O Melis;
Anne ve babasının zoruyla hakkında hiç bir şey bilmediği bir ülkeye, Kore'ye üniversite okumak için gönderildi.
Üniversiteden biriyle tanışıp ondan hoşlanmaya başladı. Kıza adeta tutulmuş olan oğlan, kızı ailesinden önce en yakın arkadaşlar...
Herkese keyifli okumalar. bu arada bol diyaloglu bir bölüm oldu :)
^^^
Of bıktım artık şu gizli mesajlardan paketlerden fotoğraflardan falan. Hem o mesajda 'ondan uzak dur' derken kimi kastediyor ki? Acaba Dae den mi bahsediyor? Tabiki ondan bahsediyor. Kesin Ga Eul yazdı.
Gönderilen: Gizli Numara Peşimi bırak artık her kimsen. Şuan polis hatta ve yer tespitin yapılıyor. Yani demem o ki beni korkutamazsın.
Aslında ortada polis yoktu ama biraz ekşın olsun da gözü korksun diye yaptım. Ulan bende az değilim ha.
Mesajdan karşılık alamadım. O sırada zaman zaman etrafa göz gezdiriyordum. Azıcık cinlik yapmak iyidir. Ga Eul elinde telefonla dolanıyordu işte mesajı gönderen oydu biliyordum.
^^^^^
Yarım saattir farkında olmadan Dae'yi kesiyordum. Böyle içim çok kıpır kıpır oluyor, böyle mideme kelebekler girip oradan bağırsaklarıma gidiyor falan. Ne diyom la ben? İyice manyak oldum. Ben aşık mı oldum yoksa gerçekten bir kelebek yuttum ve şuan midemde mi dolanıyor?
"Melis! Beni kesmen bittiyse gel hadi saklambaç oynuyoruz."
Ne? Fark etti mi cidden onu kestiğimi? Sanırım evet. Ama neyse ya olan olmuş en iyisi gideyim de azıcık eğleneyim.
Yanına gittim.
"seni kesmiyordum sadece şu dar tişörtünden fışkıran baklavaların dikkatimi çekti o kadar."
"Gerçekten kesmiyormuşsun(!) Kessen ne olur acaba?"
"Ya daee!"
"Tamam tamam gel hadi eşleşme yapılacak."
Wuhuu eşleşmeler! En sevdiğim.
Ama bidakka ben Dae ile eşleşmeliyim yoksa oynamam.
Eşleşme başladı. Herkes sıraya dizildi. Hoca bağırdı.
"Herkes sağına baksın! Gördüğü kişi eşidir."
Benim yanımda Min Ah diye bir kız vardı. Tam kızla saklanmaya gidiyorken Dae bağırdı.
"Hocam Melis Korece bilmiyor onunla ben eş olsam daha iyi olur. Ben türkçe biliyorum."
"Haklısın Dae. Tamam sen Melis ile eşlen. Min Ah sende Hyuk ile eşlen."
Dae yanıma gelip kolunu omzuma attı. Sonra yürümeye başladık. Ebe olan kişi saymaya başlayınca herkes oraya buraya koşuşmaya başladı.
"Ee nereye saklancaz biz Dae?"
"İstersen direk eve gidebiliriz orada bizi bulamazlar."
Dirseğimle karnına geçirdim.
"Saçmalamayı kes te benimle gel. Sanırım bir yer buldum."
Bulduğum yer bir baraka gibi bir yerdi. Burada olacağımız asla kimsenin aklından bile geçmezdi. Barakanın içine girip gezmeye başladım. Sonra bir şey buldum.
"Aa Dae! Bak burada kutu kutu duvar boyası var. Acaba biraz kullansak bir şey olur mu?"
"Bir şey olacağını sanmıyorum. Hadi sen şu duvarı boya ben dış cepheyi boyayacağım. İstediğin gibi süsle en azından hatıran kalır."
"Ama bakmak yok tamam mı?"
"Tamam. Söz"
Bende başladım boya fırçası darbelerine. Aklımda harika planlar vardı. Tabiki bazı ergen insanlar gibi kalpli isimli şeyler yapmadım.
Yarım saatlik bir çalışmadan harika bi balerin resmi çıktı.
Melis'in resmi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Dae! Benimki bitti. Seninki de bittiyse çıkalım artık şu barakadan."
"Bitti bitti. Hadi gidelim. Görünüşe bakılırsa bizi bulamayacaklar."
Barakadan çıkıp kamp alanına doğru ilerledik fakat kimse yoktu. Çadırlar toplanmıştı.
Dae'nin arabasına yaklaştığımızda camın üzerinde bir not bulduk. Sanırım hocalardan biri yazmıştı.
Çocuklar acil bi durum çıktı biz okula dönüyoruz. Bu notu okuduğunuzda siz de zaman kaybetmeden okula gelin
"O zaman yolculuk başlasın Melis. Hadi geç arabaya da üşüme."
Arabaya bindim ama Bu sefer öne bindim. Ne olur ne olmaz tedbir almak lazım. Yine kafamdan aşağı su dökülsün istemiyorum.
Dae sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı çalıştırdı.
"Melis. Sana bir şey itiraf edeyim mi? Ama kızmak yok."
"Tamam. Et bakalım."
"Aslında ben yurtta kalmıyorum. Kendime ait bir evim var. Seninle okula beraber gidebilmek için yalan söyledim."
"Iımm.. Kızmadım. En azından iyi bir sebep için söylemişsin."
"Yani?"
"Ne yani?"
"Yanisi bizim eve gidebiliriz."
Dirseğimle karnına geçirdim
"Ya ne yanlış anladın hemen. Kafa dağıtırsın diye şeettim."
Dae'den
Hayır yani gerçekten yanlış anlamda söylememiştim. Psikopat kız ya!
Yol boyu hiç konuşmadık. Sonunda Melis'in yurdunun önüne geldiğimizde Melis arabadan indi. Bende ardından inip kapıyı kapattım.
"Bıraltığın için sağol Dae"
"Rica ederim sarı civcivim. Yarın okulda görüşürüz."
Sarı civcivim? Cidden mi?!
"Iımm bunu bir iltifat olarak kabul ediyor ve selamlarımı sunuyorum Daeciğim. Görüşürüz."
Melis'Ten
Dae' ye el salladım. O gittikten sonra yurda girdim. Ama gördüğüm kişi karşısında şok geçirmiştim.
"Baba?"
Bölüm sonu.,,,
Sevgili okurlarım beğendiğinizi umarak ayrı bir hevesle bölüm yazıyorum.
Bu arada artık bölümde kısıtlama koymayacağım. Yazdıktça yayınlamaya karar verdim çünkü sınırın geçmesini beklerken bazı okurlarım sıkılıyormuş. Benimde önceliğim okurlarım olduğu için sınır koymamaya karar verdim. :))
