I Can't Sleep Without Michael

1.1K 104 163
                                    

Michael, kahvaltıdan sonra Ashton ve Luke'u anaokuluna bırakıp iş yerine gitmişti. Luke yarım saat sonra gelecek olan çocuklar için fazla heyecanlıydı. Ashton Calum'ın odasına girip dosyalardan bilgilere bakarken kusacağını hissediyordu. Bu lanet çocukların ne kadar saçma huyları vardı? Görünüşleri melek fakat derine inince şeytan oluyorlardı. Calum'ın bu kadar sabırlı olması Ashton'ı hayretlere boğuyordu.

Kapısı çaldığında boğulmak üzere olduğu dosyalardan kafasını kaldırıp kapıda duran Luke'a baktı. "Şey, Ashton ben oyun oynayabilir miyim?" Luke'un sorusu ile Ashton gülümsedi. "Eğer tek başına sıkılmazsan çocuklar gelene kadar istediğini yapabilirsin." Ashton'ın yumuşak gülümsemesi ile Luke kafasını sallayıp oyun odasına geçti. Heyecanla etraftaki oyuncaklara bakıp köşedeki kamyonu alıp legoların önüne getirirken ağzından motor sesleri çıkartıyordu. (slkcnsdk şaka mısın yicem seni bak)

Luke fazlasıyla huzurlu oyununu oynarken Ashton odada kafasını oynatmak üzereydi.

Fazla çocuk vardı, fazla çocuk fazla dosya demekti. Ashton bu sıkıntıya gelemezdi. Fakat şuan seve seve (!) gelmek zorundaydı. 12. dosyaya bakarken kusacağını hissetti. Beyni zonkluyor, midesi bulanıyordu. Derin bir nefes alıp odadan çıkarak temiz hava almak için büyük evin bahçesine çıktı.

Temiz hava ciğerlerine dolarken kapıdaki şirin kız ve annesi dikkatini çekti. Bu kızı muhtemelen tanıyordu. Fakat şuan beyni düşünme yetisini kaybettiği için sadece gülümseyerek kızına el sallayan annesine bakıp kafasıyla onay vererek minik kızın içeriye geçmesine yardım etti.

Küçük esmer kız koşarak oyun odasına giderken sevinçle kıkırdadı. "Lukey! Sen de buradasın!" Kızın hafif dili sürçse de konuşması gayet şirindi. Ashton, bugün fazla şirin kelimesini kullandığını hissediyordu.

Sıkıntıyla nefes verip Calum'ı aradı. Calum şaşırtıcı bir şekilde telefonu ilk çalışta açmıştı. Ashton gülümseyerek konuşmaya başladı. "Ağrın var mı bebeğim?" Ashton'ın her zaman ki sorusu ile Calum gözlerini devirdi. "Ben iyiyim Ash. Aslında ben de seni arayacaktım, nasıl gidiyor? Çocuklar gelmeye başladı mı? dosyalara göz atsaydın bari. Luke nasıl çocuklarla anlaşabildi mi?" Calum nefessiz sorduğu sorular ile Ashton beynindeki az kalan nöronların öldüğünü hissetti.

"Calum, sakinleş. Çocuklar yavaş yavaş geliyorlar. Luke onları karşılıyor ve oyun odasında güzelce oynuyorlar. Ve evet dosyalara bir göz attım ve keşke bakmasaydım. Hiç değilse çocukları seviyordum şimdi o bilgileri okuduktan sonra nefret etmeyi bırak korkuyorum." Ashton'ın sözleri ile Calum kahkahasına engel olmadı.

"Hadi ama Ash, onlar sadece çocuk ve birkaç yaramazlık yapmayı seviyorlar. Bu yüzden onları fazla boş bırakma bebeğim. Luke onlarla başa çıkabilecek bir otoriteye sahip değil." Calum'ın sözler ile Ashton alt dudağını ısırdı. Fesatlaşmalı mıydı?

Kesinlikle. (KESİNLİKLE)

"Hm, Otorite demek. Yaramazlık yapanlara ne yapmalıyım minik Cally?" Ashton sırıtarak söyledikleri ile Calum kıkırdadı. "Onlar yaramazlık yapmaz ama ben yaramaz bir çocuk olabilirim babacık." Calum'ın sözleri ile Ashton alt tarafında hafif bir karıncalanma hissetti. (ABİİİ 2016-17 HER NE BOKSAN NOLUR CASHTON SMUT YAZMIŞ OL NE OLUR)

"Sikeyim, Calum şöyle konuşma ana okulundayım, kendimi kötü hissediyorum." Ashton'ın sözleri ile Calum sinsice sırıtıp inledi. "E-evet, ıhm, o-orası" Calum'ın inlemesi ile Ashton derin bir nefes aldı.

"Yüzüne kapatmak istesem de devam etmeni içten içe istiyorum sikeyim Calum. Ben çocuklarla ilgilenmeye gidiyorum yoksa beni 'büyük' bir sorun ile ortada bırakacaksın." Ashton'ın sözleri ile Calum kahkaha atarak telefonunu kapatıp televizyonda bulduğu programı izlemeye başladı.

Not Your Enemy ♠Muke♠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin