5

516 72 17
                                    

Keyifli okumalar
💜

Yoongi gözlerini aralayarak yeni bir güne daha uyandı. Hastanenin rahatsız yatakları kemiklerini ağrıtıyordu. Elini beline koyarak acıyla inledi ve kendini zorlayarak yatakta doğruldu. Ardından gözlerini oda da gezdirerek sıkıntılı bir nefes verdi. Hastanede her şey belirli saatlerde yapılıyordu.

Uyumak,uyanmak,yemek yemek ve sohbet odasında vakit geçirmek. Hepsinin belirli bir zamanı vardı. Saat dokuzda koğuştaki hastaların kapıları açılıyordu ve herkes Kahvaltı için odasından çıkıyordu.

Uykulu gözlerini eliyle ovuşturarak yataktan kalktı ve odanın köşesinde bulunan lavaboya ilerledi. Musluğu açıp soğuk suyu bir kaç kere soluk beyaz tenine çarptı. Titriyordu ama kendine gelmesinin en iyi yolu buydu.

işi bitince Musluğu kapatarak hasta bakıcı Min Joon'un ona verdiği kot pantolonu ve tişörtü giydi. O sırada da kapısı açılmıştı.

Kapının açılmasıyla birlikte Yoongi odasından çıktı. Diğer koğuş arkadaşlarıda sırayla odalarından çıktılar.

Jimin

Seok Jin

Taehyung

Jungkook

Yoongi bir süre Hoseok'un açık kapısına baktı fakat o dışarıya çıkmamıştı. Kaşları anında çatılırken hızlı adımlarla Hoseok'un karşıda ki odasına doğru ilerledi.

Merak ve endişeyle kafasını uzatarak odayı inceledi. Oda tamamen boştu.  Herkes aynı saatte odalarından çıktığı için Hoseok onlardan önce çıkmış olmazdı bu yüzden Yoongi onu iyice merak etmişti.

Adlandıramadığı bir şekilde Hoseok için tedirgin olmuştu.

"Orada ne yapıyorsun Yoongi. Kahvaltıya gelmen gerekiyor."

Yoongi arkasından gelen hemşire Sohyun'un sesi ile irkildi. Kafasındaki düşüncelere daldığı için hazırlıksız yakalanmıştı.

"Aaa...şey Hoseok nerede? Dün doktorla konuşmaya gitmişti."

Hemşire Sohyun omuzlarını silkerek Yoongi'ye doğru yaklaştı. Kumral saçlı zayıf bir kadındı.

"Benim bir bilgim yok. Hoseok burada değilse de eminim doktor Si Hyuk ile birliktedir."

Yoongi nedense o adama pek güvenmiyordu bu yüzden kaşlarını çatarak hemşirenin ifadesiz yüzünü inceledi. Hemşireninde bir şeyler sakladığına emindi. Bu hastanede hiç kimse ona normal gelmiyordu. Yoongi'ye göre küçük bir odaya kapatılması gerekenler hemşireler ve doktorlardı.

"Hoseok gideceğinden çok emindi yoksa taburcu mu oldu?" Merakla sorduğu soru üzerine hemşire huysuzca nefesini verdi.

"Bir bilgim yok. Lütfen Kahvaltıya gel."

Yoongi daha fazla üstelememeye karar vererek uzun koridorda yürümeye başladı. oldukça isteksiz ve yavaş yürüyordu. Koğuş arkadaşlarının arasından en çok Hoseok'u sevmişti şimdi ise bir anda ortadan kaybolması onu endişelendiriyordu. Bu hastane ona hiç güvenli gelmiyordu.

Kahvaltının yapıldığı sohbet odasına girdi ve masaya doğru ilerleyerek Jimin'in yanında ki boş sandalyeye oturdu. Sofrada sadece ağız şapırdatma sesleri duyulurken bir süre sonra Seok Jin ilk konuşan kişi oldu.

"Yoongi bugün gayet iyi görünüyorsun."

Yoongi Seok Jin'e göz devirmemek için kendini zor tuttu. Adamın sesindeki imayı anlamamak aptallık olurdu. Seok Jin Yoongi'yi gerçekten deli olarak görüyordu. Bu yüzden ona imada bulunuyordu.

"Sende her zaman ki gibi berbat görünüyorsun."

Jimin ve Jungkook gülerken Taehyung elindeki oyuncak ayısı ile anlamazca onlara bakıyordu. Seok Jin'in ise bozulduğu her halinden belliydi.

Yoongi zafer kazanmışcasına gülümsedi.Seok Jin ağzını açmış bir şey söyleyecekken Yoongi onunla uğraşmak istemediği için onu durdurdu ve araya başka bir konu sıkıştırdı.

"Hoseok'un nerede olduğunu bilen var mı?"

Herkes yemeğine ara verirken olumsuzca başlarını salladılar. Bu arada Yoongi'nin hemen önünde oturan Taehyung dudaklarını büzerek konuştu.

"Hoseok'ta Nam Joon gibi gitti mi?" Diyerek Jungkook'a baktı.

Jungkook derin bir nefes aldı ve Taehyung'u es geçerek bakışlarını Yoongi'ye çevirdi.

"Doktor bazen böyle yapabiliyor. Bir kaç gün tedavi amaçlı başka bir yerde kalıyoruz. Hoseok gideceğini sanıyordu taburcu olsa mutlaka haberimiz olurdu. Kesin doktorla birliktedir."

Jungkook'un bu kadar sakin ve mantıklı konuşması Yoongi'yi fazla şaşırtmıştı. Başını anladım dercesine sallayarak Jungkook'u cevapladı. Hoseok'un taburcu olup bu hastaneden kurtulmasını çok isterdi fakat taburcu olduğunu sanmıyordu. Jungkook doğru düşünüyor olabilirdi.

"Pekala, sanırım doğru söylüyorsun. Umarım Hoseok iyidir."

                           *

"Kendini bir bok sanan. Pislik adam."

Seok Jin söylenerek koğuş koridorunda ilerliyordu. Yoongi'den hiç hoşlanmamıştı. Sürekli bir şeyleri kurcalaması sinirlerini bozuyordu. Özellikle de hazır cevap olması ve kendisine hak etmediğini düşündüğü şeyler söylemesi Seok jin'i çok kızdırmıştı.

Elinde olsa o adamı öldürebilirdi.

Hızlı ve sert adımlarla duş kabinlerinin olduğu bölgeye doğru ilerledi. Herkesten ve her şeyden uzak olmak istiyordu. Aynanın karşısına geçti ve yüzünü inceledi. Seok Jin gerçekten yakışıklıydı.

Ve kendiside bunun gayet farkındaydı. Elini yüzünde usulca gezdirirken gülümsedi.

"Sorun yok iyisin."

Tam o sırada aynadan gördüğü yansıma ile çığlık atmak için ağzını açtı fakat ağzına kapanan büyük ve iğrenç eller buna engel oldu. Seok Jin gördüğü çirkin yaratıktan kurtulmaya çalışıyordu fakat ne olduğu belli olmayan bu varlık onu iyice sarmıştı.

Jin yerinde tepiniyor ve ondan kurtulmaya çalışıyordu fakat bu neredeyse imsansızdı fakat ne olursa olsun çırpınmaya devam etti.

Koridora çıktıklarında arkasına dönmeye çalıştı ama yaratık buna izin vermedi. Çok geçmeden Seok Jin kendini bir sedyede yatarken bulmuştu. Yaratık onun ellerini bağladı.

Seok Jin ise sadece çırpınıyordu. Yeterli olmayan güçsüz bir çırpınış.

-Bölüm sonu-

                        

                        

Ουπς! Αυτή η εικόνα δεν ακολουθεί τους κανόνες περιεχομένου. Για να συνεχίσεις με την δημοσίευση, παρακαλώ αφαίρεσε την ή ανέβασε διαφορετική εικόνα.
 𝑨𝒌ı𝒍 𝑯𝒂𝒔𝒕𝒂𝒏𝒆𝒔𝒊 |𝒀𝒐𝒐𝒏𝒈𝒊✔Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα