CİDDİ MİSİN?

1 | ♧

Pencereden doğruca beynimin içine süzülüyormuş gibi hissettiren güneş ışıkları kafamın içinde canlı bomba etkisi yaratırken odamın içinde Ajdar'dan son ses şarkı açıp ona eşlik eden Berkan abimin sesini duyabiliyordum.

Benim uykum vardı ve şu anda uykumu Ajdar bile bölemezdi. O yüzden abimi dert etmemeye çalıştım.

"Kalk lan hadi! Bak beş dakika içinde kalkmazsan tüm çikolatalarını pakete sarıp Melis'e hediye diye götürürüm." Dediğinde hızla yataktan kalkmaya çalışırken yorgana dolanan beraber ayağımla yeri boyladım.

Hala yerdeyken, "O çikolataların hepsi benim! O çikolataları alması için ben Meriç abime ne kadar yalvardım senin haberin var mı? Vermem ben onları Melis'e falan!" Diye bağırdım. Melis, Selim abimin üç yıldır aşık olduğu kızdı. Ben o pörtlek gözlüye çikolatalarımı kaptıramazdım.

"Güzel. O zaman hemen kalkıp hazırlan gerizekalı. Okula gidiyoruz." Dediğinde oflayarak yerden kalktım. İnsanın üç tane abisinin olması iğrenç bir duyguydu. Hele ki o abilerinizin özellikleri benim abilerimin özellikleriyle uyum gösteriyorsa ekstra iğrenç bir duyguydu.

Berkan abim hala odamın içinde Ajdar şarkısıyla dans ettiği için gözlerimi devirip okul kıyafetlerimi alarak banyoya gittim.

Bazen Ajdar'ın doğmasına yardımcı olan etkenlerin sülalesine de saydırmak istiyordum. Ne? Abim büyük bir Ajdar hayranıydı ve daha küçücük bir çocukken bile adamın albümlerini ezbere biliyordum.

Formamı giyindikten sonra saçlarımı topuz yapıp tek bir makyaj malzemesine bile elimi sürmeden banyodan çıktım.

Meriç abim telefonundan Gigi Hadid'in fotoğraflarını keserken, Selim abim Melis'e mesaj atıyor, ama Melis mesajlara cevap vermediği için aklına gelen her küfrü ediyordu. Berkan abim ise... O salonun kenarına oturmuş, telefonunda Ajdar çalarken yerdeki ayran kutusuyla bakışıyordu.

"Ben hazırım!" Dediğimde Meriç abim telefonunu koltuğa fırlatıp ayağa kalktı. "Siz de kalkın lan beyinsizler." Dediğinde Selim abim hiç istifini bozmadan, "Vücudumdaki tüm beyni senin bir tarafına soktuğum için üzerime alınmıyorum kardeşim." Dedi.

Berkan abimle ben aynı anda alkışlayıp 'Oooo' sesleri çıkarırken Meriç abim hepimize el hareketi çekerek Selim abimin karnına yumruk attı. "Benim içime bir şeyler sokmaya çok ilgili gördüm seni Selim." Dediğinde bu sefer salondan kimsenin 'Ooo' sesini çıkarmayacağını anlayan Meriç abim kendi soktuğu lafa kendi 'Oooo'larken salondan çıktı.

"Gençler artık harekete geçmemiz lazım. Bence Meriç'e roket takarak onu bu evrenden atalım." Dedi Berkan abim.

Selim abim, "Bence onu bir odaya kilitleyip Türkiye'den kaçalım. Kaldığı oda da yalnızlıktan duvarlarla öpüşmeye kalkışınca bir taraflarını kırıp geberir o." Dediğinde Berkan abimle beraber kıkırdadık.

"Sende bir şey söyle gerizekalı."

"Bana gerizekalı deme gerizekalı!"

"Gerizekalı olmasaydın sana gerizekalı demezdim Asya." Dediğinde gözlerimi devirdim.

"İnşallah kız arkadaşınla konuşurken yanlışlıkla ıslak sandalyeye oturur, heyecandan arkandaki ıslaklığı fark edemediğin için bütün öyle dolaşırsın da adın sidikli Berkan'a çıkar. İnek suratlı orangutan seni!" Derken Berkan abim kafama yastık fırlattı.

"Defolun gidin lan okula. Beni deli etmeyin!"

Selim abimle gülerken dışarı çıktık. Meriç abim çoktan ayakkabılarını giyinmiş aşağıda bizi bekliyordu. Meriç abim lise dört öğrencisiydi. Berkan abim ise normalde üniversite öğrencisiyken daha önce sınıfta kaldığı için hala liseyi okuyordu.