızca Senin İçin

337 13 1
                                    

Nihayet Konya'ya ulaşmışlardı. Herkes çok yorgundu bu yüzden dairelerine çekildiler...
2 saat sonra
Mahidevran Sultan'ın Dairesi
Mahidevran Sultan ve Fidan Kalfa konuşuyorlardı. Fidan Kalfa:
-Sultanım payitahttan gelen mektup... Mahidevran sözünü keser:
-Hürrem yılanı geri dönmüş saraya. Fidan Kalfa şaşkınlıkla:
-Bu nasıl olur sultanım? Mahidevran:
-Hürrem...Yılan Hürrem...
Şehzade Mustafa'nın Dairesi/Akşam
Mustafa dairesine daha yeni girmiştir. İçeride bir hatun vardır ve hatun eğilir:
-Şehzadem. Mustafa:
-Hayrola hatun. Ne işin var burada? Hatun:
-Beni Mahidevran Sultanımız gönderdiler şehzadem.
Mustafa bir şey söylemedi uzun süre ama yüzünden de hiç memnun olmadığı belliydi. Mustafa hatuna yaklaştı. Mustafa:
-Adın ne senin hatun? Hatun:
-Fatma şehzadem. Mustafa Fatma hatunun kafasını kaldırır. Mustafa ve Fatma hatun..................
Ertesi sabah
Fatma hatun hala Şehzade Mustafa'nın dairesindedir. Rümeysa gülümseyerek gelir ve:
-Ağalar açın kapıyı. Ağalardan biri:
-Bağışlayın açamayız sultanım. Şehzademiz gözdesiyle birlikteler.
Rümeysa'nın yüzündeki gülümseme yok oldu bir anda. Kanı çekildi sanki. Gözlerinden yaşlar süzülür. Başı döner duvara tutunur. Arkasındaki cariyeler:
-Sultanım,derler endişeyle.
Rümeysa duvardaki elini çeker ve dairesine doğru gider.
3 saat sonra/Nergisşah Sultan'ın Dairesi
Rümeysa duyduklarını unutmak için evlatlarının yanına gider. Mehmet ve Orhan tahta kılıçla talim yapıyorlardır. Nergisşah ise küçük kardeşi Mihrişah ile ilgileniyordur. Rümeysa bu manzara karşısında gülümser dairedekiler onu farketmemiştir ve Rümeysa:
-Şehzadelerim,sultanlarım... Mehmet ve Orhan kılıç talimine ara verir. Nergisşah ise ayağa kalkar:
-Validem hoşgeldiniz,der gülümseyerek. Rümeysa:
-Hoşbuldum melek yüzlü sultanım. Nasılsın? Nergisşah:
-İyiyim validem siz nasılsınız? Rümeysa:
-Ben de iyiyim...Daha sonra şehzadelere dönerek:
-Şehzadelerim siz nasılsınız? Mehmet ve Orhan aynı anda:
-İyiyiz validem...Rümeysa:
-Hadi oturun şöyle...Hep birlikte otururlar. Orhan:
-Biz ava çıkmak istiyoruz validem. Mehmet:
-Evet ben de istiyorum. Rümeysa:
-Buna ben değil şehzade babanız karar verir. Mehmet ve Orhan başlarını öne eğerler. Rümeysa gülümseyerek:
-Lakin onunla konuşurum.
Kapı çalar ve içeriye Ferhunde Kalfa girer:
-Sultanım şehzademiz sizi çağırıyorlar. Rümeysa'nın gülümsemesi kaybolur bir anda. Ama evlatları bir şey farketmeden yeniden gülümser:
-Tamam,der ve Şehzade Mustafa'nın dairesine doğru gider.
Şehzade Mustafa'nın Dairesi
Kapı çalar ve içeriye Rümeysa Sultan girer. Mustafa gülümseyerek Rümeysa'ya bakarken onun üzgün olduğunu fark eder. Rümeysa eğilerek:
-Şehzadem. Mustafa:
-Ne oldu Rümeysa? Rümeysa:
-Mühim bir şey değil şehzadem. Tam o esnada kapı çalar ve içeriye Taşlıcalı Yahya girer. Rümeysa:
-Müsaadenizle şehzadem,der ve eğilerek dışarı çıkar.
Rümeysa Sultan'ın Dairesi
Rümeysa evlatlarıyla ilgilenmiş bu yüzden de bir süre de olsa unutmuştur olanları. Bunları düşünerek yatağa uzanır ve bir süre sonra uyuyakalır. Gözlerini açtığında yatağın üzerinde bir kutu bulur. Kutuyu açar ve içerisinde bir mektup vardır. Mektubu okudukça daha çok mutlu olur. Mektupta şunlar yazıyordur:
"Zülfünün zincirine kul eyledin cânâ beni
Kulluğundan kılmasun âzâd Allahım beni
Cevr-i dilber ta'nı duman suz-ı firkat za'fı dil
Türlü türlü dert için yaratmış Allahım beni"
Daha sonra kapı çalar. İçeriye Leyla Kalfa girer. Leyla Kalfa:
-Sultanım. Rümeysa:
-Leyla gel otur şöyle. Leyla Kalfa oturur. Leyla Kalfa:
-Sultanım anlaşılan çok mutlusunuz,dedi gülümseyerek. Rümeysa mektubu uzattı okuması için. Leyla Kalfa mektubu okudu. Leyla Kalfa:
-Sultanım çok şanslısınız. Rümeysa gülümseyerek:
-Biliyorum Leyla...Biliyorum...
Şehzade Mustafa'nın Dairesi/Akşam
Mustafa kitap okuyordur. Kapı çalar ve içeriye Rümeysa Sultan girer. Mustafa Rümeysa'yı görünce gülümser. Rümeysa eğilir:
-Şehzadem. Mustafa:
-Sultanım. Mustafa Rümeysa'ya yaklaşır. Rümeysa:
-Bugün yatağın üzerinde bir kutu gördüm. Mustafa:
-Evet. Rümeysa:
-Mektubun içinde bir şiir vardı. Çok güzel bir şiir... Mustafa:
-Biliyorum ve senin bilmen gereken bir şey daha var. Rümeysa:
-Neymiş o benim bilmediğim şehzadem? Mustafa:
-Kalbimin yalnızca sana ait olduğunu bilmiyorsun. Mustafa Rümeysa'ya iyice yaklaşır. Mustafa ve Rümeysa.....................
Mustafa:
-Rabbim şahidim olsun ki son nefesime dek kalbim yalnızca senin için atacak. Rümeysa:
-Rabbim şahidim olsun ki son nefesime dek kalbim yalnızca senin için atacak.
Mustafa ve Rümeysa......................
Ertesi sabah
İlk uyanan Şehzade Mustafa olmuştur. Yanında uyuyan Rümeysa'yı izler bir süre. Daha sonra Rümeysa da uyanır. Rümeysa:
-Hayırlı sabahlar şehzadem. Mustafa:
-Sana da hayırlı sabahlar Dilefruz'um. Rümeysa gülümser.
Bir süre sonra birlikte kahvaltı sofrasına otururlar. Rümeysa gülümseyerek:
-Şehzadem Mehmet ve Orhan ava çıkmak istiyorlarmış. Mustafa:
-Bu aralar olmaz Rümeysa işler bi hayli çok,der. Rümeysa gülümser ve kahvaltı yapmaya devam ederler.
Daha sonra Rümeysa Sultan Mahidevran Sultan'ın dairesine gider.
Mahidevran Sultan'ın Dairesi
Kapı çalar ve Rümeysa Sultan içeri girer. Rümeysa:
-Validem,der ve eğilir. Mahidevran gülümseyerek:
-Gel otur şöyle. Rümeysa oturur ve:
-Validem 2 gün evvel şehzademizin dairesine... Mahidevran sözünü keser:
-Biliyorsun haremde bir süredir kargaşa vardı ve aslanım senden başkasının yüzüne dahi bakmıyordu. Buna mecburdum zira bir süre sonra haremde isyan çıkardı. Rümeysa:
-Biliyorum sultanım,der gülümseyerek. Mahidevran:
-Hürrem geri dönmüş saraya. Rümeysa:
-Bu...bu nasıl olur? Mahidevran:
-Belli ki yine zehirlemişler hünkarımızı. Rümeysa:
-Elbet bir gün yaptıklarının bedelini ödeyecek. Mahidevran:
-Ben bunu 20 sene evvel söylemiştim Rümeysa bak hala ödemedi yaptıklarının bedelini. Aksine bedel ödeyen hep ben oldum,der gözlerinden yaşlar süzülerek. Rümeysa:
-Umudunuzu kaybetmeyin validem elbet o da yaptıklarının bedelini ödeyecek. Elbet bir gün o da ödeyecek...........................

Aşkın Sonu: Mustafa & RümeysaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin