Aşkın nerede , ne zaman karşımıza çıkacağını bilemeyiz. Hiç ummadığı bir yerde aşkı bulacağını kim bilebilir ki?
Onlarda bilmiyordu...
Birbirleriyle daha çok vakit geçirmek ve daha çok eğlenmek için gittikleri bir kampta aşık oldular...
Belki aşık...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İkiye On Kala - Bütün Istanbul Biliyor
Sabah Ada'yla, Azra'nın bağırma seslerinden dolayı uyandım. Onlara ayak uydurup, ben de bağırdım. "Ne bağrışıp duruyorsunuz be sabah sabah!" Ada sorumla, Azra'ya ters bir bakış attı. "Dün giyeceklerimi aramayayım diye kenara koydum, Azra da hemen gömülmüş üstlerime." Göz devirip, "cidden mi, bütün sorun bu mu? " diye sordum.
Ada ve Azra beni onaylar şekilde kafalarını salladılar. "Gel ben, sana üst vereyim, kız giyinmiş bir de çıkartacak mı?" Ada beni onaylayıp, dolabımı karıştırmaya başladı, ben de lavaboya elimi yüzümü yıkamaya gittim.
Lavabodan çıkıp, üst aramaya başladım. Bir beş dakika üst arama çabalarından sonra bulabildim. Üstlerimi giyinip, saçımı dalgalı yaptım ve makyajımı da yapıp hazırlanmamı bitirdim. Telefonumu alıp, bizimkilere mesaj attım tabii Tümer'i de unutmadım.
Bizimkilerin mesaj atmasını beklerken, Tümer'in dışarıda bağırma seslerini duydum. "Ayol ne bekletiyorsunuz kız bizi! Ay beynim eridi güneşten! Kızzz!" Ada kahkaha atmaya başlayınca, bende ona katıldım. Biz zar zor gülmeyi keserken, Tümer'i daha çok bağırttırmadan çıktık.
Tümer bizi görünce, "ayol sizi bekleyeceğiz diye beynimiz eridi, ay ilk defa birilerini bekledim kız, kıyamet mi yaklaşıyor ne" dedi. Bizimkiler gülerken ben, "olabilir" dedim dalgaya vurarak.
