29.Bölüm

4.9K 212 22
                                    

     Yazarın anlatımı

  Her genç kız kendince evlilik teklifi hayali vardır. Kimi çılgınca kimi çok sade ama mutlaka vardır. Eylül'ün de vardı. Ama karşısındaki görüntüden sonra tüm hayalleri uçup gitti.

    Aras, çimlerin üzerine örtü sermiş, piknik malzemelerini yerleştirmişti. Kendisi ise ağaca yaslanıp Eylül'ün şaşkın hallerini izledi ve tebessüm etti. Eylül mü? O şaşkınca bir Aras'a bir örtünün üstüne bakıyordu.

  "A-Aras bunlar ne?"

Tebessümü yüzünde büyüdü Aras'ın elini uzatıp onu yanına çağırdı.

  "Gel güzelim. Otur yanıma."

  "Ne oluyor? Bunlar ne böyle?"

Eylül'ün susmayacağını anlayan Aras yerinde hafifçe doğrulup elini çekmesiyle Eylül Aras'ın bedenine resmen yapıştı.  Bu yakınlıktan dolayı Eylül nefes alamayacağını hissetti. Eylül'ün nefes alamadığını fark edince sırıtmaya başladı.

 ''Nefes al güzelim.''

 Eylül derince bir nefes aldı ve Aras ile beraber yere oturdu. Ama gözlerini bir an sevdiği adamdan ayırmadı.  Tabii Aras'ta ondan farklı değildi. Aslında söylemek istediği o kadar şey vardı ki, lakin hiçbiri çıkmadı ağzından. Sözde edebiyat öğretmeniydi ama terzi kendi söküğünü dikemez misali Aras kendini anlatacak kelime bulamadı. 5-10 dakika daha birbirine bakan çiftten sessizliği bozan Aras oldu.

  "Nasıl başlasam ,ne söylesem inan bilmiyorum. Aslında kafamda bir sürü cümle kurdum ama hiçbiri sana olan hislerimi anlatmaya yetmedi bence. Ve şuan inan ne söylemem gerek bilmiyorum."

 Aras derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti .

    "Şu bir senede beni az çok tanıdığını düşünüyorum. Önceden çapkın olduğumu biliyorsun mesela, sonra sevdiğim şeyleri, mesleğimi, ailemi biliyorsun. Ya da ben öyle olmasını umuyorum. Ama bende az çok tanıyorum seni. Haksızlığa gelemediğini, sinirlenince veya utanınca yüzünün kıpkırmızı olduğunu, sevdiğin yemeği, rengi, oyuncuyu. Ama ben istiyorum ki ikimizde birbirimiz hakkında daha çok şey bilelim. Ortak noktalarımızı daha çok keşfedelim, birbirimizde sevmediğimiz  konuları sabaha kadar tartışalım. Ama Eylül'üm bunu ikimizin evinde yapalım. Ne dersin olur değil mi?Sen benimle evlenirsin değil mi?"

   Eylül için sözün bittiği yer şuandı. Aslında cevabı çoktan hazırdı fakat sesi çıkmadı o an. Tabii onun sessizliğini yanlış anlayan Aras korktu. Hem de çok. Bir an kendini Eylül'ün ağzından çıkacak olan "evet"  kelimesine muhtaç gibi hissetti. Aslında muhtaçtı da .Uzun süre düşünmüştü ve bundan sonrasında onsuz olamayacağını anladı.

  Eylül ise zaten Aras'a cevabını çok önceden vermişti lakin şuan nedense ağzını açılmadı. Ama  Aras'ın da bir cevap beklediğinin farkındaydı. Sevdiği adamı daha fazla bekletmemek sessiz bir onay verdi. Yavaşça başını aşağı yukarı salladı ve sesini zor bela bulup duyabileceği şekilde cevap verdi.

  "Evet.İlk andan beri evet."

  Aldığı cevapla derin bir nefes alıp sonrasında kahkaha atan Aras, Eylül daha ne olduğunu anlamadan kollarına hapsetti.

  "Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Söz veriyorum seni hiç pişman etmicem, söz veriyorum bu kararını hiçbir zaman sorgulamayacaksın."

   Aras, Eylül'e sarılmış bir şekilde söz verirken evden onları izleyen gözlerden habersizlerdi. Masal, Melek ve Nurten hanım onları mutlulukla izlediler.

Aşkın Tarihi (Öğretmenim Mi?) TamamlandıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ