-41-

92.2K 2.9K 600
                                    

Ece;

Bir karanlığın içindeydim ya da ben öyle hissediyordum, sol tarafım komple ağırırken, yavaş yavaş aydınlığa açtım gözlerimi...

Yanım boşken bir burukluk oluştu kalbimde, onlar yoktu... Özgür' üm ve minik bebeğim yoktu. Gözümden bir damla yaş akarken kapının yanında ki cam tıklandı.

Gözlerim oraya kayarken Seda ve Melis'i gördüm. Ikisinin de gözleri şişmiş şekilde bana bakıyorlar ve ağlıyorlardı.

Bende gücümün yetiğince sağ elimi yavaşça havaya kaldırdım. O an içeri iki tane doktor girip anlamadığım şeyler yapmaya başladılar.

Kızlar gözü yaşlı bana bakarken göz mesafeme güzel yüzlüm geçti. Gözleri kıpkırmızı bana bakıyor, ve minik oğlumun yüzünü benim tarafıma döndürüyordu.

Yüzümde gülümseme oluşurken, mutluluktan gözlerinden bir damla yaş firar etti. İçimde tarif edemediğim duygular beslerken sanki yıllardır onların kokularına hasret kalmış gibi bir halim vardı.

Sahi bana ne olmuştu...

Doktorlar dışarı çıkarken, birden içeri Özgür ve minik oğlum girdi. Özgür direk yanıma doğru gelip alnıma bir öpücük kondurdu.

"Allah'ım sana şükürler olsun"

İkimizde hem gülüp hem ağlarken birbirimizin kokusunu içimize çektik. Özgür boynumu koklarken ellerimi zorda olsa boynunu doladım.

Özgür' ün boynuma bıraktığı öpücükler beni kendimden alırken bende onun boynundan öpmeye başladım.

Özgür geri çekilip elleriyle yüzümü kavradı. Gözleri yüzümün her santimini incelerken ellerimi, ellerinin üzerine koydum ve ona yaklaşıp, gözlerinden öptüm.

"Bizi bırakmadın"

****

1 hafta sonra;

Sıcacık evime geldiğimde belimin el verdiğince, derin bir nefes aldım. Etrafa bakarken ev pırıl pırıl kokuyordu. Özgür evi temizletmiş ve benim aşağı yukarı çıkıp yorulmamam için salonda L şekli geniş koltuğa yatak açmıştı.

Benim melek kalpli Mafyam...

"Seda Rüzgâr' ı uyutur musun?"

Seda gülümseyerek Rüzgâr' ı aldı ve üst kata çıktı. Bende mafyamın kolundan destek alarak bana ait L şekli koltuğa uzandım.

Ağrılarım azalmasına rağmen canım hâlâ çok açıyordu. Koltuğa otururken yüzümü buruşturdum ve yavaş yavaş uzandım.

"İyi misin meleğim?"elimi kaldırıp güzel yüzlümün yanağına koydum.

"İyiyim KALBİM"

Özgür genişçe gülümseyerek elimden tutup dudağına götürdü, ve avuç içimi öptü. Sonra yaklaşıp alnıma bir öpücük bıraktı...

Kafamda anlamsız sorular vardı. Kerem bir kez olsun yanıma gelmemişti. Peki neden, bizim neşeli Kerem'e ne olmuştu. Kafamda türlü türlü tilkiler dolaşırken gözlerim kapandı, ve kendini karanlığa bıraktı.

Uyandığımda mutfaktan Rüzgar'ın ağlama sesleri geliyordu. Zorda olsa yerimden kalktım, ve tutuna tutuna mutfağa girdim. Özgür Rüzgar'a zorla mama yedirmeye çalışıyor, ve minik oğlumu ağlatıyordu.

"Özgür" dediğim an hızla arkasına döndü ve hayretle bana baktı.

"Senin ayakta ne işin var" kızgın sesine aldırış etmeden miniğime doğru ilerledim. Tabi taşıyamadığım için sadece başından öptüm, Rüzgar yavaş yavaş susarken Özgür'e başımla miniğimi gösterip, taşıması için komut verdim.

Mafya'nın Karısı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin