20 | ♧

2.7K 225 70
                                    

Elindeki ağda bantlarıyla salonun ortasında dikilen Meriç abime baygın bakışlarla bakmaya devam ettim.

Selim abim elindeki kamerayı hazırlarken birbirlerine bakıp pis pis sırıtıyorlardı. Sanırım her şeyden habersiz bir şekilde uyuyan Berkan abim birazdan olacaklardan hiç memnun olmayacaktı.

"Oğlum yazık lan çocuğa, başka bir şaka deneyin." Dediğimde Meriç abim omuz silkti.

"Telefon şifremi bulup Whatsapp'ımdaki tüm kızlara 'Beni yala' diye mesaj atmış anasını satayım. Aslında insan öldürmek suç olmasaydı üzerine levyeyle saldırıp kafatasını parçalayacaktım ama dua etsin ki hapishanelerde çürüyemeyecek kadar yakışıklı ve gencim." Dediğinde Selim abimle aynı anda göz devirdik.

"Egona sıçayım."

"Egona sıçayım."

Aynı anda söylediğimiz cümlelerle birlikte yine aynı anda kahkaha attık.

Birkaç saniye geçmeden ikimizinde kaşları aynı anda çatıldı ve yine ikimizinde ağzından aynı cümle çıktı ;

"Kes şunu."

Meriç abim bize şaşkınlıkla bakarken kendi kendime kıkırdadım. Selim abim ise elinde tuttuğu kamerayı çalışma masasının üzerine bırakıp bana döndü. "Yemin ediyorum bazen ikiz olduğumuzu düşünüyorum." Dediğinde Meriç abim güldü.

Omuzlarıma düşen saçlarımı arkaya itip Selim abime dik dik baktım. "Ulan zaten doğduğum günden beri senin yüzünden hayattan soğuyup duruyorum. Bari anne karnında rahat bırak be!"

Meriç abim yine güldü. "Kız haklı lan. Sen anne karnındayken sırf Asya doğmasın diye annemin damarlarıyla Asya'yı boğmaya falan çalışırdın herhalde." Dediğinde Selim abim gözlerini devirdi.

"Sanki sen çok insansın anasını satayım. Ben en azından annemin damarlarını kullanarak Asya'yı boğmaya çalışırdım, sen Asya'yla ikiz olsan anne karnında çıplak çıplak dolaştığı için onu o damarlarla döverdin." Derken kenardaki sandalyeyi önüne çekip yavaşça oturdu.

Derin bir nefes alırken ikisine bakarak "Neden bu kadar mal olmak zorundasınız?" Dedim.

Selim abim kıkırdarken Meriç abim, "Sana ayak uydurmak için." Diyerek lafı yapıştırdı.

İkisi birbirine bakarak gerizekalı gibi sırıttıktan sonra kafalarını tokuşturdu.

Yüzümü buruştururken karşı koltukta uyuyan Berkan abimin horlama sesleri azalmaya başladı.

Hayvan gibi uyuyordu!

Selim abim Meriç abimi dürtüp, "Hadi lan başlayalım şu işe." Dedi ve elindeki kamerayı bana doğru fırlattı.

Kamerayı düşürmeden yakaladım ve pozisyonumu bozmadan onlara bakmaya devam ettim.

"Beni pis işlerinize alet etmeyin." Dediğimde Meriç abim kaşlarını çattı.

"Hadi Asya! Alt tarafı biraz eğleneceğiz ve sende o görüntüleri kaydedeceksin. Hem Berkan'ın bacağından ağda bandını çekerken attığı çığlıkları videodan tekrar dinlemek istiyorum." Dediğinde omuz silktim.

Kenardaki yastığı suratıma fırlatırken, "Eğer Berkan'ın o hallerini videoya alırsan sana istediğin kadar çikolata alırım." Dedi. Gözlerim anında kocaman açılırken ellerimi birbirine çırptım.

"Kabul ediyorum!" Dediğimde Selim abimle beraber güldüler.

"Şimdi plan basit. Selim koltuğun diğer ucuna gidip Berkan'ın kollarını tutarken ben elimdeki ağda bantlarını onun bacaklarına yapıştıracağım. Zaten çektiğim anda muhtemelen çığlık atarak uyanacak ve bizden kurtulmaya çalışacak. Asya Berkan'ın tüm bu çırpınmalarını videoya alırken ben masanın üzerindeki iplerle Berkan'ı koltuğa sıkıca bağlayacağım ve kaçtığımız zaman peşimizden gelmesine engel olmuş olacağım. Anlaşılmayan bir yer?" Diye sorduğunda Selim abimle başımızı olumsuz anlamda salladık.

CİDDİ MİSİN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin