1

1.3K 126 109
                                    

Keyifli okumalar

Min yoongi içinde bulunduğu ıssız ve korkunç ormanda tek başına koşuyordu.

Bir şeyden kaçıyormuş gibi nefes nefese koşarken her saniye arkasına bakmayı da ihmal etmiyordu. Hissettiği garip duygular korkusunu ve endişesini arttırıyordu.

Sabah olmasına rağmen sessizliğiyle konuşan büyük ormandan çıkmak için hızlandı. Vücudunda ki yaralar onu zorlasada umursamayarak koştu.

Sonunda ağaçların hemen ilerisinde beyaz evi gördü. Yüzü istemsizce gerilirken elinde tuttuğu kibrit kutusunu sıktı. Tek istediği içinde ki bu yükten kurtulmaktı.

Adımları yavaşlarken eve doğru ilerledi ve açık pencerenin önüne geldi. Eline bir kibrit alıp kutuya hızla sürttü ve alevin yanmasını izledi.

Gözleri beyaz evde gezinirken elinde tuttuğu yanan kibriti perdeye doğru uzatarak tutuşmasını sağladı. Alevler git gide büyürken pencereden uzaklaştı.

Evin tam önüne gelip alevlerin büyümesini izlerken gözlerinden düşen yaşlara engel olmadı. Alevler bütün evi sardığında bacaklarının onu daha fazla taşımayacağına kanaat getirip dizlerinin üzerine çöktü.

Ağzından bir hıçkırığın kaçmasına engel olamazken yaptığı tek şey büyük turuncu alevleri izlemekti.

Baktıkça kendi cehennemini görüyordu.

Göz yaşları yanaklarından akarak toprağa düştüğünde gürültülü bir siren sesi duydu.

Umursamadı ve yangını izlemeye devam etti. Olacaklar onun umrunda değildi. Artık hiçbir şey umrunda değildi.

Bir kaç saniye sonra kolunda hissettiği elle başını hızla yan tarafa çevirdi. Gördüğü polis memuruyla yüzünü buruştururken kolunu ondan kurtarmaya çalıştı.

Polis memuru ona engel olmaya çalışırken yoongi diğer kolunda da bir el hissetti. Başka bir polis memuru daha...

"Bırakın beni."

Yoongi çırpınmaya başladığında polisler onu kaldırmaya çalıştılar.

"Sakin ol."

Polis memurunun konuşması üzerine yoongi bağırarak çırpınmaya devam ediyordu.

"Hayır. Hayır. Bırakın beni."

Bir yandan ağlarken söylediği cümleyi polisler umursamadı ve yoongi'yi yerden kaldırmayı başardılar.

"Hayır."

Yoongi çırpınmaya devam ediyordu ama polislere karşı gelememişti. Bir polis arabanın kapısını açtığında yoongi'yi sertçe iterek arabaya bindirdiler.
Yoongi kurtulabilecekmiş gibi hala kaçmaya çalışıyordu fakat artık çok geçti. Kapana kısılmıştı.
Cehenneme doğru gittiğini hissediyordu.

*

Yoongi karşısında duran büyük hastaneyi incelerken yüzünü buruşturdu.

Duyguları birbirine karışmıştı. Sadece korktuğunu hissediyordu. Bu korkunç akıl hastanesinde hapis hayatı yaşamak istemiyordu.

"Benimle gel."

Yoongi hastane görevlisi olduğunu tahmin ettiği beyaz kıyafetli adamın kolunu tutmasıyla başını ona çevirdi. Orta yaşlarda ve ona göre oldukça iri olan bu adam ifadesiz bir suratla Yoongi'ye baktı.

Yoongi sesini çıkarmıyordu. Onu nereye yönlendiriyorlarsa oraya gidiyordu.

Hastanenin içine girdiklerinde boş bakışlarla etrafı incelemeye koyuldu. Normal hastanelere göre oldukça boş ve sessizdi.

 𝑨𝒌ı𝒍 𝑯𝒂𝒔𝒕𝒂𝒏𝒆𝒔𝒊 |𝒀𝒐𝒐𝒏𝒈𝒊✔Where stories live. Discover now