MUTANT: Küllerinden Doğan

29- Beklenmedik Atak

Selamm, Ankalarrım. 29. ve isminden hiçbir şey anlaşılmayan bir bölümle daha huzurunuzdayım. 😁

Kitabımız Bilim Kurguda 8. sırada. Size bunun için hem çok çok teşekkür eder hem de tebrik ederim. Çünkü bu benim değil bizim kitabımız. Hepinizi çok seviyorumm.. 😍

Bölümü mediadaki şarkıyla okumanızı dilerim.

Çok uzatmadan, Keyifli Okumalar... :))

~~~~

"Neler oluyor?!"

Lider Luke'n bağırışı öndeki muhafızların 2. kez yüreklerinin hoplamasına yetmişti.

"Hemen rapor verin?"

"Bilmiyoruz efendim. Kampın dışında iki el kimin ateşlediğini bilmediğimiz silah patladı. Uzun süre önce dışarı çıkan 2 muhfız geri dönmedi. Onlara bakmaya hazırlanıyor bir grubumuz."

Lider Luke muhafızlarla konuşmaya devam ederken 2 adım gerileyip binanın içinde bizimkileri aramaya başladım gözlerimle.

Umarım iyidirler.

Ortak salona bir kez daha göz gerdirip, dış kapının önündeki koridora baktım.
Az ilerde Kaçık, Kübra ve Rüzgar bir şeyler tartışıyordu.
Koşar adımlarla yanlarına gittiğimde beni fark etmeleri için seslendim.

"Hey!"

Üçününde kafası bana döner dönmez şaşkın gözlerle bakarak vücutlarını da bana çevirdiler.

"Şükürler olsun, iyisin."
Kübra yanıma gelip kolumu tuttuğunda ne kadar endişelendiğini belli ediyordu.

"Evet, ben iyiyim." diye cevapladığımda Kaçık sinirli bakışlarla araya girdi.

"Birden bire ortadan kayboldun. Neredeydin? " diye çıkışınca hemen cevap verdim.

"Çatıda."

Üçü birden anlamsız bakışların ardından, "Ne?" sorusunu yöneltince usulca kafamı sallayıp,

"Evet böyle söyleyince bana da garip geldi." dedim.

"Her neyse, neler oluyor?" diye devam ettiğimde ciddileşmişlerdi. Kaçık,

"Birşey bilmiyoruz. Gerçi kimse bilmiyor. Silah sesi geldiği gibi kesildi." diye açıklamasını yaptı.

"Sizce kamptakiler sadece mutant öldürmüş olamazlar mı?" diye sordum. Belki de endişelencek birşey yoktur.

"Mutant öldürmek için asla silah kullanmıyoruz. Kamptaki kullanılan tek silahlar, sizinkiler."

Arkamızdan duyduğumuz erkek sesiyle o tarafa döndük.

Tuna, elinde bir ceketle yanımıza gelmiş asık bir suratla konuşmamıza karışmıştı.

Söylediklerini düşününce Lider Luke'un bana silahlarımı geri verdiğini hatırladım. Belime iyice yerleştirilmiş tişörtümün ve ceketimin altına iyice gizlenmişti.

"Silahlarımız elimizden alındı. Artık onlarda yok." diye hafiften tepkisini gösterdi Rüzgar.

Tuna hızlı hareketlerle belinden çıkardığı iki silahı Rüzgar'a uzattı.
Rüzgar tek hareketle silahları alırken Tuna konuşmaya başladı,