12

304 68 54
                                    

moonlight: babamın eski garajında bağırarak green day söylerdik.

moonlight: o günleri özlüyorum tay

moonlight: gökyüzü kadar sonsuz gözlerine bakarken uykuya dalmayı,

moonlight: birlikte piyano çalmamızı,

moonlight: hatta beni zorla alışverişe götürdüğün günleri bile özlüyorum.

moonlight: seninle olan her anı özlüyorum.

moonlight: senin de beni sevdiğini söylediğinde zamanı durduracağım.

sunshine: BUNLARI YAPARAK BARIŞACAĞIMIZI MI SANIYORSUN

sunshine: ACIDAN BAŞKA BİR ŞEY VERMİYORSUN APTAL

sunshine: ANILARIMIZI HATIRLATIP DURMAKTAN BIKMADIN MI

sunshine: SANKİ UNUTABİLİYORMUŞUM GİBİ BİR DE HATIRLATMANA GEREK YOK

moonlight: ÖZLEDİM

moonlight: ANLIYOR MUSUN ÖZLEDİM

moonlight: GÜNEŞ IŞIĞIYLA PARLAYAN SAÇLARINA DOKUNMAYI ÖZLEDİM

moonlight: neden geri dönemiyoruz?

sunshine: ben de ayın altında parlayan yüzünü izlemeyi özledim,

sunshine: ama biz olamayız Shawn. olamayız. biz bittik. hiç gelmeyecek bir treni bekliyoruz.

moonlight: biliyorsun, hâlâ yıldızlara dokunmak için vaktimiz var.

sunshine: yıldızlara dokunacak vakit kalmadı.

touching the stars | mendes [tamamlandı]Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora