twenty eight

13.7K 1.4K 868
                                    

Medyaya ölünür, değil mi?

Koyduğum şarkıya da bayılıyorum bu arada. 

Okumadan önce hemen yıldız butonuna tıklayın kolaylık olsun. Beklediğiniz bölümler geldi, ve bu bölümden sonra işleyiş nasıl olacak ben de merak ediyorum. İyi okumalaar! Öpüldünüz!

Kazasız belasız geçen bir kaç günün ardından haftanın son gününe, cumaya gelmiştik. Ayrıca okuldaki son dersimdi ve bir sorun olmamıştı.

İçimdeki iyi melek '' belki de gerçekten bir şey olmaz '' diye fısıldasa da ben korkmaya devam ediyordum. Sanırım okul bitip eve dönene kadar içim rahat etmeyecekti.

Son dersin de bittiğini farkettiğim an dışarı çıkıp Namjoon' u aramaya başladım. Koridorun sonunda gördüğüm vücut bana el salladığında yanına doğru yürümeye başladım.

'' Eve gidiyor muyuz? '' diye sorduğumda kafasını hayır anlamında salladı.

'' Seninle bir şeyler yapmak istiyorum. '' dedi.

'' Ne anlamda? ''

'' Son zamanlarda çok üzgün görünüyorsun ve bir abinin görevi kardeşini neşelendirmektir. '' diye konuştuktan sonra gülümsedi.

Ona sarıldıktan sonra '' Önce sınıftan çantamı almalıyım. '' diye konuştum.

Aynı yerde beni bekleyeceğini söylediğinde arkamı dönüp sınıfa doğru yürümeye başladım. Kapıdan içeri girdiğimde sınıfta sadece jungkook' un eski sevgilisi ve arkadaşı vardı.

Bu durumdan biraz huylansam da sırama doğru yürümeye başladım. Çantamı sırtıma alıp sınıftan çıktım. Arkamdan gelen adımları duymamaya çalışarak Namjoon' a doğru yürüdüm.

Yürürken birisi arkamdan bana sertçe çarparak çantamın yere düşmesine, içindekilerin de etrafa saçılmasına sebep oldu.

Ve o an şoke olmuştum.

Eskiden Jungkook' a aldığım hediyelerden bir kaç tanesinin aynısı çantamda duruyordu.

Ben çantama koymadığımı bilmeme rağmen, hediyeler etrafa saçıldı. Bir anlık telaşla eğilip toplamaya çalıştım, çünkü o hediyeleri görürse, kim olduğumu da gayet net anlardı.

Toplamak için elimi hediyelerden birine attığımda bileğimi biri tuttu. Kafamı kaldırıp kim olduğuna bakmaya korkuyordum.

Yavaşça kafamı kaldırdığımda onu gördüm.

Jungkook' u.

Gözleri bana değil, elimdeki tişörte bakıyordu. Ona aldığım tişörtün aynısına, ve diğer bir kaç hediyeye.

Kolumdan tutarak beni sertçe kaldırdı ayağa. Gözlerim gözlerini bulduğunda onun daha önce hiç bu kadar sert bakmadığını farkettim.

Her şeyi farketmişti. Her şeyi.

Ve o an yerin dibine girmek istedim. Biraz sonra olacakları yaşamaktansa yerin dibine girmeyi ve bir daha onun karşısına çıkmamayı istedim. 

Ama o bana bu kadar kötü bakarken yapabileceğim bir şey yoktu. 

Eğilip eline tişörtü ve hediyeyi aldı, sonrasında kafasını tekrar bana çevirdi. 

'' Bunlar senin mi? '' diye sordu sert bir ses tonuyla. Yutkundum, ve cevap vermeye çalıştım. 

'' Ben - '' 

'' Telefonunu ver. '' diye emir verdi. Bir kaç saniye öylece bekledikten sonra, cümlesini tekrarladı ama bu defasında ses tonu yükselmişti. 

Yükselen ses tonu sayesinde koridordaki gözler bize çevrildi. Utancımdan ufacık hissediyordum kendimi. 

Elini cebime sokup telefonumu aldı ve kurcalamaya başladı. Sonra açtığı ekranı bana döndürdüğünde ona yolladığım fotoğrafları, mesajları gösterdi. 

Her şeyi anlamıştı işte. 

Yanımızda bana sinsi bir sırıtışla bakan eski sevgili bozuntusunu hissedebiliyordum. Jungkook' un gözleri gözlerimden ayrılmazken ifadesi kendimi berbat hissetmeme sebep oluyordu. 

'' Sana acıyorum. '' dedi sadece. Gözleri bir sürü şey anlatır gibiydi. '' Bana bunu nasıl yaparsın? '' gibisinden cümleleri.

'' Bunları kimin yaptığını merak ediyordum ama, senin bu kadar düşeceğini tahmin etmezdim Haru. Acıyorum sana. '' 

Cümlesini bitirdikten sonra elindeki tişörtü yüzüme fırlattı, hediyeyi ve telefonumu da yere attıktan sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. 

Bütün okula rezil olduğum umurumda değildi. Ben Jungkook için bitmiştim.  Zaten yoktum, ama olan değerim de silinmişti. 

Gözlerimden dökülen yaşlar durmak bilmezken yanımdaki kız '' Seni rezil edeceğimi söylemiştim. '' dedi. 

'' Artık Jungkook için bir hiçsin. '' 

Ağzımdan hıçkırıklar kaçarken Namjoon bir hışımla bana doğru yürümeye başladı. 

Ağlarken '' Beni yalnız bırak. '' dedikten sonra okulun arka kapısına doğru koşmaya başladım. 

Her şey bitmişti. 

BÖLÜM SONU

İŞTEE DANANIN KUYRUĞU KOPTU SKFJSKJDGSK

ORTALIK KARIŞACAK GALİBA KIZLAR. HADİ BEN KAÇTIM BYES

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin