₪ 2 ₪

236 29 10
                                    

Tüm yüzünde gezdirdim gözlerimi, neden yaptım bilmiyordum ama yapmıştım işte. Gezdim, dolandım ve gözlerine gelince son durakta olduğumu anladım. Yoğun kahveleri insanı içine çeker cinstendi ve ben sanırım çoktan çekilmiştim. O kadar kuraktı ki gözleri, susadığımı hissettim.

Ben onun yüzünü incelerken aynı şekilde o da benim yüzümü inceliyordu. Gözleri yüzümde bir noktada takılı kaldı. Daha sonra kaşlarını çatıp o biçimli dudaklarını araladı.

"Kan." gözlerini gözlerime odakladı.

"Hı? "

"Burnun kanıyor." hızla gözlerimi kırpıştırdım. Buyur burdan yak!

Onu omuzlarından ittirip üzerimden kaldırmaya çalıştım. Kendisi de bu çabamı anlamış olacaktı ki kendine gelip hızla doğruldu. Yoksa hayatta kaldıramazdım.

Bende yatar vaziyetteyim kendimi yana doğru çevirip sıcak sıvının genzime akmasını engelledim. Mermerin üzerine damlayan kanı görmemle iyice tedirgin oldum. Tamam kanadığını Pars söylemişti ama yine de görünce daha bir farklı hissettim işte.

"İyi misin?"diye sordu sesine yansımış endişe kırıntılarıyla. Onaylar biçimde kafamı hafifçe aşağı yukarı salladım.

"Gamze! Ne oldu burada?"  nereden çıktığını bilmediğim Melis'in sesinde ilk başta korku varken daha sonra, Pars'ı görünce,  kırmızı görmüş boğaya döndü.

"Merdivenlerden yuvarlandık. " diye kısaca bir açıklama yaptım. Umarım uzatmazdı, çünkü hiç halim yoktu. Zaten sesimde, kanayan burnumdan dolayı,  bir değişik çıkıyordu.

"Sen düşürdün değil mi?" diye Pars'ın üzerine yürümeye başladı.

"Melis! Bir sakin ol kızım ya, kazaydı işte. "diye kestirip attım. Şuan da kanayan ve durmak bilmeyen burnum yeterince sinirlerimi bozuyordu zaten. Bir de Melis'in atarını çekemezdim.

Ayağa kalkmaya çalışırken, âni hareketim sebebiyle, gözlerim karardı ve sendeledim. Pars atik bir şekilde kolumdan yakalayınca, tekrar yeri öpmekten son anda kurtulmuş oldum.

"Çek elini arkadaşımın üzerinden!" diye cırlayan Melis' e gözlerimi devirdim. Alt tarafı yardım ediyordu ne vardı bunda?.

Pars'a başımla teşekkür edip, Melis'i kolundan tuttuğum gibi lavaboya götürdüm. Nihayet Pars'ı unutup dikkatini, biraz önce yuvarlanarak indiğim merdivenleri şimdi de iki büklüm çıkan bana vermişti.

Yaklaşık on beş dakika sonra nihayet kanı durdurabilmiştik. Başımdaki ağrı ders dinlememe engel olunca müdür yardımcısından izin alıp eve gitmek için okul çıkışına doğru yürüdüm.

"Daha iyi misin?"bir anda yanımdan gelen sesle olduğum yerde sıçramıştım. Başımı sesin geldiği yöne çevirip, yere bakarak yanımda yürüyen Pars'a baktım.

"Evet yani.. Sanırım. " yüzüne bakarak söylemiştim.

"Sevindim."  hâlâ kafasını kaldırıp yüzüme bakmamıştı.

"Ama böyle yürürsen ikinci bir kaza kaçınılmaz olacak gibi duruyor. " sinirlenmiştim niye yüzüme bakmıyordu.

"Anlamadım?"

"Şaşırmadım. "diye kendi kendime mırıldandım.

"Ne?" adamdaki havaya bak ya hâlâ kafasını kaldırıpta bakmaya tenezzül etmiyor!

"Yok bir şey."

"Aslına bakarsan ben, özür dilerim. Merdivenlerde olanlar için. Bir anlık dalgınlığım nelere mâl oldu. Gerçekten üzgünüm."arada başını kaldırıp  bana mahcup mahcup bakıyordu. Ama kıyamam ya! Ihm ıhm kendine gel Gamze.

"Dalgın olan sadece sen olsaydın, düşen de tek sen olurdun. Hem olacağı varmış, takma o kadar. "

Başını kaldırıp yüzüme baktı. Daha sonra cebindeki elini çıkarıp ensesine götürdü ve gülümsedi. Oha! Lan vicdansızın evladı sen de bir de gamze mi var? Dişlerde maşallah annemin kristal takımı gibi parıldıyor mübarek.

Gamze kızım kendine gel Melis'i düşün. Saçlarını maşayla yakma tehdidiyle  sana yaptırdıklarını düşün. İşte böyle kızım, kendine gel; gamzelinin gazına gelme.

Bahçenin çıkış kapısının oraya geldiğimizde bana doğru döndü.

"Tekrar özür dilerim. "gözlerimi devirdim ama başımın ağrısıyla birleşince içimden kendime bir güzel sövdüm.

" O halde bende özür dilerim. Sonuçta tek çarpan sen değilsin." o en sevdiğim gamzesinden bir gülümseme bahşetti bana.

"O zaman? Sonra görüşürüz Gamze." Sonra görüşürüz gamzeli. Diyemedim sadece kafa sallamakla yetindim ve onu arkamda bırakarak evin yolunu tuttum.

Eve geldiğimde annemin neden erken geldin temalı sorgusunu, kısaca her şeyi anlatarak arkamda bıraktım ve doğruca odama koştum. Gel uykucum sarılalım...

Rapunzel'in Saçları | Kısa HikayeWhere stories live. Discover now