38- Harikalar Diyarı

6.9K 680 87
                                    

Merhabalar canım Ankalarım. Günaydın, iyi akşamlar, iyi geceler artık ne zaman okuyorsanız. 😄❤
Uzun süredir bölüm atmadığımın farkındayım. Bölüm yok hemen öldürün yazarı.
Uzun zamandır sizi bu kadar beklettiğim için çok özür dilerim. Bilseniz başıma neler geldi. İlk okuyucularım bilir belki benim bu platformda ne sorunlar yaşadığımı. Wattpad'e girdiğimde oturum hata verip beni wattpadden atıp duruyordu. Ben daha onu düzeltmeye uğraşırken şarj aletim ve batarya patladı.
Yeni telefon alsamda wattpad oturumum beni kabul etmemeye bayağı ısrarcıydı. Bu arada MKD'ın İG hesabına da giriş yapamıyorum. Takiptekiler çıkabilir.

Sonunda abimle milyon kez denememizden sonra wattpade girebildim. Bir daha asla çıkış yapmam heralde. Başka yerden giriş yapamıyorum. Bölümleri şimdi tekrar mutlulukla telefonuma yazıyorum. Umarım hikayedeki küçük detayları unutmamış ve yeni bölümlere yansıtmamışımdır.(Kimse okumadı skhdslndr) 😄

BU ARADA NE DEMEK 100+K 😍 KOCAMAN BİR ANKA AİLESİ OLMUŞUZ. SİZİ ÇOK SEVİYORUM.

Hepinizden tekrar özür diliyor ve keyifli okumalar diliyorum. 💞❤

Media: Neon Jungle- Louder

~~~~

8 kişilerdi.. 8 ayrı can ve geleceği belirsiz büyük bir gelecek.
Bir arama kurtarma görevinden daha can kaybı olmadan geri dönüyorduk ve bu insanı hiçte rahatlatmıyordu. Zarar gören tek şey zavallı mutantlar olsa da, her birini devirişimizde bir o kadar da çoğalıyorlardı. Yakında kurtarılmayı bekleyen insan kalmayacağından endişe ediyordum. Ki bu düşünce bir bakıma iyi niyetli olsa da bir o kadar da hastalıklı ve ironikti.

Dün gece olanlardan sonra o konu bir daha açılmamıştı. Garip ve ürkütücü görümü zihnimin derinliklerine gömerek önemli işlerimden beni alıkoymayacağından emin oldum. Bu durumda Oktay'ın o mezarlıkta ne halt yediği beni ilgilendirmezdi.

"Nasıl hissediyorsunuz bakalım?"
Kaçık, arama kurtarma ekibi içeri girerken, Rüzgar'la beni kapıda karşılamıştı. Rüzgar,

"Yorgun, aç ve kızgın hissediyorum." diye cevaplarken, ben ise gülerek omuzlarımı silktim.

"Tam da suçu benim üzerime attığın bölümü bekliyordum." dediğimde Rüzgar bana ürkütücü bir bakış bahşetti.

Kaçığın endişeli bakışları Rüzgar ile benim aramda mekik dokurken,

"Neden bahsediyorsunuz siz?" diye sordu.

Gülmemi bastırmak için dudaklarımı birbirine bastırırken, 'ben karışmıyorum' dercesine ellerimi havaya kaldırdım ve aradan çekildim.

Kaçık gözlerini Rüzgar'a dikerken, Rüzgar tam aksine, kızgın gözlerini bana dikmişti.

"Olan şu. Bu psikopat," diye başladığında kafasıyla beni işaret etti,
"Bir çift ağaçkakanı üzerime saldı."

Ses tonunun garipliği kendimi tutmama engel oldu ve bir kahkaha patlattım.

"Hadi ordan! Böyle bir şeyin mümkün olmayacağını hepimiz biliyoruz. Sen sadece etrafındakileri nasıl gıcık edeceğini iyi biliyorsun." dedim. Kolumu omzuna koydum.
"Ve dostum, sanırım bu olay dünyada bir ilk."

Son cümlemlelere doğru biraz suçluluk duygusu belirmişti doğrusu. Yine de bu, iki ağaçkakanın Rüzgar'ın baldırlarına saldırmasına gülmeme engel olmuyordu.

MUTANT: Küllerinden Doğan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin