Yirmi İkinci Bölüm

6.5K 289 26
                                    

 Arya'nın gözleri önünde Demir'le beraber olmasını nasıl kabulleneceğini bilmiyordu. Bu oyun en çok onu acıtacaktı bunu hissediyordu. Demir içeriye girdiğinde koyulaşan kahverengi gözleri onun elalarıyla birleşti.

"Hoş geldin Demir," dedi genç adam mesafeli bir sesle. Dün gece aralarında geçen tartışmanın etkisi hala elle tutulur haldeydi.

"Hoş bulduk." Demir birkaç adım attı odanın ortasına doğru. İki eli de siyah kumaş pantolonun cebindeydi. Bakışlarını Selim'in gözlerinden alıp, yana çevirdi. Arya, Selim'in odasındaydı... Neden şaşırıyordu ki? Yüzüne alaycı bir tebessüm yerleştirdi ve konuşmaya başladı. "Arya lütfen bizi yalnız bırakır mısın?"

Genç kız hemen, "Neden?" diye tepki verdi. Selim'le yalnız ne konuşacaklarını merak etti endişelenerek. Demir'in kendisi yüzünden dün geceki gibi Selim'le tartışmasını istemiyordu.

"Yeni ortağımla konuşacaklarım var..."

Arya daha fazla karşı gelemedi, ne de olsa ikisi de onun patronuydu. Hiçbir şey söylemeyerek sessizce odadan çıktı.

Genç kız odadan çıkar çıkmaz Demir Selim'in masasının önündeki koltuklarından birine yerleşti. Sağ bacağını diğerinin üstüne attıktan sonra sol elini çenesine götürdü düşünceli bir tavırla.

Selim de Demir'in karşısındaki koltuğa oturdu ve onun konuşmayı başlatmasını bekledi.

"Onunla aranda ne var?" diye aniden konuya giriş yaptı Demir gergin bir ses tonuyla.

"Bu soruyu herhalde Arya'ya sormuşsundur, o cevabını vermedi mi?" diye karşılık verdi Selim rahat bir tavırla.

Demir, onun söylediklerini dinlemeyerek devam etti sözlerine. "Herhalde onu öpmeye cesaret edebildiğine göre aranızda bir şeyler var, yanılıyor muyum?"

"Yanılıyorsun, onu izinsiz öptüm."

Bu sözlerden sonra Demir'in kaşları çatıldı. Yüz hatları çok hızlı bir şekilde gerildi.

"Onu, benimle birlikte geldiği bir partide nasıl öpersin?" diye sordu ürkütücü bir ses tonuyla. Gözleri iyice koyulaşmıştı. Alaycı, umursamaz adam gitmiş yerini sert ve sahiplenici adama bırakmıştı. 

"Bu konuyu biz aramızda kapattık Arya'yla... Daha fazla uzatmaya gerek yok."

"Böyle söyleyerek hiçbir konuyu kapatamazsın. Ona bir daha o şekilde yaklaştığını görmeyeceğim!"

Selim kollarını kucağında birleştirdi. "Buna sen karar veremezsin."

"Göreceğiz."

"Söylesene Demir, o partide ona yaptıklarını bu kadar çabuk mu unuttun?"

Demir, o gece yaptıklarını hatırlayınca yüzü asıldı birden. "Hayır unutmadım, sadece o gece ona yaşattıklarımı unutturmaya çalışıyorum."

"İlginç... Partide onunla alay eden, küçümseyen, yüzüne bile bakmayan Demir şimdi benimle onun kavgasını yapıyor. Her güzelleşen kız senin ilgi alanına giriyor öyle değil mi?"

Demir aniden ayağa kalktı. "Bunun güzellikle ilgisi yok!"

Selim gülerek başını iki yana salladı ve koltuğuna yaslandı. "Öyle mi? Neden o zaman Arya'yı birden umursamaya başladın?"

"Ben yaptıklarımdan dolayı çok pişmanım. Onu partide değişmiş bir şekilde görmeden önce kasabaya evine gittim onunla konuşmak için. Tüm gün bekledim ama gelmedi... Teyzesinde kaldığını söyledi annesi. O partide olanlar büyük bir hataydı... Beni tanıyorsun. Bunu kabul etmek benim için ne kadar zor bir şey olduğunu da biliyorsun. İlk defa pişmanım... Ve bunu telafi etmek için, Arya'nın kırılan kalbini onarmak için elimden geleni yapacağım."

Bu sözlerden sonra bir süre sessizlik oluştu odada. Selim, Demir'in kararlı bakışlarını görünce içten içe huzursuz oldu. Selim, Demir'i uzun yıllardır tanıyordu ve Demir'in gerçekten değişmeye başladığının o da farkındaydı. Evet, Demir Karatay daha önce de böyle kızları üzmüştü... Aldatmıştı, kırmıştı... Ama asla bir kıza karşı böyle mahcup ve pişman olmamıştı. Hiçbir zaman yaptığı hatayı kabul etmemiş aksine pişkin pişkin bu durumla alay etmişti. Bu gözle görülür değişim Selim'i fazlasıyla rahatsız etti. Onun korkutan şey bu Demir'in tavırlarındaki değişimin sonuçlarıydı. Demir'in Arya'yı kendine bağlamasından deli gibi korkuyordu ve bu korkusunu dile getiremediği için kendi düşünceleriyle savaşıyordu. 

İntikamım Büyük Olacak! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin