6 | ♧

4K 357 113
                                    

Eve gelir gelmez çantamı kenara fırlatıp odama doğru koştum. Yarın o zarfı spor salonundaki dolaba bırakmadan önce içinde olan şeylere bakmam gerekiyordu.

Selim abim koridordan, "Asya bir sorun mu var?" Diye seslendiğinde yüzüme sahte bir sırıtış yerleştirip arkamı döndüm.

Tam cevap verecekken abimin yanında sarı saçlarıyla annem de belirmişti.

"Ne sorun olabilir ki? Sadece telefonumun şarjı bitmek üzere. Kapanmadan onu şarja takmam gerekiyor." Dediğimde Selim abim kafasını sallayıp odasına girdi. Beklediğimden çabuk ikna olmuştu.

Annem ise hala koridorun başında bekliyordu. "Efendim anne?"

"Uzun zamandır birlikte hiç vakit geçirmediğimizin farkındasın değil mi Asya? Resmen ailemiz parçalara ayrılmış durumda. Berkan abinle Meriç abin başka evlerde, seninle Selim aynı evin içinde farklı odalarda. Nedir bu halimiz?" Dediğinde yüzüme yapay bir sırıtış yerleştirdim.

"Banane ya. Gidin kendi sorunlarınızı kendiniz halledin. Beni evde yaşayan bir bitki olarak düşünebilirsiniz, sadece oksijeninizi kullanıyorum ben." Deyip odama girerek kapıyı kapattım.

Bu özgüven nereden geliyordu bilmiyordum çünkü en son anneme bunları dediğimde uzandığı koltuktan attığı terliklerle kayarak yere düşmemi sağlamış, üstüne attığı ikinci terliklede annelere diklenilmeyeceğini çok net bir biçimde göstermişti. Manyak kadın!

Hızlı adımlarla çalışma masamın üzerine çıkıp en üst rafa koyduğum zarfı aramaya başladım.

Zarf koyduğum yerde yoktu. Sonuna kadar açılmış olan penceremden saçlarımı uçuşturan bir rüzgar içeriye dolduğunda bakışlarımı hızla pencereye çevirdim. En son odama girdiğimde penceremi sıkı sıkı kapattığıma emindim oysa ki.

Hayal kırıklığıyla üzerine çıktığım çalışma masasından inerken gözüme yere düşmüş olan zarf takıldı. Buradaydı! Muhtemelen annemin odamı havalandırmak için açtığı pencerem sayesinde yere düşmüştü.

Önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp hızlıca zarfı açtım. Zarf bayağı ağırdı. Ve bu içinde olan şeyleri daha da merak etmemi sağlıyordu. İçimdeki meraklı kısım 'Ya onun içindeki şey kocaman bir bombaysa?' Diye sorduğunda zarfı odanın en ucuna fırlatıp geri kaçtım fakat sonra ne kadar geri zekalı olduğumu fark edip zarfa tekrar yaklaştım.

Elimle zarfı dürtüp içinde bomba olmadığına karar verince içindekileri odamın ortasına boşalttım.

"Ananı... Bu ne lan?"

Odanın içindeki şeyler benim fotoğraflarımdı.

"Bunlar benim fotoğraflarım!"

En yakınımdaki fotoğrafı aldım. Fotoğrafın arkasında bir tarih, tarihin altında da küçük bir sonsuzluk işareti vardı. Üstelik fotoğraf tam da Berkan abime gülerken çekilmişti.

O sırada telefonuma bir mesaj daha geldi.

Gönderen ; Gizli Numara

Bu ikinci hatan Asya. Başkalarından habersiz aldığın eşyaları yine onlardan habersiz kurcalamamalısın...

Zarfı açtığımı bildiğine göre bir yerlerden hareketlerimi takip ediyor olmalıydı! Bu düşünce vücudumdaki şaşkınlığı öfkeye çevirirken hızla ayağa kalktım. Peşimde olan bir manyak vardı ve her anımı izliyordu.

Odamın duvarına dönerek öfkeyle konuşmaya başladım. İçimden bir his bu manyağın tam burada bir yerlere gizli kamera takmış olduğunu söylüyordu.

CİDDİ MİSİN?On viuen les histories. Descobreix ara