28. BÖLÜM

2.2K 96 70
                                    

"Minel'e bağırma, ben kendim geldim." Dedi Burak çok rahat bir şekilde. Sanki bu durumdan çok memnunmuş gibi duruyordu.

"Sen kes sesini!" Bu sefer Burak'a bağırmaya başlamıştı.

"Deniz sakin olur musun lütfen?" Dedim kısık çıkan sesimle.

"Olamam Minel. Nasıl olur da bu adamın benim evime girmesine izin verirsin? Şimdi de benim evimde mi kırıştırmaya başladınız?" Deniz sinirden ne dediğini bilmiyordu. Ama bu söyledikleri yüzüme tokat gibi vurmuştu.

"Kendine gel Deniz! Ne dediğinin farkında mısın sen?" Diye bağırdım. Asra ağlamaya başladığında onu kucağıma aldım. Burak ayağa kalktığında gözlerimi ona çevirdim.

"Asra'yı görmek için gelmiştim. Minel'in bir suçu, yok ben zorladım. Evine böyle gelmek istemezdim ama Asra'yı özlemiştim." Dedi sakin bir şekilde açıklama yaparak. Ben o sırada Asra'yı sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Sen kimsin lan benim kızımı özlüyorsun? Siktir git evimden!"

"Dua et Asra ve Minel burada. Yoksa seni çok fena yapardım." Dedikten sonra hızla evden çıktı. Deniz yanıma gelip Asra'yı kucağına aldıktan sonra bana sinirle baktı.

"Bak Minel hamile olduğun için sana ağır sözler söyleyip seni kırmak istemiyorum. Ama bu sana son uyarım. Bir daha o adamla görüşmeni istemiyorum anladın mı?" Dediğinde birkaç saniye ne tepki vereceğimi bilemedim. Hangi hakla beni kısıtlıyordu? Ama yaptığım çok ağır bir şeydi bunu kabul ediyorum. Daha fazla Deniz'le inatlaşmak istemediğim için kafamı salladım.

"Bu olaydan sonra gidip bu gece için de alışveriş yapmama gerek kalmadı sanırım." Dedi imalı bir şekilde.

"Hayır git lütfen. Yaptığım hatayı telafi etmek istiyorum." Dedim gülümsemeye çalışarak. Bir süre bana baktıktan sonra Asra'yı kucağıma bıraktı ve cüzdanını alıp evden çıktı. Nasıl telafi edecektim bilmiyordum ama kendimi çok suçlu hissediyordum. Burak'ı gördüğümde içimde bir heyecan oluşmaması mı daha anormaldi yoksa Deniz'e söylediklerim mi? Ne yapacağımı şaşırmıştım. Asra'yı koltuğa bırakıp mutfağa gittim. Kendime bir bardak su doldurup içtikten sonra tekrar Asra'nın yanına döndüm. Sakinleşmeye çalışıyordum. Telefonumu elime alıp Burak'ı engelledim. Ondan uzak olmak en iyisiydi. Ne zaman hayatıma girmeye çalışsa beni olumsuz etkiliyordu. Deniz ise aklımı karıştırıyordu. Bir yanım ona çok yakın olmak istiyorken, diğer yanım ondan uzak durmamı söylüyordu. Bir yanıma baharı getirirken, bir yanımda fırtınalar kopartıyordu. Hislerimi birbirine katıyordu. Evlendiğimiz gün hissiz bir şekilde yaklaşırken, birkaç günde tutkusuyla boğmuştu beni. Kısa sürede her şey değişmişti. Eskisi gibi değildi biliyorum. Eskisi gibi sevmiyordu, eskisi gibi bakmıyordu. Gözlerinde hep bir kırıklık var gibiydi. Bizim bundan sonraki hayatımızın temelinde kırıklıklar var olacaktı. Boşandık ve ben Deniz'in abisi ile birlikte oldum. O kadar aşağılık bir durumdaydım ki, kendimi bugüne kadar suçlamasam da suçluydum. Hatta tek suçlu bendim. Kendimi boşlukta hissettiğim an Burak'ın kollarına bırakmıştım kendimi. Çok iradesiz ve gurursuzdum. Kendimi toplamanın vakti geçiyordu bile. Bir tane çocuğum var ve ikincisi de yoldaydı. Kendime çeki düzen vermek zorundaydım. Eğer düzenli ve huzurlu bir hayat istiyorsam; değişecektim! Ve değişeceğime dair kendime söz vermeliydim. Söz veriyorumki değişeceğim...

Akşam üzeri Asra'yı emzirip uyutmuştum. Deniz hâlâ eve gelmemişti. Deniz'i beklemek yerine duş almaya karar verdim. Güzel bir duş alıp odama geçtim. Üzerimi giyindikten sonra saçlarımı kuruttum. Asra'yı kontrol edip aşağı indim. Koltukta oturan Ceyhun'u görünce şaşırmıştım. Yanına oturduğumda baktığı telefonundan kafasını kaldırıp bana baktı.

Bạn đã đọc hết các phần đã được đăng tải.

⏰ Cập nhật Lần cuối: Sep 09, 2018 ⏰

Thêm truyện này vào Thư viện của bạn để nhận thông báo chương mới!

KARMAŞIK AŞKNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ