Aşkın Sonu: Mustafa & Rümeysa

Mihrişah Sultan

Hürrem Sultan'ın Dairesi
Sümbül Ağa içeriye girer. Hürrem:
-Ne oldu Sümbül? Sümbül Ağa:
-Leyla Kalfa'ya haber yolladık sultanım. Merak etmeyin o bebek yaşamayacak. Hürrem gülümseyerek:
-Ala der.
Konya Sarayı
Leyla Hürrem Sultandan gelen emri düşünüyordu. Bunu yapıp yapmamak konusunda kararsızdı. Niye yapacaktı ki bunu? Hürrem Sultan yıllar evvel ona bir iyilik yapmıştı evet lakin Rümeysa Sultan ona ne kötülük yapmıştı? Leyla bu düşündüklerinin bir saçmalıktan ibaret olduğunu düşündü. Hürrem Sultanımızın bir bildiği vardır dedi ve yeni doğan sultanın bulunduğu odaya doğru gitmeye başladı. İçeriye girdi. Bebek beşikte uyuyordu. Bebeğe uzun uzun baktı. O sırada
içeriye Rümeysa Sultan girdi. Rümeysa:
-Hayırdır Leyla? Leyla Kalfa:
-Sultanım uyandı mı diye kontrol etmeye geldim. Rümeysa gülümseyerek bebeği kucağına aldı ve:
-O iyileşecek inanıyorum. Hürrem Sultan şimdi evladıma birşey olması için elinden geleni yapıyordur. Leyla Kalfa:
-Müsaadenizle...
Leyla kendini daireden dışarı attı. Bu bebeğin ne suçu ne günahı vardı? Yapmayacağım dedi yapamayacağım...
2 gün sonra
Bebek günden güne iyileşiyordu. Hekimler onun tamamen iyileşeceğini düşünüyorlardı. Rümeysa artık kızının bir ismi olmasını istiyordu. Bunu Mahidevran Sultan'a söyledi. Mahidevran:
-Ala torunuma bir isim verelim. Rümeysa gülümser o sırada daireye Şehzade Mustafa girer:
-Validem,Rümeysa....
Herşeyi Mustafa'ya da anlatırlar. Mustafa gülümseyerek:
-Haklısınız...
Birkaç saat sonra herkes Rümeysa'nın dairesine toplanmıştı. Mahidevran Sultan, Nergisşah Sultan, Şehzade Mehmet, Şehzade Orhan, Rümeysa Sultan ve Şehzade Mustafa.......
Şehzade Mustafa bebeğin kulağına:
-Senin adına Mihrişah. Senin adın Mihrişah. Senin adın Mihrişah.
Dairedeki herkes gülümsüyordu....
Topkapı Sarayı/İstanbul
Leyla Kalfa Hürrem Sultan'a bir mektup göndermişti. Mektupta "Bana yaptığınız iyilikler için teşekkür ederim -Hürrem Sultan gülümser - Lakin bana verdiğiniz görevi yerine getirmeyeceğim...
Hürrem Sultan bir hışımla mektubu yırtar. Sümbül Ağa'ya döner ve:
-Bu ne şimdi Sümbül. Bu hatun kendini ne zannediyor?????