İntikamım Büyük Olacak!

On Birinci Bölüm

Arya, kolunda kıyafetine uygun beyaz çantasıyla Selim'in odasına doğru ilerlerken asansöre binmekte olan uzun boylu genç adam dikkatini çekti. Farkında olmadan adımları yavaşladı ve daha dikkatli baktı. Tam olarak yüzünü gördüğünde asansörün kapısı kapandı ve genç kız şaşkınlık içerisinde kaldı. 

O gelmişti... 

Onunla oynayan, duygusuz adam buradaydı. Nefes alamadığını hissetti. Onu görmeyi hiç beklemiyordu. Belki de onu görmeye daha hazır değildi... Ona olan yıpratıcı hisleri bu kadar tazeyken mantıklı düşünemiyordu.

Onu unutmaya çalışarak Selim'in odasına yaklaştı. Odanın kapısının önünde duran Selim, genç kızın rengsiz yüzünü gördüğünde endişelendi. "Birşey mi oldu?"

"Onu gördüm, Demir'i..."

Selim, genç kıza yaklaştı çatılan kaşlarıyla. "O da seni gördü mü?"

"Hayır, asansöre biniyordu... Senin mi yanındaydı?"

"Evet, Cumartesi düzenledikleri davete çağırmaya gelmiş."

Selim, konuşurken cep telefonunun çalmasıyla eli cebine gitti. Ekrana baktığında arayanın Selda olduğunu gördü ve gülümsedi. "Geç kaldık sanırım," dedi Arya'ya bakarak.

Telefonu açtığında arkadaşının konuşmasına müsaade etmeyerek, "Hemen geliyoruz Selda'cım," dedi sakin bir tavırla.

"Eğer gelmezseniz ben yemeğimi sipariş edeceğim ona göre..." diye sitem eden arkadaşına sadece gülerek cevap verdi ve telefonu kapattı.

***

Gümüş renklerin hakim olduğu restorandan içeriye girdiler ve bir garson tarafından karşılandılar. Masalarını gösterdikten sonra Selda'yı yalnız başına şarabını yudumlarken gördü Arya ve gülümsedi. Çok doğal bir hali vardı bu kızın ve bu sık rastlanan bir durum değildi. Genç kadının zarifliği ve şıklığı göz kamaştırıyordu.

Yanına yaklaştıklarında sitem dolu bakışlarla buluştular. "Hiç gelmeyeceksiniz sandım."

"Kusura bakma, beklettiğimiz tüm zamanı telafi ederiz değil mi Arya?" diye sordu Selim gülümserken. 

Arya, düşünceli bir ifadeyle başını salladı. Yol boyunca aklından çıkmayan Demir'i unutmaya çalışıyordu. Huzurlu bir akşam yemeği yiyecekti eğer sinir bozucu düşünceler ince uçlu iğneler halinde zihnine batmasaydı.

"Ee, anlat Arya... Nasıldı ilk günün? Memnun musun?"

"İyidi ama sanırım daha bir süre bu halime alışamayacağım. Kendimi garip hissediyorum, sanki gerçek Arya değil gibiyim."

"Öyle düşünme, sen hala aynı Arya'sın. Sadece görünüşünde birkaç değişiklik yaptık o kadar, her genç kızın yaptığı değişiklikler bunlar..."

"Öyle ama..."

Selim araya girdi. "Lütfen Arya, kendini böyle hissedecek hiçbir durum yok. Sen ilk gün gördüğüm Arya'sın..." Selim'in yoğun bakışları altında Arya yutkundu ve gözlerini utanarak Selda'ya doğru çevirdi.

"Sizi bilmiyorum ama ben oldukça acıktım, sipariş vereceğim."

Selda'nın bu sözünden sonra diğerleri de menüleri eline alıp damak tatlarına uygun yemekleri sipariş ettiler. Kısa bir süre sonra sıcak bir şekilde servis edilen yemeklerin lezzetine daldılar.