Don't Leave Me Mikey

1.3K 97 65
                                    

Michael, evin önüne park ettiğinde Calum'a inmesi için yardım etti. Yavaşça salona geçip Calum'ı oturturken Luke'un arkasından sallana sallana geldiğini fark etti.

Vücudu hassastı ve küçük bir stres, yorulmasına neden oluyordu. Luke gözlerini ovuştururken Michael'a baktı. "Benimle uyur musun Mikey?" Luke'un uykulu ve bir o kadar da tatlı sesi Michael'ı esir alıyordu. Michael gülümseyip Luke'un saçını okşadı. "Bu seferlik tek başına uyuyabilir misin bebeğim? Ben sonra yanına geleceğim." Michael'ın sözleri ile yüzü asılan Luke alt dudağını emmeye başlamıştı. "Söz mü?" Calum ikiliyi izlerken kıkırtısına engel olamıyordu.

Fazla güzellerdi.

"Söz bebeğim. Hadi şimdi güzelce yukarıya çık ve uyu." Michael, Luke'un alnını öpüp merdivene doğru gönderdiğinde gülümseyerek Calum'ın yanına oturdu. "Ağrın var mı?" Michael'ın sorusu ile gülümseyip kafasını olumsuz yönde salladı Calum. Michael kafasını sallayıp, rahat bir nefes alarak tüm vücudunu koltuğa yapıştırırcasına yayıldı. Ashton'ı beklerken biraz kestirebilirdi.



Luke yavaşça vücudunu Michael büyük yatağında kaybederken derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Vücudu yorgunluktan ölmek üzereydi fakat uyuyamıyordu. Beynini kurcalayan bir sürü şey vardı.

En basiti, onca çekti işkence sadece yarım saat içinde son mu bulmuştu? Luke'un aklı almıyordu. Bu kadar basitçe bitmesi Luke'un yaralarını sızlattı. Bunun daha önceden olmasını dilerdi. Dizlerini kendine çekerken dizindeki dikişin gerildiğini hissediyor, kaşımak istiyordu. Yorganı kafasına kadar çektiği için nefes alması biraz zorlaşıyordu, yorganın küçük bir yerini açıp nefes almak için uzandığında gözüne masanın üzerindeki beyaz keçeli kalem dikkatini çekti.

Aklına gelen fikirle gülümseyip sessizce kalemi almak için ayağa kalkarken dizi aniden gevşediği için dikişinin sızlamasına neden olmuştu. Alt dudağını acıyla emdiğinde ağzından acıyla ufak bir inleme çıktı.

Tekrardan yatağa otururken yorganın içi hala ılıktı ve Luke bununla bile mutlu oluyordu. (bknz: ben) Yorganı dizlerinde bırakırken üst baldırında geçmeye yüz tutmuş morluğa elindeki beyaz keçeli kalemle minik minik noktalar koyuyor ay ve yıldızlar çiziyordu.

 (bknz: ben) Yorganı dizlerinde bırakırken üst baldırında geçmeye yüz tutmuş morluğa elindeki beyaz keçeli kalemle minik minik noktalar koyuyor ay ve yıldızlar çiziyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Luke kıkırdayarak bacağına baktı. "Galaksiye benzedi." Neşeyle söylerken aklında olan tüm olumsuz sorular uçup gitmişti. Sadece aklında mor, mavi ve yıldızlara bürünmüş bir galaksi vardı.

Kalemi yatağın yanındaki mini masaya (adı her ne sikimse) bırakırken hızla yorganın altına girdi. Isınmaya çalışırken beline bir kolun dolanmasıyla hafifçe irkildi. "Sen daha uyumadın mı?" Michael'ın neşeli sesi ile Luke rahatlarken gülümsedi ardından kafasını olumsuz yönde salladı.

Michael, yavaşça Luke'un arkasından sarılıp kendine doğru çekerken Luke'un ne kadar hafif olduğunu bir kez daha fark etti. Üzerinde fazla durmadan yüzünü Luke'un boynuna gömdü. Gözlerini kapatırken Luke'un gerilen yanaklarından gülümsediğini anlayabiliyordu.

Not Your Enemy ♠Muke♠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin