Bölüm 28 Karıştırmak

7.1K 264 52
                                    

Boşaldıktan sonra direk yatağa, kendi menilerimin içine yığıldım. Bir kasılıp bir gevşemekten sanırım, tam anlamıyla tek kasımı kıpırdatacak halim kalmamıştı hatta vücudumdaki her bir kas teli titriyordu. Kendimi zorlayıp yattığım yerde yan döndüm ve dengede durabilmek için bacaklarımı biraz kendime çektim, böylece vücudumda kalan son enerjiyi de tüketmiş oldum.

Göz kapaklarımı zorla açabiliyordum resmen. Cem'e çevirdim gözlerimi, yüzüne oturttuğu sırıtmayla beni baştan aşağı süzdü. Ben de aynısını Cem için yaptım. Gözüm penisinde takılı kaldı. Yüzüne iyice yayıldı gülümsemesi. Aleti gerçekten enfesti. Tıpkı bir lale gibi, pembe bir lale. Dik ve diri. Evet hala sertti. Acaba lale gibi de kokuyor mu? Tabii ki tadını da merak ediyorum.

Az önce açmakta zorlandığım gözlerimi şu anda o bölgeden ayıramıyorum. O kadar güzel ve estetik geliyor ki bana. Porno dışında ilk defa sertleşmiş erkeklik görüyorum ve beni delirtiyor bu durum. Bunca yılın açlığı diyebilir miyiz?

Şehvetle baktığımın farkındayım, utanmıyorum. Cem neden gitmiyor acaba. Hala karşımda dikiliyor sadece. Benden bir hamle mi bekliyor acaba, aklından ne geçiyor? Derin bir nefes aldım, bu arada dudaklarımı da yaladım sanırım. Bulunduğumuz durum çok garip. Cem gülüyor, göz ucuyla görebiliyorum onu da. Büyülenmiş gibiyim.

O şeyi istiyorum. Cem'i baştan aşağı istiyorum. İçimde olsun istiyorum. Boşalmak arzumu azaltmadı, hatta körükledi. Deliğimin kasıldığını, gıdıklandığını hissediyorum, tadına bakmak istiyorum ama gerçekten kıpırdamaya halim yok.

Derince iç çekip gözlerimi kapanmaya zorladım. Cem'in o şen kahkahası doldurdu anında kulaklarımı. Sonra rüzgarının hissettim, ardından gittikçe uzaklaşan adımlarını duydum. Odadan çıktı. Önümde yapmasını tercih ederdim.

Ben adama diyorum bana yardım et, adam hala benimle oynama derdinde. Dalga geçmek için sözlere ihtiyacı yok. İnsanda biraz utanma olur. Nasıl oluyor da kendisini bu kadar kolay sergileyebiliyor?

Cevap belli aslında; alışkın.

Acaba geçmişte kendini satmışlığı var mıdır? Bir fahişe edasıyla karşımda dikildiğine göre. Konu Cem'ken ben hiçbir şeyden emin olamıyorum ki.

Aklıma gelen bir diğer seçenekte bana kim olduğumu göstermeye çalışıyor. İyi de ben zaten biliyorum kim olduğumu. Bana uyum sağlamayan vücudum. Ben defalarca kez istedim erkek vücudunu, o kaldıramaz diye çekincelerim hep.

Ama eğer amacı benim erkek vücuduna duyduğum şehveti kanıtlamaksa, çok başarılı bir hareketti. Belki de kendisi için kanıtlamaya ihtiyacı vardı. Bilmiyorum ki ya. Ne vücudum ne beynim dinliyor beni. Vücudum çalışmamaya, beynim durmamaya kararlı. Zaten vücudumda benden bağımsız bir organım var.

Kendi kendimi sikmekte, özellikle beynimi, üstüme yok, neden başklarını arıyorsam.

Neyse, umarım bu küçük oyunuyla kendi kendini tatmin eder. Çünkü o da bu gece benden daha fazla hayır gelmeyeceğinin farkında. Uykuya doğru çekiliyorum.

Gözlerimi aniden açtım. Sanki düşüyormuşum gibi hissetmiştim. Kendimi yatakta aynı pozisyonda buldum ama hava aydınlanmıştı. Öyle deliksiz uyumuşum ki uyuduğumun farkında değilim. Sanırım hala boyum uzuyor.

Saat kaç acaba? Odada saat yok. Telefonum kim bilir nerede. Cem yanımda uyuyor. Yüzü bana dönük. Ne sevimli, sevgili gibiyiz. Bir de öperek uyandırdım mı tamamdır. Ya da kahvaltı mı hazırlasam, tepsiye de gül koyar yatağa getiririm.

Tabii ki hiç birini yapmak gibi bir niyetim yok. Duşa girmek istiyorum. Ama önce kendimi çarşaftan ayırmalıyım. Acaba dün gece Cem kaçamayayım diye yatağa tutkal mı döktü. Haha, tabii ki öyle bir şey yok, vücuduma has olan o tutkal beni yapıştıran.

TUTKU OYUNU (gay)Where stories live. Discover now