ARTIK EVLENSEK Mİ?

307 44 33
                                    

Ya da dur..... Bekleme! Hemen geliyorum.

Telefonumu hızlıca arka cebime atıp salona doğru koştum. Yüz ifademin buz gibi olduğunu ben bile tahmin ediyordum.

Beni bu halde gören Chanyeol, Baek Hyun, Elif ve Mert ilk başta ne olduğunu anlayamasalar da ben Ege'nin üzerine atlayinca ne olduğunu kavrayabildiler.

Ben bir yandan Ege ye bağırıp çağırırken iki çekik de belimden tutmuş beni Ege'nin üstünden indirmeye çalışıyordu.

"Yah! Chanyeol, Baek!! Bırakın beni ya! Bırakın! Karışmayın siz ya Bırakın!!"

Chanyeol son ve kuvvetli bir hamle yapip beni Ege'nin üzerinden indirip kucağına aldı. Sonra da gözlerime doğru korkutucu bakışlar atarak beni yavaşça koltuğa bıraktı.

"Sen elini kolunu çeneni yorma. Biz hallederiz Melis'im." Dedi Chanyeol ve hiç kimsenin beklemediği bir anda Ege'ye sağlam bir yumruk geçirdi. Ve Ege'nin burun pert.

Chanyeol den dolayı gaza gelen Baek de Ege'ye yumruk atıp dudağını patlatınca Elif ile biz araya girmeye karar verdik. Ege ise... O hiçbir şey yapamıyordu. Tek yaptığı ağzından ve burnundan akan kanı silmekti.

10 dakikalik ikna çabalarımız sonuç verince nihayet ayrıldılar. Ege psikopat bir şekilde gülerken beni hayli ürkütmüştü.

Ama ne korkuya ne çekinmeye lüzum yoktu şuan. Bana ve Sehun'a yaşattıkları yanına kalamazdi. Hele ki benim vicdan azabımın dinmesi için onun iyice bir hakkından gelmem gerekiyordu. Sonuçta günlerce aylarca o gizli numarayı Kang Dae sanıp onun günahını almıştım. Dae şuan her ne kadar kötü bir şey yapıyor olsa bile bu konuda hiç mi hiç suçu yoktu.

"Seni dost bildim be ben! Şerefsiz! Senin yüzünden aylarca hayatımın düzeni bozuldu. Senin yüzünden az kalsın hayatımdaki en değerli insanlarla aram açılıyordu be! Hiç mi için sızlamadı Sehun beni kaybetme korkusuyla ağlarken ha?! Cevap versene! Ne o zoruna mı gitti yoksa ha? Konuşsana!" Diye haykırdım Ege nin yüzüne doğru.

Ege yine sinir bozucu bir şekilde gülüyordu. Birden ayağa kalktı ve bana yukarıdan bakarak gözünü kırptı.

"İsterseniz sabaha kadar vurun. Zerre umrumda değil anladın mı? Beni iki yumrukla vazgecirebileceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz."

"Kes sesini lan! kes! Yüzsüz müsün gurursuz musun ha?" Dedi Elif.

"İkisi de değil. Sadece ölümüne aşığım ve her şeyi göze alarak yoluma devam edeceğim. İki çekik denyo beni vazgecirecek değil."

O sırada kendimi tutamayip Ege ye sert bir tokat attim. Yüzü tokatın şiddetiyle diğer tarafa düştü ama yine de gülüyordu.

"SEHUN DEGİL ULAN BEN SEVİYORUM SENİ! BUNU ANLAMAN İÇİN KAÇ KERE SÖYLEMELİYİM HA?! AÇ GÖZÜNÜ ULAN! AÇ! BİRAZ BENİ DE GÖR! YILLARDIR SANA ZARAR GELMESİN DİYE KIÇIMI YIRTIYORUM LAN BEN KAÇ AYDIR. O YANINDA YOKKEN BEN VARDIM LAN BEN!!!!"

"Bana zarar gelmesin diye cevremdekilere mi zarar veriyorsun yani? Ne oldu sana böyle? Çok değişmişsin Ege çok."

"Senin yüzünden değiştim. Ben seni kollamak için ailemi karşıma alarak Kore'ye geldim. Ama senin Sehun:a baktığını veya onun sana bakışını gördükçe tepem attı. Bu her seferinde böyle oldu Melis her seferinde."

Hafif yüreğim burkulmuştu. Çok hafif.

"Bırak acıtasyon yapmayı Ege. Seni daha fazla dinlemek istemiyorum. Önce evimden sonra da hayatımdan çık git anladın mı?!"

"Peki. Sen bilirsin." Dedi Ege ve arkasına bile bakmadan kapıyı çekip gitti.

O bittiği an bende dizlerimin üzerine çöküp ağlamaya başladım. Bu kadar duygu yoğunluğu fazlaydı bana.

KORE Mİ?Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu