Why Luke Ran Away From Home

1.5K 105 91
                                    

ONCELİKLE BİR SANİYE DURUN VE MULTİYE BAKIN İLK BAKTIĞIMDA JACK SANDIM AQ

JACK ASKM AYLAVYUSOMAÇ LUKEBOKYEPIÇ

Luke, odada 2 polisle tamamen yalnız kaldığında tedirgin bir tavırla yorganı ağzına kadar çekti. Bu tanımadığı iki adamla aynı odada kalmayı istemiyordu. Polis olmaları iyi adam olduklarını göstermezdi. Luke bunu iğrenç bir yolla da olsa öğrenmişti.

Shila'nın yanındayken bir rahip Luke'u bir geceliğine alıp sosyopat bir ayin ile becermişti. Luke bunu hiçbir şekilde unutamıyordu. Aklının bir köşesinde sürekli karşısına çıkıyordu. Hatta, Michael'ın yatağında uyandığı ilk gün bile onu hatırlayıp titremişti.

Adam, Luke'un üzerine kime veya neye ait olduğunu bilmediği kanı bocalamıştı. Saçma sapan kelimeler söyleyip iğrenç dişleri ile gülümseyerek becermişti Luke'u. Luke'un burnuna o iğrenç kan kokusu geldiğinde kusacağını hissetti.

Yavaşça yatakta doğrulurken sandalyede oturan uzun boylu adama bakmaya devam etti. Neden konuşmuyordu? Neden sadece bakıyordu? Arkada ayakta duran adam da sadece ayakta duruyor ve Luke'a bakıyordu. Luke rahatsızca kıpırdanıp sahtece öksürdü.

Kısa boylu olan sıkkınca nefes verip arkasında duran koltuğa oturdu. "Luke, istediğin yerden başlayıp doğru olan her şeyi bize anlatmalısın." Sesi kalın olsa bile biraz da olsa şefkat barındırıyordu.

Luke titrekçe kafasını sallayıp sızlayan burnunu düşünmeden alt dudağını emerek yorganını bacaklarında bıraktı. Derin bir içe çekerek Shila'nın geldiği geceyi aklına getirmemeye çalışarak anlatmaya başladı.

"O gece Michael gelecekti. Yani Fransa'dan. Kapı çaldığında Michael'ın geldiğini sandım ve kapıya doğru koşup açtığımda Michael'ın gelmediğini gördüm. Kapıda Shila vardı. Ve, ve yanında da sürekli yanında gezdirdiği iki koruması. Ç-çok korkmuştum. Yani, hareket edemedim. O-o sırada C-Calum geldi. B-bıçaklanan esmer adam." Luke suçluluk duygusuyla iç çekti. Gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı bile.

"Calum, olayları anlamaya çalışırken biri Calum'ı tuttu. Yani korumalardan biri." Uzun boylu olan Luke'un sözünü kesiti. "Peki tutan kişi hangisiydi? Bunu söyleyebilir misin?" Uzun boylu polisin nazik sorusuyla Luke kafasını sallayıp anlatmaya devam etti. "Esmer olan tuttu. Ve sonra da Ashton geldi. Shila'yi görünce şaşırmıştı yani nedenini bilmiyorum. Sonra da zaten diğer koruma, yani kızıl olan Ashton'ı tuttu. Bir süre Ashton ile konuştular ne dediklerini hatırlamıyorum, ben, ben korkmuştum. O an hiçbir şey duymadım." Luke'un dikkati başka şeylere gittiği için ağlamayı bırakarak Ashton ile Shila'nın ne konuştuğunu hatırlamaya çalışıyordu.

Odada duran iki polis ise birbirlerine bakıyordu. Bu, Ashton Irwin'in ifadesinde geçmemişti.

"Sonra Calum'ın sesini duydum, bağırıyordu. Shila'ya hakaret ediyordu. Ve Shila sinirlendiğinde bambaşka biri olabiliyor. Yani, normalde sinirli biri fakat çok sinirlendiğinde çileden çıkabiliyor. Onu tanıyamıyorsunuz. Calum her bağırdığında sakinleşmek için bana bir şeyler yapıyordu. İlk önce bacağımı kesti." Luke sol bacağını kendine doğru çekerken gerilen dikişleri gıdıklıyordu. Sargı bezinin üstünde elini gezdirdikten sonra tekrardan sıcak olan yorganın içine girdi.

"Ardından sürekli bir yerimi keserse onun işine y-yaramayacağımı söy-söyledi. Ardından çantasından başka bir şey çıkarttı. Eline takılan bir şeydi. Pembeydi ve gerçekten keskin yerleri vardı. İsmini bilmiyorum. S-sadece tek vuruşuyla burnumu yardı." Luke iç çekip ellerini burnunda gezdirdi. Sadece 3 minik dikiş ardı ve üzerinde sargı bezi yerine dikişlerin üzerinde minik beyaz bantlar vardı.

Not Your Enemy ♠Muke♠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin