23- Lu Babiş Bebek İstiyor

1.4K 74 81
                                    

Oh Sehun's Diary

Yazar: ducklingsoo

Çeviri: Minnie Hyung

BÖLÜM 21

---- Yazar Bakış Açısı ----

Yeni evli çift Sehun ve Luhan için, hayat gittikçe güzelleşiyordu.

Artık küçük gemileri birkaç aydır yeni ufuklara yelken açmıştı ve bu zamana kadar her şey kusursuz bir biçimde iyi gidiyormuş gibi görünüyordu. Yeni evli çoğu çift gibi balayında Çin'e gitmişler, nerede olurlarsa olsunlar kıkırdayarak, sarılarak ve kızararak vakit geçirmişler, bazen de sevişmişlerdi. Hafta sonları sevgiliyken yaptıkları gibi hâlâ dışarı çıkıyorlardı, film izliyorlar, romantik bir akşam yemeğine gidiyorlar ya da basitçe sadece gündelik ihtiyaçları için alışverişe gidiyorlardı. Son şeyi -alışverişi- ayda sadece bir veya iki kez yapıyorlardı çünkü markete gittikleri her seferde, genç çift aklını kaybediyor ve nihayetinde eve alışveriş poşetlerinden bir dağ ile dönüyorlardı; mevzubahis alışveriş olunca kendilerini kontrol edemiyorlardı.

Genellikle süpermarkete girmeden önce Luhan genç kocasını uyarıyordu. "Sehunnie, unutma, çok fazla abur cubur alamayız. Tamam mı? On tane seçebilirsin, ben de öyle. Eğer sınırı aşarsak birbirimizi uyarmalıyız yoksa boğazımıza çok fazla para vermiş olacağız. Anladın mı? Hazır mıyız?"

Her seferinde Sehun heyecanla başını sallayarak yanıt verir, çocuksu bir tebessüm eder ve başparmağını kaldırırdı, bu yüzden Luhan güvende olduklarını düşünürdü. İçeri girdiler ve her reyonda dolaştılar; Sehun yol boyunca gözüne çarpan her yiyeceği incelerken peşinden gelen Luhan'la beraber akülü tekerlekli sandalyesi ile hemen yol almıştı, sevinçle sürekli havadan sudan muhabbet ediyorlardı. Elleri ikide bir abur cuburlara uzanıp alışveriş arabasına atıyordu ve kasaya ulaştıklarında, arabaları abur cubur dağı ve diğer ev ihtiyaçlarıyla doluydu. Bir kez daha şu "on abur cubur" anlaşmalarını unutmuşlardı. Her zaman böyle oluyordu. Luhan'ın siyah kartını okutup bagajları tamamen alışveriş poşeti dolu bir biçimde evlerine dönmüşlerdi.

İşte bu zevk düşkünü çift paralarını böyle harcıyordu. Partilere, uyuşturuculara, alkole değil; sadece tatlılara, çikolatalara, cipslere, dondurmalara ve diğer abur cuburlara, ne derseniz artık.

Artık evli bir çift olmalarına rağmen, hâlâ birbirlerine âşık ergenler gibi davranıyorlardı. İkili, yüzlerinden asla eksik olmayan utangaç gülüşleriyle, Luhan geçimleri için para kazanmak zorunda olduğundan işe gitmesi dışında sürekli beraberler idi. Bu, genç adamın içini gizliden gizliye kemiren tek şeydi; engelli olduğundan terapilerine eklenen tedavilere ve yardımcılarına ödenecek para için daha fazla gelir sağlamakta bebeğine yardımcı olamıyordu, bu yüzden Luhan tek başına çabalamak zorundaydı. Aslında çabalamıyordu; o bilmeksizin, patronu işinde ona gizli gizli daha büyük bir şey hazırlamaktaydı. Her ay kazandığı para ikisi için fazlasıyla yeterliydi, artı ailelerinin birikimleri de hâlâ duruyordu ama olsun, zavallı Sehun eşine yük oluyormuş gibi hissediyordu. Bu yüzden daha çok ilerleme göstermek ve daha düzgün bir insan olmak için gerçekten elinden geleni yapıyordu; okuma ve yazmayı daha çok öğreniyor, daha akıcı konuşmaya çalışıyor, bedenini daha güçlü olması için eğitiyordu. Ona engel olan kusurlu beyni yüzünden bu hiç kolay değildi ama terapistleri dahi onun güçlü bir azmi ve kararlılığı olduğunu görebiliyorlardı. Hepsi sadece tek ve biricik aşkı içindi.

Luhan'ı son zamanlarda gerçekten mutlu eden şey Sehun'un evin içinde cidden hızlı hareket etmesi gereken zamanlar hariç tekerlekli sandalyesiyle değil de artık koltuk değnekleriyle gezdiğini görebilmekti. Genç olan değneklerle yürümekte hâlâ biraz zorlanıyor, dengesini korumak için çok yavaş yürüyordu ama Luhan çok yakında yeni bir ilerleme göreceğine inanıyordu.

Oh Sehun's Diary [ÇEVİRİ]Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz