İkinci Bölüm

14.1K 616 7
                                    


Genç kızın şaşkınlıktan dili tutulmuştu. İlk kez bir erkek tarafından öpülmüştü hem de isteği olmadan! Ama neden öfkelenip bağıramıyordu bu adama? Neden hiç sesi çıkmıyordu? Boğazına oturan büyük bir küme neden durmadan nefes almasına engel oluyordu? Neden, neden!

Demir, genç kızın şekilden şekle giren yüz ifadesine uzunca baktı. Hah, şimdiden aşık oldu bana! Diye içinden geçirerek zaferle gülümsedi. Bu kız çok saf birine benziyor, diye düşünmeden de edemedi daha sonra. Bulanık gözlerindeki ışıltı onda garip bir his uyandırmıştı.

Kızın, soran bakışlarına karşılık umursamaz bir tavırla omuz silkti. "Sanırım senden hoşlanmaya başladım." Demir, sen nasıl bir oyun içerisindesin? İç sesini aldırmamaya çalışıyordu.

"Ne hakla beni öp.. öpmeye kalkışırsınız?" Her ne kadar etkili konuşmaya çalışsada sesinin duraklayarak çıkmasına engel olamamıştı.

Genç kızın sesindeki güvensizlik Demir'i daha da rahatlatmıştı. "İtiraf et, seninde hoşuna gitti." Pişkin pişkin gülümsemesi Arya'nın sinirlerini hafiften bozmaya başlamıştı. Nasıl onun öpmesinin hoşuna gittiğini söyleyebilirdi? Bu doğru değildi işte! Doğru değil... Neden bunu kendine inandırmaya çalıştırıyorsun Arya? Yoksa diğer kızların yanında onun seni gerçekten öpmesi hoşuna mı gitmişti? Her ne kadar şaşırmış olsan da o kızlar varken seni tercih etmiş olması içinde değişik duygular mı uyandırdı?

Başını iki yana salladı. Aklının ona acımasızca soru yağmuruna tutmasını umursamadı. O soruları cevapsız bırakarak. "Hayır, kesinlikle hayır! Siz benden hangi ara hoşlanmaya başladınız ki böyle birşeye kalkıştınız?" Kendine olan güvensizliği azalırken arkalarından hayret dolu bir ses duyuldu. "Kızım? Arya, birşey mi oldu?"

Demir, hala genç kızı kollarından tutuyor ve onun güçsüzlükle karşı çıkışına gülümseyerek bakıyordu. Onları bu pozisyonda gören Feride Hanım'ın kaşları kalkmıştı.

Arya, annesinin sesiyle irkilerek bir adım geriye gitti hızla. Şimdi bakışlarında garip bir korku vardı. Annesi görmüş müydü acaba bu adamın onu öptüğünü? Görmemiş olması için içinden binbir çeşit dua okuyordu. Feride Hanım'ın vereceği tepkiyi merak ve korkuyla beklerken yine karşısındaki adam konuşmaya başladı.

"Bir şey olduğu yok Feride Hanım. Kızınız Arya'ya okuyor mu diye soruyordum."

Az önce olanları görmemiş olan Feride Hanım gülümseyerek Demir'e döndü. "Bu sene İstanbul Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu. Şimdiden iş başvurularına başladı," dedi orta yaşlı kadın içten bir gururla.

Arya o sırada şaşkınlıkla annesine bakıyordu. Demekki görmemiş...

Demir, Feride Hanım'dan duyduklarıyla şaşkınlığını gizleyemeyerek sağ kaşını kaldırdı. Çirkin ama zeki... "Umarım kolay iş bulabilirsin bu zamanda Arya."

Genç kız hiçbir şey diyemiyordu. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam? Neden onunla ilgileniyordu? Neden gidip yanındaki kız arkadaşlarıyla uğraşmıyordu? Neden durmuş kendi iş durumuyla ilgileniyordu? Bu sorular inanılmaz bir şekilde genç kızı tereddütlerle dolu bir kuyuya atıyordu. Yutkunarak kurumuş olan boğazını biraz olsun eski haline getirmeye çalıştı ve başını hafifce salladı genç adama doğru.

"Hadi oğlum, sen geç otur bizde yemekleri getirelim."

"Peki Feride Hanım." Demir son kez Arya'ya etkileyici bakışlarından atıp masaya doğru ilerledi.

Arya, son hızla içeriye doğru koşmaya başladı. Ne oluyor sana böyle Arya! Tamam ilk kez bir erkek tarafından öpülüyor olabilirsin ama bu adam sana hiçbir şey ifade etmiyor! O senin erkek arkadaşın değil ki öpsün? Neden karşı çıkmadın? Bu yaptığı edepsizliğe karşılık neden tokatı yapıştırmadın yüzüne? Bu içindeki güvensizlik niye?

Ama çok güzel bakıyor. Yapma Arya! Herkese attığı bakışlarından bir tanesi işte. Onun senden hoşlanacağını mı düşünüyorsun? Onun seninle olma ihtimali ne kadar? Söyle ne kadar?

"Yeter, duymak istemiyorum hiçbir şey!" İç sesine karşılık isyanlar bağırdı seslice. Koridordan lavaboya doğru ilerliyordu kendi iç sesiyle boğuşurken.

Sen basit bir kız mısın Arya? Söyle... "Değilim, değilim!"

Peki neden ona hayranlıkla baktın herkesin içinde? Neden? "Çünkü ondan hoşlandım!" Kendine bile itiraf edemediği şeyleri bir anda nasıl söyleyivermişti? Ondan gerçekten hoşlanmış mıydı? Aynada kendine şaşkınlıkla baktı. Daha sonra bakışları saçlarına geldi. Acaba beni beğeniyor muydu? Söylediğine göre benden gerçekten hoşlanıyor muydu? Ufacıkta olsa bir ümit ışığı gözlerinde belirlendi.

...

"Neden böyle birşey yaptın Demir?" Demir masaya oturduğunda heyecanla ilk soruyu soran Özge oldu. Demir öncellikle Gizem'in soğuk yüz ifadesine baktı. Sonra Özge'ye döndü, "Bilmem, sanırım ondan hoşlanmaya başladım."

"Yapma Demir, biz konuşmadan önce kızın yüzüne bile bakmıyordun. Şimdide bakmıyorsun, sadece bazı şeyleri ispatlamaya çalıştın."

"Sizi ilgilendirmez," diye kestirip atarken telefonu çalmaya başladı. Telefonunun burada çektiğini yeni fark etti.

"Merhaba Demir Bey, araba yola çıktı. Bir saate kadar bulunduğunuz kasabada olur."

"Size haber verdiğimi hatırlamıyorum."

"Mert bey az önce aradı efendim."

Demir, bakışlarını Mert'e yöneltti. Yine yapmıştı yapacağını arkadaşı. Tatmin olmuş bir gülümsemeyle, "Peki, bekliyoruz," dedi ve kapattı telefonu.

Telefonu kapatır kapatmaz arkadaşına döndü. "Hızlı davranmışsın."

"Sen meşgulken bende boş durmak istemedim."

"O halde bu akşamki parti iptal değil."

Özge'yle Gizem bu haberi duyduğunda anında parladılar." Buna sevindim," dedi Gizem. Hala Demir'e bakmıyordu. Bu durumdan oldukca memnun olan genç adam daha da rahat davranmaya başladı.

"Eveet, yemekler geldi. Buyrun hanımlar, beyler sizinkileri kızım getiriyor biraz daha sabredin."

"Oo yemekler harika görünüyorlar," dedi hemen Mert büyük bir iştahla kızların yemeklerine bakarken.

"Bencede..." Fazla konuşmayı sevmeyen Serkan'ın da sesi duyuldu sonunda.

"Serkan'ın bile gönlünü aldıysan yemeklerinle, bravo size Feride Hanım."

"Yedikten sonra kararınızı verin bence," diye karşılık verdi orta yaşlı kadın kendine güvenen bir ses tonuyla.

O sırada Arya elinde yemek tabaklarıyla masaya doğru geliyordu.

"İşte bizimkilerde geldi." Demir Arya'yı gördüğünde gülümseyerek seslendi.

Genç kız heyecandan titreyen elleriyle tek tek tabakları önlerine koydu. Bedeni en üst sıcaklığında kavruluyordu. Yüzündeki kızarıklık her geçen dakika daha da artıyor, genç kızı zor durumda bırakıyordu.

Demir, önüne bırakılan yemeğin nefis kokusunu içine çektikten sonra, "Harika," dedi ve Feride Hanım'ın tatminle gülümsemesine sebep oldu.

"Feride Hanım, biz bu akşamki komşu kasabada partiye gideceğiz. İzniniz olursa Arya'yı da alalım yanımızda. Hem orada benim Sarıhan Holdinginin sahibinin oğlu olan yakın arkadaşım bulunacak, belki onu iş konusunda ikna edebilirim."

Parti sözünü duyan Feride Hanım öncellike gözlerini şüpheyle kıstı ama sonrasından gelen cümle onun bütün duvarlarını yıktı. Kızının iş bulma konusundaki zorluklarını biliyordu ve bu fırsat onun için çok önemli olabilirdi. Her ne kadar kızını güvenip onlarla göndermek konusunda hala tereddüt ediyor olsada, "Bu parti tam olarak nerde olacak oğlum?" diye sormadan edemedi.

Demir'in sözleriyle olduğu yere çivilenen genç kız ne diyeceğini şaşırmıştı. Genç adam ona sormamıştı bile gelip gelmeyeceğini. Direk annesiyle muhatap olmuştu. Ve yanında onu da partiye götürmek istemesi ona karşı olan ümitlerini bin kat daha arttırdı. Farkında olmadan gözleri parlamaya başlamıştı bile. İş konusunu duyduğunda ise zaten sevinçten çığlık atmamak için kendini zor tutmuştu. Neden bilmiyordu ama yine de içinde kötü bir şeyler olacak gibi bir his vardı... Her şeyin bir anda genç kız için böyle güzel gitmesi ona garip geliyordu.

Gidecekleri kasabayı söylediğinde Feride Hanımın içi daha da rahatladı. Çok uzaklarda olmayacaklardı ve Demir'e karşı orta yaşlı kadının içinde bir güven duygusu belirmişti. "Peki oğlum, fazla geç olmadan geri getirirsiniz Arya'yı... Babası kızar yoksa..."

Demir,her şeyin istediği gibi gittiğinden dolayı Feride hanıma tatmin edici bir gülümseme hediye etti. Gizem şimdiden ona tavır almaya başlamıştı, bu da başarıya yaklaştığını gösteriyordu...

İntikamım Büyük Olacak! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin