-43-

98.1K 2.7K 546
                                    

Güzel bir öpücükle güne başlarken esneyip, beni öpmeye devam eden sevgilime bakıp gülümsedim.

"Günaydın meleğim"

"Günaydın aşkım"

Özgür işaret parmağıyla yüzüme düşen bir tutam saçı kulak arkama aldı. Gözlerim istemsizce kapanırken burnumda hissetiğim, küçük bir öpücükle kalbim daha hızlı atmaya başladı.

"Güzelim bugün yorucu bir gün olacak. Hadi kalkıp hazırlanalım"kafamı tamam anlamında saladım. Özgür'ün bana doğru uzatığı elinden tutup yataktan kaktım. İçimden bir his bugünün kötü olacağını söylüyor. Ama hayırlısı.

Banyoda ki rutin işlerimizi halledip, el ele aşağı inmeye başladık. Herkes salonda oturmuş, minik oğlumla ilgilenirken Emine Teyze de masayı hazırlıyordu. Özgür'le gülümseyip bizde ikili koltuğa oturduk.

"Günaydın" herkes bir ağızdan günaydın derken tekrar gülümsedim. Ama bu zorla olan bir gülümdemeydi. Canım acıyordu. Kabimin üzerine öküz oturmuş gibi bir his vardı. Nefes aldıkça biraz daha sıkışıyordu kalbim...

Gözlerimi kapatıp, kendime gelmeye çalıştım. Bir iki saniye o şekilde durup tekrar gözlerimi açtım. Özgür gözlerimin içine bakarken elini yüzüme koydu...

"Meleğim yüzün solmuş, bir şey mi oldu?" elimi Özgür'ün elinin üzerine koyup dudaklarıma götürdüm, ve avuç içini öptüm.

"Bir şeyim yok aşkım, iyiyim"

"Emin misin" tam cevap verecekken Kerem lafa girdi...

"Hayır onun adı Ece"

Kerem yaptığı espiriye gülerken, Özgür tekrar bana baktı. Kafamı iyiyim anlamında sallayıp minik oğlumu kucağıma aldım.

Rüzgâr'ı öpücüklere boğup, masaya doğru ilerledim. Özgür baş köşede ben tam çaprazında, Melis ve Okan yanımda Mert, Seda ve Kerem'de karşı tarafa oturduklarından, masa tamamlanmıştı.

"Mert"

"Efendim, abi"

"Kulüpteki işler ne oldu"

Mert çayından bir yudum aldı ve masaya koyup elini bacağına indirdi. Kötü bir şey olmuştu ve Mert bunu söyleyemiyordu. Özgür ellerini masada birleştirip Mert'e daha dikkatli bakmaya başladı.

"Abi özel konuşabilir miyiz?"

Özgür tek kaşını kaldırıp, sandalyesini geri iterek ayağa kalktı ve çalışma odasına doğru yürümeye başladı. Mert derin bir nefes alıp, ayağa kalktı.

Mert'in kalkmasıyla Okan ve Kerem'de masadan kalkınca işin ne kadar ciddi olduğunu şimdi daha iyi idrak edebiliyordum. Aklıma dün gece Özgür'ün söylediği cümle gelirken içim sıkılmıştı.

"Sadece daha dikkatli olmalıyız"

Bu cümlede geçen her tehlike bize zarar verecekti. Neden her şey bizim başımıza gelmek zorunda ki diye isyan ederken masadan düşen çatal sesiyle kendime geldim.

Seda çatalı usulca yerden kaldırıp, tekrar masaya koydu. Neden herkesin yüzünde bir endişe vardı. Konuşkan Melis'imiz neden susuyordu. Ya peki benim neşeli Seda'm neden durgundu, bu düşünceler başımı ağırtırken, önümde duran su bardağından bir yudum alıp kurumuş damağımı ıslatım.

"Eee alışverişe gitmiyor muyuz?"

Seda ve Melis aynı anda bana dönerken, yüzlerinin birazda gevşediğini hissettim. Melis hızla yerinden fırlayıp ayağa kalktı.

Mafya'nın Karısı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin