Bölüm 35 Pes Etmek

6.9K 229 21
                                    

Cem geliyorum diyince Selin'i aradım. Barda oturduğumu anlamasın diye tuvalette konuştum. 

'Efendim.'

'Bebeğim napıyosun?'

'İyi, kızlarla okulun karşısında pastanedeyiz. Sen nasıl oldun?'

'Düne göre iyiyim ama eve gidip uyucam yine.'

'1 saat sonra falan gelecektim bende ama uyucaksan gelmiyim.'

'Çok halsizim bebeğim, yarın gelirsin, hatta yarın iyileşirim dışarı çıkarız.'

'Tamam aşkım, bir şey olursa ara bak. Görüşürüz.'

'Görüşürüz bebeğim.'

Masama döndüm. Biraz sonra Cem geldi. Oturur oturmaz sigara yaktı.

'Açım ben, yemek yedin mi?'

'Yok, ben de açım.'

Yiyecek bir şeyler söyledik oturduğumuz barda. Yanına da bira. Bugün kaçıncı biram bu acaba? Kafam çoktan dumanlandı. Bu iyi bir şey. Tam ihtiyacım olan şey. Cem'den iğneleyici bir şeyler söylemesini bekliyorum ama havadan sudan konuşuyor sadece.

Yemeğimiz bitince Cem'in arabasına atladık. Camdan dışarıya bakmaya başladım. Ne hissettiğimi bilmiyorum. Karnım kasılıyor, ama çok hissizim şu anda. Tanrım bitse artık şu lanet olası işkence. Cem'in bakışlarını üzerimde hissediyorum ama yine bir şey demiyor. Bendeki mülakata girecekmişcesine bir heyecan.

Eve girince kapıyı kapatır kapatmaz üzerine atlayıp Cem'i öpmeye başladım. Boyu uzun olduğu için ihtiyaçmışcasına boynuna doladım kollarımı. O da belimden kavradı vakit kaybetmeden. Heyecanımı, korkumu bu öpücükle boğup yok etmek istermişcesine bir hırsla öpüyordum onu.

Gözlerimi kapatınca deli gibi dönüyordu başım. Alkole yordum bunu ama tek nedeni o değil, biliyorum. Başım döndükçe dengemi kaybediyorum. Bunu anlayan Cem koridorda bir adım ileri adımladı. Ben de bir adım geri, duvara yaslandım. Cem de bana.

Öyle büyük bir tutkuyla öpüşüyoruz ki. Nereden geldiği belli olmayan bu tutku benim gözümü korkutuyor. Ağzım, dilim uyuşmuş durumda. Sırtımı tamamen duvara yasladım. Bütün gücümle Cem'i kendime çekiyorum boynundan. Aramızdaki bağlantı kopmamalı.

Çok geçmeden Cem dudaklarını benden ayırdı. Kafasının arkasından kendime tekrar çekmeye çalıştım ama engel oldu. Nefesimi kontrol edemiyorum.

'Sakin ol yoksa burda sikerim seni.'

Söylediklerini idrak etmemle kollarımı boynundan çektim, itip kendimden uzaklaştırmaya çalıştım onu. Sonra itmekten vazgeçtim, ellerimi iki yanıma saldım. Kafam karışmıştı. Çok fena azmıştım ve şu an Cem'i istiyordum, deli gibi istiyordum.

Ben bocalasam da karşımdaki ne istediğinden emin bir şekilde tuttu bileğimden. Merdivenlerden yukarıya çıkarken basamağa takıldım, az kalsın düşüyordum. Çok hızlı çekiyordu. Sonunda yatak odasında aldık soluğu.

Yatağa yatıp üzerine çekti beni. Araladığı bacaklarının arasına uzanıp sertliğinin üzerine yattım. Ona sürtünmeye başladım. O da kafamı tuttu, beni kendisine çekip öpmeye başladı. Alışkın olduğum bu pozisyon beni rahatlattı ve daha da azdırdı. 

Cem'in kemerini, düğmesini çözdüm fermuarını açtım ve pantolonunu biraz indirdim. Kendi düğmemi ve fermuarımı da açıp yine pantolonumu biraz aşağı çektim. Şimdi aramızdaki engeller azalmıştı.

Cem, elini tşörtümün altından sokup sırtımı okşamaya başladı. Omuriliğimin üzerinden kuyruk sokumumla boynum arasında orta parmağının ucuyla gidip geliyordu. Bu hareketi içimi titretiyordu. Aynı zamanda elinin kuyruk sokumuma kadar gelip daha fazla inmemesi beni heyecanlandırıyordu. Bir süre sonra daha ileri gitmesini ister hale gelmiştim.

TUTKU OYUNU (gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin