-15-

1.6K 92 0
                                    

Camila

"Mija!" Annemin sesini duyduğum an  gözlerimi açtım ve sesin geldiği yere baktım. Annem gözlerini şaşkınlıkla açımış, bana değil yanıma bakıyordu. Nereye baktığını öğrenmek için doğrulup yanıma döndüğümde uyuyan Lauren'ı gördüm. Siktir annemin haberi yoktu.

"Uhm... Günaydın anne." Sırıttım. Şu durumda tek yapabileceğim buydu. "Camila çabuk buraya gel." Annemin ses tonundaki ciddilikle derin bir nefes aldım ve yataktan kalkıp annemin yanına gittim. "Lauren niye burada ve üstelik neden yatağında yatıyor?" Annemin sorularıyla gözlerimi devirdim. Tahmin ettiğim gibi bir tepki vermişti. "Dün gece ben aşağıya indiğimde ağlıyordu ve bana ihtiyacı vardı. Onu yalnız bırakamazdım." Annem biraz duraksadıktan sonra birden şaşkınlıkla ağzını açtı. "Yoksa siz!" Aman tanrım. Birlikte olduğumuzu düşünüyordu. "Hayır anne öyle birşey olmadı sadece uyuduk." Birlikte olduğumuzu düşünmek kalbimin yerinden çıkacakmışcasına atmasına neden olmuştu. Onu istiyordum fakat ikimiz içinde daha erkendi. "Bunu sonra konuşacağız, yola çıkmamız gerekiyor." Anneme 'tamam' anlamında kafamı sallayıp sarıldım. "Birşey olursa ararım merak etme. Sofi'yi de benim için öp, iyi yolculuklar." Son kez bana el sallayıp aşağıya indi. Birkaç dakika sonra arabanın gittikçe uzaklaşan sesiyle evden ayrıldıklarını anlamıştım.

Odama geri döndüğümde Lauren hala uyuyordu. Onu uyandırmamaya çalışaraka banyoya gittim ve günlük rutinimi uyguladım. Bornozumla birlikte banyodan çıktığımda  uyanık olduğunu gördüm. "Bende senin çıkmanı bekliyordum."

Lauren

"Sanada günaydın Lauren." Dediği şeye güldüğümde o da benimle birlikte gülüp yanıma geldi. "İyi misin?" Sanırım dün olanlardan bahsediyordu. "Evet daha iyiyim Camz teşekkür ederim." "Ne için?" Gülümseyip ona doğru yaklaştım. "Sana ihtiyacım olduğunda hep yanımda olduğun için..." Dudağına bir öpücük bıraktım. "Ve bana ilgi gösterdiğin için." Onu tekrar öptüğümde yüzünde utangaç bir gülümseme vardı. "Beni utandırıyorsun Lauren." Yanakları kızarmaya başladığında bir kahkaha attım. "Söylemene gerek yok zaten fark ediliyor." Koluma vurduğunda üstündeki bornoz hafifçe açılmıştı, fakat fark etmiş gibi görünmüyordu. Ortaya çıkan tenini gördüğümde yanaklarımın alev aldığını ve kalbimin hızla attığını hissettim.

Teni, vuran güneş ışıkları ile birlikte parlıyordu. Bornozu göğüslerinin hizasına kadar açılmıştı. Bakmamaya çalışıyordum fakat pürüzsüz teninden gözlerimi alamıyordum. Yavaşça ona doğru baktığımda onunla göz göze geldim. Bakışlarında istek vardı fakat aynı zamanda hazır olmadığını söylüyorlardı. Daha öncesinden ikimizinde herhangi bir tecrübesi yoktu. Bu yüzden ikimiz içinde sadece biraz zaman gerekiyordu. Bu konuyu bir kez konuşmuştuk ve ikimizde hazır olana kadar birşey olmayacaktı. Hiçbirşey olmamış gibi davranarak boğazımı temizledim. "Uhm... acıkmaya başlıyorum sanırım birşeyler mi yesek?" Gergince gülümsememden durumu anlamıştı. "Şey evet yiyebiliriz sen banyoya gir ben hallederim." Kafamı 'tamam' anlamında sallayıp banyoya doğru gittim. Sıcak suyun ayarlanmasını beklerken birkaç dakika önce olanları unutmaya çalışıyordum.

#

"Aman tanrım Camz harika olmuş!" Mutlulukla Camila'nın yaptığı omleti yerken bir yandan da konuşmaya çalışıyordum. "Yavaş ol Lauren boğulacaksın!" "Bırakta böyle yemek yerken öleyim Camz!" Dediğime kahkaha atarken bende onun bu halini yüzümde bir gülümseme ile izliyordum. Kahkası kulaklarımı doldururken bana tarif edemeyeceğim bir huzur veriyordu. Bütün gün gülüşünü dinleyebilirdim. "Lauren?" Elini gözlerimin önünde salladığında kendime gelmiştim. "Efendim Camz?" "Az önce ne dediğim hakkında hiçbir fikrin yok değil mi?" Gerçekten de yoktu.

Kafamı 'hayır' anlamında salladığımda iç çekti ve tekrar konuştu."Dedim ki, Mani ile Dinah arasında birşeyler var." Duyduğum şey karşısında şaşırmıştım. Gerçekten olabilir miydi? İkisininde kızlardan hoşlandığını biliyordum fakat aralarında birşey olduğunu düşünmek yinede beni şaşırtıyordu. "Gerçekten mi?" "Yani henüz kesin birşey yok fakat son zamanlarda fazla yakınlar sanki." Haklıydı. Hatta iki kere, grupça buluşmalarımıza ayrı bahaneler uydurup gelmemişlerdi. "Umarım birşeyler vardır ikisi çok tatlı olurdu." Cümlemi bitirmemle sanki bunu dememi bekliyormuş gibi zıplayıp çığlık atmıştı. "Aman Tanrım evet! Birbirleriyle çok yakışıyorlar!" Birden heyecanlanmasıya kahkaha atmaya başladım. "Sakin ol Camz." Boğazını temizleyerek geri oturdu ve konuşmaya başladı. "Birbirlerinden hoşlandıkları kesin. Ve benim bu konuda bir planım var." Yüzündeki sırıtıştan anladığım kadarıyla baya uğraştıracaktı. Fakat söz konusu en yakın arkadaşlarımsa planı kabul edecektim.

I'll Be Good (Camren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin