fifty two

10.5K 1K 300
                                    


Hemen sınır geçilmiş! Çok seviliyorsunuz be!

Sınır: 60 vote (sadece 5 vote artırdım kızmayın olur mu~)

İyi okumalar :)

Jungkook karşımda çoktan uyuyakalmıştı, ve ben öylece dalmış onu izliyordum. '' bana ait olacaksın '' kelimesi aklımda dönüp duruyordu. Ve açıkçası, içten içe utanıyordum. 

Bir gün gerçekten bunun olabileceği düşüncesi kalbimin sıkışmasına sebep oluyordu. Diğer yandan da hoşuma gidiyordu. Onun başka birine dokunma ihtimali aklımı oynatmama sebep olabilirdi. O sadece benim yanımda olabilirdi. 

Elleri tişörtümün içerisinden bana sarılmıştı ve pozisyonunu hiç değiştirmemişti. İçim titriyordu. O bana bu kadar yakınken sanki dünya sadece benim etrafımda dönüyor gibiydi. 

'' Neden uyumuyorsun? '' diye sorduğunda uyanık olmasına şaşırmadan edememiştim. 

'' Sen ayakta mıydın? ''

'' Evet. Hiç uyumadım. '' 

'' Nasıl yani? 2 saattir yataktayız. '' diye sorduğumda gülümsediğini gördüm. 

'' Ben ne zaman uyursam sen öylece durup beni izliyorsun. Hoşuma gidiyor. '' diye konuştuğunda kalbim teklemişti. 

'' Sen yanımda olunca böyle oluyor. '' dediğimde belimden bana sarılı olan kollarını daha da sıklaştırıp beni göğsüne gömdü. Dudaklarımdaki gülümseme silinmemekte kararlıydı. 

'' Ama şimdi uyumalıyız. '' diye konuştu. '' Yoksa, hiç hoş şeyler olmayacak. '' 

Dediğinde ne anlam ifade ettiğini biliyordum. Aynı konuydu. Bunu konuşmak için belki fazla erkendi ama onun istediğini biliyordum. 

'' Yani benim açımdan hoş ama, sen buna hazır mısın bilmiyorum. '' dediğinde ben de ona hak verdim. Bunun için fazla erken olduğunu biliyordum. 

En azından ben buna hazır olup olmadığımı bilmiyordum. 

'' Zamanı için emin değilim. '' diye konuştum. '' Ama ilkim sen olacaksın, bunu biliyorum. '' dedikten sonra gülümsedim. 

Bunu söylediğimde yüzünde oluşan o samimi gülümseme mutlu olduğunun göstergesiydi. Bana sıkı sıkı sarılıyordu. '' Seni sevdiğimi biliyorsun, değil mi? '' dediğinde evet anlamında başımı salladım. 

'' Biliyorum. '' 

...

Sabah uyandığımızda, daha doğrusu ses yüzünden uyandırıldığımızda saatin fazla erken olduğunu fark etmiştim. Bugün okula bile gitmeyecektik ve sabah saat 8 di.

'' Bu ne hal? '' diye başımızda seslenen biri olduğundan, gözlerimizi istemeye istemeye açtık. Kim olabilirdi ki?

Baş belası Namjoon. 

'' Sizi sıkmadığımı biliyorsunuz, fakat bu kadar rahatlık fazla. '' dediğinde ne demek istediğini anlamak için üzerimizi inceledim. Bildiğin birbirimize yapışmıştık. 

Üzerimdeki tişörtün belli bir kısmı sıyrılmıştı ve vücudum bildiğiniz meydandaydı. Jungkook' un eli de hala aynı yerdeydi. 

Belimde. 

Sabaha kadar çekmemiş miydi elini? 

Bir hışımla üzerimi düzeltirken yerimde doğruldum. Kafamda bir ses '' abine rezil oldun '' diye bağırırken yanımdaki sevgilinin umurunda bile değildi. O da yerinde doğrulurken;

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin