Aşkın nerede , ne zaman karşımıza çıkacağını bilemeyiz. Hiç ummadığı bir yerde aşkı bulacağını kim bilebilir ki?
Onlarda bilmiyordu...
Birbirleriyle daha çok vakit geçirmek ve daha çok eğlenmek için gittikleri bir kampta aşık oldular...
Belki aşık...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Demi Lovato - Stone Cold
KAREN;
Yarı kapalı gözlerle etrafıma bakıp, nerede olduğumu anlamaya çalıştım. En son olanlar aklıma gelince nerede olduğumu anladım.
O kadar yorgun hissediyorum ki... Sanki göz kapaklarım birbirine zımbalanmış gibi, geri kapanıyor. Fazla direnmeyip, zaten yarı kapalı olan gözlerimi tamamen kapadım.
Beş dakika sonra kapı açılma sesi gelince olduğu kadar gözlerimi açıp, gelen kişiye baktım. Elinde dosya gibi bir şeyle bir doktor yanıma gelip, gülerek "nasıl hissediyorsun Karen'ciğim?" diye sordu.
Kısık çıkan sesimle sadece "yorgun" diyebildim. Konuşmaya bile mecalim kalmamıştı. Doktor yüzünden eksik edemediği gülümsemesiyle, beni cevapladı. "Normal, sen biraz daha dinlen."
Tam çıkarken, "ne zaman çıkacağım buradan?" diye sordum.
"Büyük ihtimal iki gün sonra, bir aksilik olmazsa taburcu olup evine gidebilirsin."
Kafa sallayıp, tavana baktım. "Yanına istediğin biri var mı?"
"Kim gelmek istiyorrsa gelsin."
"Kendini sakın yorma" diyip çıktı. Beş dakika oldu veya olmadı içeri bizimkiler daldı. Ada beni görür görmez çığlık atıp hem ağlayarak, hem de gülerek âdeta üstüme çıkıp sarıldı. Azra da yanıma gelip, sarılınca ikisini de kollarımın arasına aldım. Ada kafama hafifçe yapıştırıp "bizi korkuttun it" dedi.
Ben tam bir şey diyecekken burada olduğunu yeni fark ettiğim Tümer, "ayol rahat bırakın kankamı... Çık kız şuradan" diyip, Azra ve Ada'yı geri çekip kendi sarıldı. "Ayol çok korkuttun beni Allahın cezası."
Onun bu hâline güldüm. "Sakin olun ölmedim ya." Bizimkilerin gülümsemeleri yüzünden silinirken Azra "ama ölüyordun" dedi.
Nasıl? Anlamamıştım. "Ama ölmedim."
Ada "çok şükür" dedi. Meriç "yeter susun" diyip, yanıma geldi ve saçlarımdan öptü. Gözleri dolmuştu. "Sana bir şey olsaydı ne yapardım ben?"
