YARIM KALAN SÖZ

426 82 55
                                    

"Beyefendi hesabınız. Buyrun,"

Sehun'dan

Hadi ama! Kendimi bu kadar hazırlamışken nasıl sözümü bölebilirdi bu garson!!

Off. Şimdi işin yoksa tekrar konsantre ol, kendini hazırla ve söyle Sehun.

"Tamam siz şuradan alın hesabı lütfen." dedim ve yemek fiyatının iki üç katı kadar ücret verdim. Garsonun adeta gözleri parlamıştı parayı görünce. Hayır kardeşim yani gözün doysun.

"Sehun?"

"Huh?"

"Bir şey mi diyecektin?"

"Heh, e-evet diyecektim,"

Bana hadi söyle artık bakışı attı. Bende kendimi hazır bulup pat diye yapıştırdım lafı.

"Senden hoşlanıyorum."

"..."

Bakışlarını yere eğdi.

"Melis? Orada mısın?"

"Şşeyy. E-evet. Yani sanırım,"

"Yani?"

"Ben.. Ne diyeceğimi bilemedim. Yani SM bu duruma nasıl tepki verecek yada fanların? Onlar seni çok seviyor ve kimseyle paylaşabileceklerini sanmıyorum Sehun. Bu senin için bizim için çok riskli. "

"Bizde kimseye haber vermeyiz. Olmaz mı? Kimse bilmez söz. Kimsenin itibarı zedelenmez. Huh?"

"Ben..."

Melis'ten

#Senden hoşlanıyorum Sehun. Hem de çok. Hayır! Bu hoşlanma değil Sehun, bu bu.. Bu bir aşk. Bu bir heves değil. Ömürlük bir his. Ama bu senin için çok tehlikeli be sevdiğim. Benim yüzümden insanlara kötü görünmeni istemiyorum. Anla beni lütfen.#

Demeyi çok isterdim ama diyemedim.

"Ben,.."

"Evet sen? Hadi ama bu kadar zor değil kabul etmek"

"Ben,. Bunu yapamam. Çok üzgünüm." dedim ve sandalyeden kalkıp kapıya doğru döndüm.

O sırada bileğimden tutup beni tekrar kendine çevirdi. Yine gözlerimin içine içine baktı.

"Böyle düşünmediğini biliyorum Melis, itiraz etme. Seni tüm benliğimle hissedebiliyorum."

Onun gözlerine bakmamaya çalışıyordum ama nafile. Ağlamaya başladım. Bana sarılıp arkadan saçlarımı okşadı.

"Hey hey. Ağlama.  Sorun nedir?  anlat hadi."

"Ben.. Ben. Lanet olsun ki  Senin hiçbir hareketine karşı koyamıyorum. Kendime halim olamamaktan korkuyorum Sehun. Anla beni. Lütfen."

"Şştt. Tamam. Seni anlıyorum. Ne zaman uygun olursan seni o zamana kadar bekleyeceğim söz."

"Sahi mi?"

"Evet. Yeter ki korkma artık hiçbir şeyden. Ben her zaman yanındayım."

"T-teşekkür ederim."

Bende ona sarıldım. Birkaç dakika öylece kaldıktan sonra Sehun'un telefonu çalınca ayrıldık. Arayan BaekHyun idi. Artık işimiz bittiyse gelmemiz gerektiğini söyledi.

Sehun alnıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra eliyle beni takip et işareti yaptı ve kapıya doğru yürümeye başladı.

***

BaekHyun'dan

Dayanamıyordum ki artık şu ikisinin birlikte olmasına. Neden Sehun gitti ki Melis ile? Neden başka biri değil? Melis ile aynı odada Sehun kalır, imzaya onunla birlikte Sehun gider. Ne oluyordu ki?

KORE Mİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin