7. BÖLÜM

83.4K 3K 1.4K
                                    

          "Turan Amir'in Anlattıkları"

Havaalanından çıkıp ana yola bağlandıkları ana kadar arabada sessizce oturdular. Atakan kafasında oluşan soruları önem sırasına göre sıralarken, amiri bir dizi telefon görüşmesi yaptı. Telefonu kapattığında Atakan konuşmaya başladı.

"Beni bu iş için mi çağırdın amirim? Biliyor muydun?" En önemli soru olarak bunu seçmesine şaşırmıştı.

"Evet," dedi adam. Dalıp gitmiş gibi konuştu; "Bu kadar büyük bir sorunumuz olduğunu keşfetmemiştim ama sana bu işte ihtiyacım olacağı açıktı. Seni böyle bir işe bulaştırdığım için bana lanet ediyor olmalısın."

"Hayır, sadece Ankara'da kalsaydım o yaşlı adam hala sokağında ve sağ olurdu belki diye düşünüyorum."

Amiri, sessiz kaldı. Aklından geçenleri toparlıyor gibiydi.

"İnsanlar nasıl kayboluyor? Yani her yerde aynı şekilde mi? Bu bilgi ne kadar güvenilir? Bu arada merkeze mi gidiyoruz?"

"Hayır," dedi yaşlı adam. "Evine taşındın mı?"

"Evet."

"Bilgisayarın var mı?"

"Evet."

"Sana gidelim, bir şeyler göstermem gerekiyor sana."

"Tabi."

Atakan, arabanın yönünü yeni evine çevirdiğine orada göreceklerine dair zihnine yağan fotoğraflardan ilkini seçti. Koyu yeşil gözleriyle yirmi yaşında bir genç kız boş bir odada yere atılmış tek kişilik bir yatağın üzerinde yatıyordu. Kalbine saplanmış duran gümüş saplı bıçaktan sızan kanlar odanın zeminini kızıla boyayan kana karışıyordu. Kaybettiği onca kana ve kalbine saplanan bıçağa rağmen konuşuyordu kız.

"Neredeydin?"

Cevap vermeye çalıştı Atakan. Ağzını açıp bir şeyler söylediğinde ise sesinin bedenine gömüldüğünü hissetti. Dışarı çıkması için üzerine yığılan tonlarca toprağı atması gerekiyor gibiydi.

Arkasındaki aracın kornasından çıkan sesle kendine geldiğinde, Turan Amir'in daldığının farkına varmadığını görerek mutlu oldu komiser.

"Alman bir arkadaşım geçen ay beni ziyarete geldi." Diyerek konuşmaya başladı amiri. Bana, ülkelerinde yürüttükleri bir soruşturmayla ilgili son derece ilginç sorular sordu. Yirmi yaşındaki genç bir adam doğum gününün sabahında kaçırılmış, ardından kendisinden haber alınamamıştı. Adelwen'i tanıyor olsaydın yakaladığı bir işin peşinden dünyanın öbür ucuna kadar gideceğini bilirdin." Atakan'ın suratına dikkatle baktı Turan Amir. Genç adamın dalgın olduğunu görünce de sustu.

Komiser, zihnine az önce yağan fotoğraflardan bir diğerini seçti şimdi de. Bir grup genç oturmuş bulundukları yerden nasıl kaçacaklarını tartışıyorlardı. Yeşil gözlü olan kızın tavırları onlara önderlik ettiğini gösteriyordu. "Kaçmalıyız. Artık hazırız. Birlikte hareket edersek başarabiliriz." Tartışmanın nereye doğru evrileceğini merak ederken aniden gerçek hayata dönmeye karar verdi Atakan. Zira gerçek hayatta olacakları da en az gençlerin tartışmasının sonucu kadar merak ediyordu.

"Arkadaşın," dedi komiser. "Ne sordu?"

"Yaptığı soruşturma onu Türkiye'ye sürüklemiş. Adamın izini sürerken iki yıllık ortağı öldürülmüş. Bil bakalım nasıl?"

"Atar damara bir kesik ve ardından kalbine saplanmış bir bıçakla mı?"

"Aynen öyle."

"Bu da ne böyle?"

21. YAŞ "RAFTA"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin