-29-

1.2K 64 6
                                    

Lauren
Camila karşımda şaşkınlıkla sadece bana bakıyordu. Cevap vermediği her saniye daha da endişelenmeye başlıyordum. "Camz? Cevap verecek misin?" Sorumla kendine geldiğinde cevap vermesini umarak gülümsedim. "Ben...özür dilerim. Sadece beklemiyordum..." "Ama?" "Tabi ki evet Lauren. Seninle evleneceğim." Size yemin ederim, o an dünyanın en mutlu insanı bendim. Yüzüğü parmağına taktıktan sonra yerimden kalktım ve ona sarıldım. "Teşekkür ederim sevgilim. Beni dünyanın en mutlu insanı yaptığın için teşekkür ederim." Gülüşünü duyduğumda ondan ayrıldım ve dudağına bir öpücük kondurdum. "Ve bundan sonra saçmalayıp seni üzmek de yok tabi ki." "Güzel. Eğer tekrar öyle bir şey yapacak olursan bu sefer yüzüğü boğazından içeri tıkarım Lauren." Korkmuş gibi yaparak geri çekildiğimde gülerek belimden tutup beni kendine çekti ve öpmeye başladı. Öpücüğüne karşılık verirken birden hiç beklemediğim bir acı hissettim. Başımı tutarak Camila'dan ayrıldığımda gülümsemesi yerini endişeye bırakmıştı.

Siktir.

Gözlerim bir anlığına karardığında oturacak yer aramıştım fakat birden tüm vücudum gücünü kaybetmişti.

Camila
Lauren bayıldığında hemen ambulansı aradım ve bende arabayla peşinden hastaneye gittim. İçimde çok büyük bir korku vardı. Yaklaşık on dakikadır Lauren'ın başında uyanmasını bekliyordum. İçimden uyanması için dua edip saçlarını okşarken odanın kapısı birden açılınca korkmuştum.

Tabi ki içeri Dinah girmişti. "Mila ne oldu?!" Sessiz olmasını söyleyerek önümdeki sandalyeyi işaret ettim ve oturmasını söyledim. Dinah otururken Ally ve Normani'de içeri girmişlerdi. Onlarda Dinah'nın yanında yerlerini alırken cümleleri kafamda toparlamaya çalıştım ve konuşmaya başladım. "Lauren gece bana evlenme teklifi etti." Yüzüğümü göstermek için elimi kaldırdığımda hepsini gözleri büyümüştü. "Aman tanrım! Tebrikler Mila!" Ally'nin sözlerine karşılık hafifçe teşekkür ettim ve sözlerime devam ettim. "Herşey çok güzeldi. Fakat sonra Lauren acıyla başını tuttu ve daha sonra bayıldı. Yaklaşık on dakikadır buradayız. Doktor bir kaç kontrol yapılmasını istedi. Lauren'ı götürmesi için hemşirenin gelmesini bekliyorum işte." çok uzun olmayan açıklamamı bitirdiğimde kızların üçü de akıllarından bir sürü şey geçiyormuş gibi dalmışlardı.

Birkaç dakika sessizlikten sonra kapı tekrar açıldı ve içeri önce doktor daha sonra hemşire girdi. Doktor elindeki dosyayı incelerken hemşire Lauren'ı götürmek için hazırlıyordu. "Bayan Cabello?" Doktorun seslendiğini duyduğumda kafamı çevirdim ve diyeceği şeyi bekledim. "Burada hastanın geçirdiği bir kaza kaydı gözüküyor. Hastanemizden çıktığında yürümesinin düzeldiği fakat ellerindeki koordinasyonun hala bozuk olduğu yazıyor. Hastanemizden ayrıldığından bu güne kadar bu sorunu aşabildiniz mi?" "Hayır. Yani tabi ki bir ilerleme kaydettik fakat hala zorluk çekiyor." Ben cümlemi tamamlarken doktorda önündeki dosyaya birşeyler yazıyordu. "Anlıyorum. Şimdi hastayı beyin Mr'ı Çekmek üzere götüreceğiz. Daha sonra kendine geldiğinde evinize dönebilirsiniz." Kafamı sallayarak teşekkür ettiğimde doktorun arkasından hemşire, Lauren'da alarak odadan çıktı. Ben ise ne yapacağımı bilmeden peşlerinden gitmeye çalıştığımda kolumda bir el hissettim. Arkamı dönüp kim olduğuna baktığımda kolumu tutanın Dinah olduğunu gördüm. Direk sarılarak gözyaşlarımı serbest bıraktığımda durumu anlamış olacaktı ki daha sıkı sarılmıştı. "Hey ağlama ama. Bir şey çıkacağını sanmıyorum. Lauren kalın kafalıdır bir şey olmaz ona." Söylediği şeye hafiften güldüğümde benden ayrıldı ve gözyaşlarımı sildi. "Yine bunu da hepberaber atlatacağız Mila tamam mı? Ne olursa olsun biz yanındayız." Kafamı salladığımda bana tekrar sarıldı ve sakinleşmeme izin verdi.

#

Lauren
"Camz, biraz olumlu düşünür müsün lütfen? Kaç gündür beni bir öldürmediğin kaldı. Benide korkutuyorsun bebeğim yapma böyle." Sonuçları öğrenmek için geldiğimiz hastanenin kapısında Camila'yı durdurmuş onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Fakat pek başarılı olduğum söylenemezdi. Bayılmamdan bu yana iki gün geçmişti ve sonuçları öğrenmek üzere hastaneye gelmiştik. Ve tabiki Camila sonuçların kötü çıkacağına kendisini fazlaca inandırmıştı. Benimde içimde biraz korku vardı fakat Camila'yı sakin tutmak adına belli etmiyordum. "Tamam sakinim. Kötü düşünmek yok. Hadi girelim." Dudağına öpücük kondurdum ve elini elime sıkıca kenetledim. Daha sonra hastaneye girerek beni muayene eden doktorun odasına girdik. Kırık bir gülümsemeyle bizi karşılayıp oturmamızı söylediğinde birşeylerin ters gittiğini anlamıştım.

I'll Be Good (Camren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin