23☆Tatil

6.9K 513 173
                                    

Suho'nun sözleri beni hem mutlu etti; ağzıma yayılan gülümsemeyi gizlemekte zorlandım, hem de beni gerdi çünkü biz evli falan değildik. Suho yeniden evlenmek istediğini her fırsatta belirtse de herhangi bir atılımda bulunmuyordu.

Tam ağzımı açıp "Evlenme teklifini ettin mi de kocam olasın?" diyecektim ki o sırada başka bir hostes gelip yine Taemin'le oynamak istedi. Suho da gülerek oğlumuzu kucağına alıp hostesle sohbet etti.

Ben daha az önce kızmadım mı bu adama? Hiç beni takma sen zaten! Yolculuğun kalanında surat astım ama zaten Suho benimle çok ilgilenmediği için görmedi.

Uçaktan inince Taemin'in elinden tutup yürümeye başladım. Suho arkamızdan seslendi:
"Valizi bekleyeceğiz daha, nereye?"

Dişlerimin arasından konuştum: "Hostesle bekle sen."

Taemin benim elimi tutarken arkasını dönüp Suho'ya seslendi: "Hostesle bekleyecekmişsin baba."

"Oğlum sussana sen!" deyip Taemin'in önüne dönmesini sağlamaya çalışıp sürüklemeye devam ettim.

Suho: "Ne? Kimle? Jiyon~"

Bize yetişip önümüze geçti: "Hayatım bir şey mi oldu? İki dakika bekleyin valizlerimizi alayım birlikte gidelim."

"Biz dışarda bekleriz. Yürü oğlum."

"Ben babamla beklemek istiyorum. Ben de valiz taşımak isti-"

"Aman iyi! Kal babanla!" deyip Taemin'in elini bıraktım.

Binadan çıkıp otoparka gittim. Adamlardan biri elinde "Kim Junmyeon" yazılı bir pankart tutuyordu. Şirket adına kiralanan arabayı getirmiş olmalı. Adama selam verip elimi arabanın kapı koluna attım.

"Buyrun hanımefendi?"

"Efendim? Bir şey yok, arabaya biniyorum."

"Bu araç sizin değil efendim. Şirketimizin misafiri Kim Junmyeon için kiralandı."

"Tamam işte ben de onunla geldim."

"Siz Junmyeon beyin neyi oluyorsunuz?"

Adam doğru diyor. Ben Junmyeon'un neyi oluyorum? Oğlunun annesi. Eski eşi. Bu kadar. Ne diyeceğim adama?

"Ben Junmyeon'un misafiriyim."

"Öyle mi? Beyfendi misafiri olduğunu söylemedi. Ailesi ile geleceğini söylemişti."

"Ailemle geldim zaten."

Suho'nun sesiyle ikimiz de kafamızı çevirdik. Adam Suho'ya selam verdi: "Hoş geldiniz efendim."

"Hoş buldum. Jimin beydi,  değil mi?"

"Evet efendim. Ben Jimin."

"Araba için teşekkürler. Buraya kadar getirdiniz."

"Rica ederim. Vazifem."

"Ailemle tanışın. Jiyon~ bu Jimin bey. Singapur sorumlusunun sekreteri. Jimin bey, eşim Jiyon, bu da oğlumuz Taemin."

"Evli olduğunuzu bilmiyordum efendim. Özür dilerim. Jiyon hanım sizden de özür dilerim. Az önce tanımayarak kabalık ettim."

"Yoo~ önemli değil. Benim hatam."

Başımı yere eğdim. Neden bilmiyorum ama moralim biraz bozulmuştu. Suho beni sürekli eşi olarak tanıtıyordu ama biz evli değildik. İnsanlar şaşırıyordu işte bizi görünce.

Suho Jimin beyle ayaküstü konuştuktan sonra selamlaştılar. Ben de Taemin'i arka koltuğa bindirip öne geçtim.

İkisi arabada şen şakrak Singapur sokaklarını keşfederken ben sadece gülümseyebildim.

Ailem Sensin / Suho ✔Where stories live. Discover now