34.bölüm

49.2K 1K 116
                                    

selamm ballarımm :)
Geçen bölüme Ediz ' e ve Büşra'ya sövenler nabersiniz :)
50 demiştim vote sınırı olarak 79'i geçmiş. OHA :D
tmm tmm bekletmeyeyim sizi iyi okumalar iyiki varsınız sizleri seviyorum...

vote sınırı 70 oldu ♥♥

İnsan kendini bulutların üzerinde sanar sevdiğiyle , ama bazen sevdiğin seni bırakır ve yere çakılırsın. Şuan benim yaşadığım şeyi bu cümle özetliyor aslında. Aldatılmak. Söylemesi ne kadar kolay değil mi? Peki yaşamak bak bu hiç kolay değil işte. Onları o şekilde gördüm ben. Zamanın geriye akmasını diledim ben onları hiç görmemeyi diledim. Parmaklarımın arasından düşüp kırılan cam gibi oldu benim kalbim , parçalandı. Keşke o cam parçalarıyla vücuduma sayısız kesikler atsaydınız. Canım daha az yanardı emin olun.

Ediz Büşrayı itip merdivenlerden yukarı geldi. Sadece bakıyordum ben. Onun hüzünlü Büşra'nın sırıtan yüzüne. O bana yaklaştıkça ben geri adım attım. Kolumu tuttu.

"Bırak" diye bağırdım boğazımı yırtarcasına. Bütün ev inlemişti sesimle. Ben bile korkmuştum bu halimden. Elini tekrar uzatınca yine bağırdım "Dokunma bana"

"Derin yanlış anladın , düşündüğün gibi değil" onun sesi benimkinin aksine çok kısık çıkmıştı. Bana yine elini uzattı , yine bağırdım. Herkez odalarından çıkmıştı bize merak ve endişeyle bakıyorlardı. Arkamı dönüp odama gitmek istedim. Kapıyı tam açacakken Ayaz kolumdan tuttu. Onuda odaya çektim. Kapıyı kapatıp kilitledim.

Ayaz birşey anlamayan endişeli yüzüyle bana bakıyordu. Kollarımı ona dolayıp ağlamaya başladım. Deli gibi ağlıyordum. Ayaz kollarını bana doladı saçımı okşuyordu sadece. Bağıra bağıra ağlıyordum. Yüzüm onun göğsündeyken sesim boğuk boğuk çıkmıştı.

"Neden ağlıyorsun "dedi Ayaz titreyen sesiyle. Endişeliydi oda benim için. "Güzelim neden ağlıyorsun , söyle lütfen"

"Ediz" diyebildim sadece hala bağıra bağıra ağlıyordum. "Ne yaptı Ediz" diyordu beni sarsarak. O sarstıkça ben ağlıyordum kendimi durduramıyordum ki. Kapı yumruklanıyordu Ediz'in sesi Bora'nın sesi hepsi birbirime karışmıştı. Ben ağlıyordum Ayaz bana bağırıyordu.

"Ediz...Büşra'yı öptü...Ayaz o beni aldattı" dedim hala ağlarken. Ayaz beni kollarının arasına aldı tekrar. Beni kendine bastırıyordu. "Ştt " diyordu beni sakinleştirmek için. Beni kucağına alıp yatağa yatırdı. Oda yanıma yattı. Beni kollarının arasına aldı tekrar sinirliydi sırtımdaki ellerini yumruk yapmış sinirle soluyordu. Ağlıyordum hala fakat bağırmıyordum. Kapı hala yumruklanıyordu Ediz benim adımı söylüyordu.

"Gitmek istiyorum" dedim Ayaz'a sokularak. Eliyle ıslak yüzüme yapışmış saçlarımı geriye doğru itti. Yüzümdeki elleriyle göz yaşlarımı sildi.

"Tamam güzelim gidelim" dedi beni kucağına alıp kapıya yöneldi. "Eşyalarımız " dedim. "Onları sonra almaya geliriz " dedi. Gözlerimi kapatıp Ayaz'ın omzuna yasladım başımı. Kapıyı açtı gözlerimi açmayacaktım açarsam Edizi Büşra'yı görmek zorunda kalacaktım. Ve bu benim daha fazla ağlamama yol açacaktı. Ağlamayacaktım , en azından şimdilik.

"Derin" Ediz'in kırık sesiyle yanağımı ısırdım ağlamayacağım.

"Bora arabayı hazırla gidelim , eşyaları sonradan alırız" dedi Ayaz sonrada beni kucağında taşıyarak merdivenlerden indirdi. Evden dışarı çıktığımızı vücuduma değen soğuk havayla Ayaz'a biraz daha yaklaştım. Ayaz beni arabanın içine bıraktı.

"Ayaz Derin ile konuşmam lazım" dedi Ediz. Onun sesini duyunca nefes alış verişim hızlandı gözlerim dolmaya başladı.

"Şuan uyuyor ve çok üzgün. Ve umarım bu olanların mantıklı bir açıklaması vardır Ediz. " dedi Ayaz. Kapıyı kapattı ve artık ne konuştuklarını duyamamaya başladım. Sadece boğuk boğuk sesler geliyordu. Birkaç dakika sonra Bora ve Melis de arabaya bindi sonrada benim yanıma Ayaz. Beni kendine çekip saçlarımı öptü.

FriendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin