8.Bölüm : Güçlü Yürü.

Start from the beginning
                                    

"Acil mi? Off..."

"Çok acil! Kahvaltıdan hemen sonra çıkmam lazım! Derneğe gideceğim!" Sinirle yorganı üzerimden çekip kalktım.

"Nerede terzi?"

"Dört sokak ötedeki caddede. Şu sana doğum günü pastası aldığımız yerin yanı. Gidince görürsün. Durak var hemen önünde." Başımı salladım dolabı açarken. Montumu çıkarıp pijamamın üzerine geçirdim. Başıma da rastgele bir şapka taktım.

"Bir de kız olacaksın sen, bu ne hal? Böyle mi çıkacaksın dışarı?"

"Bir şey olmaz anne, kim görecek beni?"

"Dışarıdaki insanlar."

"Dışarıdaki insanlar umrumda değil. Hiçbirinin benim hayatımda yeri yok."

Size kendimi tarif ettiğim şekilde, sersefil bir halde çıktım evden. Ailemizin koruması Volkan Abi peşimden ilerlerken hızımı arttırdım. Size anlatmıştım. Babam Özel Tim'de görev yapmış bir asker. Dışarı korumasız çıkamıyoruz... Volkan Abi'yi daha çok göreceksiniz benimle! Cebimdeki telefonumu müzik dinlemek için çıkardığım an titredi.


Gelmemeye Giden Adam Ege'den Bir Yeni Mesaj!


"Günaydın. Dün gece uyuyakalmışım dediğim gibi^^" Gülümsedim. Evet kucağımda uyudun Ege.

"Günaydın! Sana kahve içmeyi yasaklıyorum. Dizinin 15.dakikasında uyudun."

"Ne garip değil mi? Herkesin uyanık kalmak için içtiği şey beni uyutuyor. Hadi, hemen diğer bölüme geçelim. Kahvaltı yaparken izleriz." Duyduğum ani bir korna sesiyle başımı telefondan kaldırdım. Beni santimlerle es geçen arabaya şok içinde baktığımda Volkan Abi'nin beni kolumdan tutup çekmesi bir oldu.

"İzmir! Seni dışarı çıkarmamak lazım!" diyen Volkan Abi'ye sakin bir şekilde baktım.

"İyiyim ben Volkan Abi... Adamın suçuydu!" Kolumu bırakırken yürümeye başladım. Kaldırıma geçer geçmez başımı telefonuma çevirdim.

"Az kalsın ölüyordum!" Yazdım.

"Ne oldu? Ne ölmesi?"

"Sana mesaj yazarken araba çarpıyordu bana."

"Evde değil misin sen? Aferin. Bana mesaj yazarken karşıdan karşıya mı geçiyordun. Aferin." Kızması çok tatlı geldi bir an. Tam güldüğüm sırada Volkan Abi bir kez daha kolumdan tuttu.


"Annen aradı, İzmir'i bırak alınacak bir kargo var git onu al gel o kendi gelir dedi. Gideyim mi? Ölmeyeceğine emin misin?" Başımı salladım.

"Söz Volkan Abi, ölmem." Gülerek yanımdan ayrılırken caddede ilerledim. Telefona döndüm.

"Terziden annemin eteğini almaya gidiyorum. Kızdık sanırım :)" Yazdım. Hızla cevap yazdı,

"Kızdık." Başka bir şey yok. Mesajdan çıktı. Bu ne şimdi? Trip atıyor! Ege bana trip atıyor! Aman tanrım! Ve tribin sebebi bana araba çarpıyor olması.

"Ege, özür dilerim. Ama," yazıp yolladım. Tam devamını yazacağım sırada önünden geçtiğim arsadan çıkan sarhoşa benzer bir tip kolumu tuttu. Korkuyla yüzüne baktığım sırada gözlerim caddeye kaydı. Oldukça tenha bir caddede tanımadığım bir adam kolumu tutmuştu. Telefonumun açık kalan mesaj sayfasından bildirim geldiğini hissettim ama korkuyla adama bakıyordum.

"Çok güzelsin..." Ben mi? Kör müsün!

"Ben... kolumu... bırakır mısınız..." O sırada gözüm mesajlara kaydı.

3391 KilometreWhere stories live. Discover now