5. BÖLÜM

544K 16.3K 1.3K
                                    

Lexicons'ta geçirdikleri gece Eylül için eğlenceli ama aynı zamanda bir hayli ilginç olmuştu. Gece yarısından sonra eve geldiklerinde iki kızın da gözlerinden uyku akıyordu. Damla geceyi Eylül'de geçirecekti ama yanında pijamalarını getirmemişti. O yüzden arkadaşının verdiği pembe çizgili alt üst takımı giydikten sonra doğruca yatağa girdi. Üzerini değiştirmekte olan Eylül'ü izlerken, "Senin şu çirkin patronun var ya..." dedi muzip bir sesle.

Eylül, arkadaşının lafını duyunca başını çevirdi ve "Ya şu adama çirkin deyip durma," diye söylendi.

Damla örtünün altında hınzır hınzır gülerken, "Ha pardon haklısın aslında," diye düzeltti. "Yakışıklı diyecektim de ağzım alışmış bir kere." Eylül'ün uyarı dolu bakışlarını görse de umursamadı. Kızın elbisesini askıya asıp dolaba yerleştirmesini izlerken, "Neyse lafıma devam edeyim," dedi. "Senin şu yakışıklı patronunun sana ilgisi var galiba."

"Ne?" Eylül'ün kalp atışları aniden yükselişe geçmişti. "Ne ilgisi?"

"Off Eylül!" Damla sesli iç geçirdi. "Lütfen saf numarası yapma. Adamın o sarhoş herife verdiği tepkiyi görmedin sanki."

Eylül omuzlarını silkti. "Bu mu yani?"

"Sadece bu değil tabii." Damla kısa bir an düşündükten sonra "Alakasız bir şekilde seninle dans etmesi, o esnada sana olan bakışları, gece boyunca seni radarına alması. Daha ne olsun."

Eylül arkadaşının sözlerindeki doğruluk payının farkındaydı ama gerçekleri göz ardı etmek işine geliyordu. Saçlarını tepesinde toplayıp yatağa doğru yürürken, "Sözlerin doğru olsa bile adam benim patronum," diye belirtti. Yüzünde kendinden emin bir ifade vardı. "Üstelik her an birbirimizi bir kaşık suda boğabiliriz. Aramızdaki ilişki yüksek gerilim hattından daha fazla elektrik içeriyor." Dudakları böyle söylüyordu ama gözlerini hapseden o koyu bakışları aklından çıkaramıyordu.

Damla yanına uzanan kıza doğru döndü. "Aranızda elektrik olduğunu kabul ediyorsun yani..."

Eylül eliyle yüzünü örterken, "Galiba bayılıyorum," dedi bitik bir sesle.

Damla, arkadaşını dürttü. "Öyle bayılma numaralarıyla elimden kurtulamazsın Eylül cadısı!"

"Yalvarırım bırak da uyuyayım Damla." Eylül yüzünü yastığına gömdü. "Gerçekten çok uykum var."

"Of iyi hadi uyu o zaman." Damla, baş ucundaki minik abajura uzanıp ışığı kapattı. Birbirlerine iyi geceler diledikten sonra iki kız gözlerini kapattılar ama Eylül istese de uykuya dalamadı. Aklında geceye dair görüntüler vardı. Emre'yle dans ederken yüreğinde hissettiği kıpırtılar, adamın yoğun ve ilgili bakışları, yumuşak tondaki sesi... Fakat bir an sonra yaşadıkları anlık gerilim aklına geliyor, yattığı yerde huzursuz bir şekilde kıpırdanıyordu. Gece boyunca birçok kez bakışları karşılaşmış, adamın yüzündeki hoşnutsuz ifadeyi görmüştü. Ne düşünmesi ya da hissetmesi gerektiğini ise hiç bilmiyordu...

Sakin ve bol bol tembellik yaparak geçen Pazar gününün ardından yepyeni bir hafta başlamıştı. O gün hava kapalı ve biraz esintiliydi. Eylül evden çıkmadan önce üzerine ince bir hırka almayı ihmal etmemişti. Taksiye bindiğinde ise telefonuna gelen mesajla irkildi. Ekranına baktığında kuzeni Sarper'in mesajını gördü.

"Öğle yemeğine yetişirim," yazmıştı Sarper. Okuduğu mesaj Eylül'ün yüzünün aydınlanmasına sebep oldu. Kuzeni Sarper'i çok severdi. Genç adam ondan 3 yaş büyüktü ve kuzenden öte kardeş gibiydiler. CKA'e kabul edildiğini öğrendikten sonra arabasını Ankara'dan Sarper'le birlikte getireceklerdi ama kuzeninin son anda işi çıkınca planları suya düşmüştü. Sevgili kuzeni bir haftalık izine çıkar çıkmaz ise ilk iş olarak onun araba meselesini halletmek istemişti.

Aşkın Dayanılmaz ÇekiciliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin