17

9.3K 388 49
                                    

Multide Ömer'imiz var. Umarım beğenirsiniz ;)

Gözlerim, sabahtan beri beni izleyen Uraz'a kaymıştı. 2 günün ardından ağaç evimden ayrılmış, onların evlerine gitmiş ve eşyalarımı toplamıştım. Tekrar kendi evime dönmüştüm. En iyisi buydu da zaten. Aradan geçen o koca 48 saatte hiçbir duyguma, hislerime, düşüncelerime anlam verememiş, en sonunda çareyi ondan uzak durmakta bulmuştum. Ve bu süreç içinde sürekli Uraz ve Alev'in o halleri aklıma gelip durmuştu. Uraz'ın bana iyi gelmediği kesindi. Ama sanki kötü de gelmiyordu. Bilemiyorum.

Okula geldiğimden beri bana bakıyordu sinirle. Belki de Alev'cikle öpüşmesini bozduğum içindi bu sinir ama umrumda değildi. Ha şu Alev konusu. Birkaç gündür bana hiç çatmaması garibime gitmişti. Savaş öncesi hazırlık mı yapıyordu acaba? Neyse.

Uraz'ın bakışlarından beni kurtaran Ömer'di. Bir dakika Ömer miydi?! Hızla ayağı kalktığımda sıramın çıkardığı sese küfür eden bile olmuştu. Ömer ve beni karşı karşıya gören Elif ise gözlerini devirerek güldü.

"Ahh muhteşem ikili geri döndü ha?"

Ömer gülümseyerek bana bakınca dayanamayıp sarıldım.

" Nerelerdesin gerizekalı hiç aramadın da. Özledim."

Gülerek saçlarımı okşadı ve anlımdan öptü.

"Bende çok özledim, hem geldim işte güzelim. Önemli olan bu."

Hevesle ona baktım. "Temelli mi?" Gülerek başını sallayınca Uraz ile olan bütün dertlerimi unutmuştum.

Ömer kim miydi? Ben yetimhanedeyken onun, benim kuzenim olduğunu öğrenmiştim. Tabi o zamanlar o, ana kuzusuydu. Bir de şimdi bakın ama. Beyefendi, babasının ona hediye ettiği şirketi yönetme çabalarında, mafya olma yolundaydı.

Kapı kapanma gürültüsüyle o tarafa baktım. Bir anda Uraz'ı göremeyince onun gittiğini anladım. Neye sinirlendi şimdi bu? Gözlerimi devirip Ömer'e baktım yine. 

"Kaçalım mı?" Kafasını salladı. 

"Zaten sana anlatacaklarım var güzelim. Hadi."  diyip çantamı aldığı gibi beni de kolumdan tutup okuldan çıkardı. Arabasına bindik.

Ömer 19 yaşındaydı. Bir yıl sınıfta kalmıştı ama. Yani lise dörttü. Buraya temelli geldiğine göre bizim okulda okuyacaktı. Sahil kenarına geldiğimizde arabayı durdurdu ve beraber iskeleye gidip oturduk.

"Anlat bakalım" Tabi bu başladı anlatma.

"Şimdi güzelim, senin bu biricik yakışıklı mı yakışıklı kuzenin, babasının gururunu kazandı ve lise biter bitmez şirketin başına geçicek. Ardından, babası onu buraya işleri kontrol etmesi için sürgün etti. Tabi sende kalacağım bunu sormana bile gerek yok hani.

Son olarak da haftaya, hafta sonu beraber yurt dışına gideceğiz. Babam ufak bir tatil yapmamız gerektiğini söyledi. Bir de sana noldu lan? Vurulmuşsun. Şimdi iyisin değil mi?" diye telaşla sorunca gülümsedim.

"İyiyim. Iyiyim hatta mükemmelim. Bunlar süper haberler ama bende pek iç açıcı bir şey yok malesef. " diyip denize baktım. 

"Sökül." diyip eliyle konuşmamı işaret edince ofladım ve anlattım.

"Artık kendim hakkında hiç bir şeyi kontrol edemiyorum."  Kaşları çatıldı.

Devam ettim. "Yani bilmiyorum. Duygularım, düşüncelerim, hislerim, birbirine karıştı." Gülümsedi.  Ama gözlerinde sinir kırıntıları da vardı sanki.

"Bunun er ya da geç  olacağını bilmiyor muyduk ki zaten?"  Kaşlarım çatıldığında gözlerini devirip cevapladı kendi sorusunu. 

"Aşık oluyorsun."  Güldüm alayla. 

"Hadi be! Aşka inanmam ki ben. Hele işin içinde o varsa." Sırıtarak bana baktı.

"Duyguların, hislerin sadece onu görünce karışmıyor mu? İlk defa birine güvenmek istemiyor musun?" Yutkundum. 

"Yine de bunun aşkla falan ilgisi yok. Sadece bir şekilde kendimi sürekli onun yanında buluyorum ve bu yüzden yakınlık hissetmiş olabilirim. Aşkla falan hiç bir ilgisi yok yani. Ayrıca ona sinir oluyorum zaten. "  Gülümseyerek denize baktı.

   "Kendini kandırmaya devam et. Bunların sebebini sen de gayet iyi biliyorsun oysa ki, sadece kabullemek istemiyorsun. Seni birine yakın görmek beni hem sevindirir hem sinirlendirir. Ama seni, seni seven birine yakın görmek beni gerçekten sevindirir güzelim. Hadi kalkalım. Daha çok işimiz var. Valizleri öylece koyuvermiştim. Onları yerleştiriceğiz daha.
Ayrıca, birlikte olmadığınız halde, seni üzmeyi başarırsa onun ağzına sıçarım. Sonra 'Ay Ömer dur yapma'  falan demeye kalkma. Haberin olsun yani. Sikerim. "

Onun eşyalarını şimdilik misafir odasına yerleştirmiştik. Zaten taşınmak istiyordum,işin içine o da girince evlere bakmaya başlamıştım bile. Leptobu onun önüne koydum.
"Sence burası nasıl? Hem buraya yakın da." Kafasını salladı.

"Büyükmüş. Bahçesi de var." Onayladım onu. Omuz silkti.

"Sen bilirsin güzelim. Senin olduğun her yere giderim ben." Güldüm.

"Benim ve mantının olduğu her yere gelirsin." Kahkaha attı.

"Yani... Napıyım kızım,aşığım mantıya." Koluna vurdum yavaştan.

"Hadi kalk. Gezelim biraz." 

Beraber denizkenarına gelince beline sarıldım.

"İçelim mi?" Kafamı salladım.
"Kenardaki markette var bir şeyler." Beni onayladı. O markete gidince kendimi kumlara bıraktım.  Birkaç dakika sonra arkamda hareketlilik olunca güldüm.

"Çabuk geldin?" Market biraz uzaktı çünkü. Cevap gelmeyince gülerek arkama baktım. Ömer değildi.

"Efendim?" Ayağı kalktım.

"Söyle Yasin?" Karşımda durdu.

"Rahatsız ediyorum biliyorum ama belki Ömer Bey'in duymamasını istersiniz diye bekledim. Benden istediğiniz bilgilere ulaştım." Kaşlarım çatıldı.

"Neredeymiş?" Derin bir enfes aldı.

"Aslında tam açık bir adres bulamadım. Birkaç adres var. Sürekli yer değiştirmiş." diyip elindeki kağıdı bana verdi.

"Gittiği,kaldığı yerler burada yazılı. Benlik bir şey kalmadıysa  Ömer Bey gelmeden gideyim. Akşam akşam yanlış anlamasın." Kafamı salladım.

"Hakkın ödenmez Yasin. Sağol. Gidebilirsin." Gülümseyip yanımdan ayrıldı. Kağıda göz gezdirdim.Geç olmuştu ama bulmuştu. Kağıdı cebime koyduğum sırada arkamda bir hareketlilik hissettim yine.

"Bir şey mi oldu Yasin?" diyip döndüğümde bu sefer de Mert'i gördüm.

"Az önceki Yasin'di demek. Neyse,aslında ben buraya biraz senle konuşmak için gelmiştim.Çok zamanını almam."

Oturmasını işaret ettim. Bakalım ne dökülecek.

"Bak biliyorum aynı şeyleri sen hissetmiyor olabilirsin ama ben..."

Evet burada bıraktığım için kızanlar olmuştur. Ama biraz merak etmenizi istedim...

Mert'den böyle bir şey bekler miydiniz? Yani Uraz'a ihanet edeceğini falan? Orasını diğer bölümde göreceğiz.

Okuduğunuz için minnettarım. Umarım beğenmişsinizdir. Yazım hataları varsa affola. Vote ve yorum yapmayı unutmayın... :)

Veliahtın HatunuWhere stories live. Discover now