11☆Junmyeon - Suho

8.8K 609 200
                                    

Ertesi gün Suho gözlerinin altındaki simsiyah halkalarla evimize gelince bizimkilerin kötü bakışlarına maruz kalmak zorundaydı. Ben onunla konuşuyor olabilirdim ama annemle babamın ona iyi davranmak gibi bir planı yoktu.

Yine de üçümüzün ortak bir kararı vardı. O da bu süreçte Taemin'i incitmemek. Eğer biz Suho'ya kötü davranırsak ya da bir an bile sert konuşursak Taemin bunu sezip Suho'dan kaçabilirdi. Oğlumu babasıyla tanıştıralım derken daha da uzaklaştırabilirdik. O nedenle Suho'ya en azından Taemin'in yanındayken iyi davranma kararı almıştık. 

Neyse ki şimdilik uyuyordu. Çünkü saat çok erkendi, Suho gün ağardığı gibi geldiği için biz de şoktaydık ama neyse. Anneme dönüp konuşmaya başladı.

Suho: "Ben... hasta olduğunuzu duydum. Gerçekten çok üzüldüm. Yapabileceğim bir şey varsa lütfen söyleyin."

Babam: "Senin yapabileceğin bir şey yok. Sen de hastaymışsın... bilmiyorduk. Umarım atlatabilirsin."

Suho: "Tedavi süreci şimdilik iyi gidiyor. Son zamanlarda daha sık kriz geçirdim ama doktor psikolojimi kontrol edebilirsem iyi olacağımı söyledi."

Annem biraz yumuşamış mıydı ne? Kibar bir ses tonuyla sordu: "Kahvaltı yaptın mı?"

Suho: "Şey... fırsatım olmadı. Bir an önce gelip hastane işini konuşmak istedim, Taemin için yani."

Babam: "Duyduğuma göre doktorun özelmiş ve bu konu gizli tutulmalıymış. Bu durumda senin hastane işiyle ilgilenmene gerek yok."

Suho: "Hayır, gizlilik falan hiç önemli değil! Ben de hastaneye geleceğim. Kontrolleri yapılırken yanında olmak istiyorum. Kim neyi öğrenirse öğrensin."

Babam: "Emin misin? Şirketin birkaç hissedarını tanıyorum, babanın kuzenlerini de tanıyorum. Eğer şirketin tek varisinin iyi olmadığını öğrenirlerse vampir gibi kanını emerler."

Suho: "Gerçekten şirket zerre kadar umurumda değil. Taemin iyi olsun yeter! Ben Kore'deki bütün hastaneleri araştırdım. En iyi doktoru buldum. Ne zaman isterseniz randevu alabiliriz."

Babam: "Senin bir şey yapmana gerek yok, doktoru ben ayarladım zaten."

Suho: "Baba lütfen izin verin-"

Babam : "Bana baba deme! Kızımı bıraktığın o gün her şey bitti! Baban değilim ben senin!"

Suho: "Özür dilerim. Bir dahakine dikkatli olacağım."

Ortam gerilince Suho'nun üzerine çok gittiğimizi fark ettim, daha sakin bir tonla araya girdim:

"Biz eski doktorumuzun tavsiye ettiği yere gideceğiz. Hem Taemin'in bütün bilgileri o hastaneye gönderildi bile. Çocuk doktorları gerçekten iyiymiş ve ağır tahliller yapmaya gerek kalmadan muayene edebilirlermiş. Çocuğun durduk yere ağır şekilde tahlillerinin yapılmasını istemem. Sen de biliyorsundur o tahliller çok acılı oluyor. Taemin çok küçük."

Suho: "Tamam. Taemin için en iyisi neyse onu yapalım."

Doktorun adını söylediğimde Suho'nun önereceği doktor olduğunu fark ettik. Demek ki bu doktor işinde gerçekten iyi biri ki hem biz hem o aynı kişiyi bulmuşuz. Zaten o hastane şirketin hissedarlarından biriymiş.

Suho vakit kaybetmeden hastaneyi arayacağını söyleyip bahçeye çıktı. O dışarı çıkınca ben de kahvaltı hazırlamak üzere mutfağa gittim, mutfağın penceresinden Suho'nun telefonda konuştuklarını duyabiliyordum.

"Evet, benim Kim Junmyeon. İyiyim, sizler nasılsınız? Acil bir durum söz konusu, yarın çocuk bölümünden Park Chanyeol'den randevu almak istiyorum. Evet, kardiyoloji bölümünden Oh Sehun da orada olursa sevinirim, kalp ve damar dahil genel bir check-up da yapılacak. Çocuklar için kullanılan makinelerin güvenli olduğunu biliyorum ama bu işlem mümkün olduğunca acısız yapılmalı ve çocuk korkmamalı. Çocuğun adı Kim Taemin. Ah hayır! Pardon Song Taemin. Ne? Yakınlık derecem mi? Ben babasıyım. Alo? Orada mısınız Bayan Lee? Ha, tamam, sesiniz kesilince kapandı sandım. Evet doğru duydunuz yarın oğlumu getirip muayene ettireceğim. VIP katına kimsenin çıkmadığına emin olun. Gerekli koşulları sağlayacağınıza eminim. Pekala. Teşekkürler. İyi günler."

Ailem Sensin / Suho ✔Where stories live. Discover now